Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Al Jazeera’ya verdiği röportajda Türk dış politikasının önceliklerini açıkladı. Fidan, Orta Doğu, Kafkaslar, Balkanlar, Karadeniz ve Akdeniz bölgelerinde çatışmaların sona ermesinin, ekonomik kalkınmanın ve halkın temel hizmetlere erişiminin sağlanması açısından kritik olduğuna vurgu yaptı.
Fidan, “Biz, güvenliği tehdit etmeyen, toprak bütünlüğüne saygılı ve ekonomik kalkınmayı hedefleyen bir dış politika izliyoruz.” diyerek, İsrail hükümetinin güvenliği adına iki devletli çözüme bağlı kalmadığını, aksine yayılmacı bir politika benimsediğini ifade etti.
Bakan Fidan, Müslüman ve Arap ülkeleri olarak İsrail yönetimine bir iki devletli çözümü kabul etmesi çağrısında bulunarak, “Filistinlilere devlet vermeyi bırakın, toprakları ilhak etmeye yönelik planlarınızı durdurun.” dedi. Fidan, bu tür geniş işgalleri, bölgedeki istikrarsızlığı artıracak son derece tehlikeli politikalar olarak nitelendirdi.
Bir soru üzerine, Türkiye’nin İsrail ile güvenlik tedbirleri konusunu görüşmediğini belirten Fidan, Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunmasının önemine dikkat çekerek, bölgedeki istikrarsızlığın kabul edilemez olduğunu ifade etti.
“SURİYE HALKI İŞGALE İZİN VERMEYECEK”
Fidan, Suriye halkının cesaretini ve son 15 yılda sergiledikleri fedakarlıkları vurgulayarak, “Suriye topraklarına kim göz diker, diksin, bu millet asla işgale rıza göstermeyecek,” ifadelerini kullandı.
Bakan Fidan, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un Türkiye ziyareti ve Rusya-Ukrayna Savaşı hakkında değerlendirmelerde bulundu. Suriye ve Rusya arasındaki tarihi ilişkilere değinen Fidan, mevcut durumu ve gelecekteki işbirliklerini ele aldıklarını belirtti.
Türkiye’nin arabuluculuk rolüne ilişkin de konuşan Fidan, Ukrayna’daki savaşın sona ermesi için taraflar arasında bir uzlaşının gerektiğini ifade etti.
Ukrayna savaşında bir sona yaklaşılabileceğini, tarafların ateşkese gidebilmek adına görüşmeleri sürdüreceğini ifade eden Fidan, bu bağlamda Amerika ve Rusya’nın temsilciler atayarak müzakereleri hızlandıracağını söyledi.
Fidan, Amerikan ve Avrupalı tarafların, süreç içinde taleplerde bulunabileceklerini belirterek, önümüzdeki dönemin krizin çözümünde önemli olacağını vurguladı. Avrupa’nın, Amerika’nın eksik olduğu durumlarda güvenlik stratejilerini yeniden gözden geçirmenin gerekliliğine dikkat çekti.
Türk hükümetinin Avrupa Birliği üyeliği konusundaki kararlılığını yineleyen Fidan, Avrupalıların Türkiye’ye yönelik politikalarının değişip değişmeyeceğine dair umudunu da dile getirdi.
Gazze’de ateşkesin sona erip İsrail saldırılarının devam etmesi durumunda, bölgedeki Arap ülkelerinin bir tavır alması gerektiğinin altını çizen Fidan, bu tavırların tolere edilemeyeceğini ifade etti.
Bakan Fidan, ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze’yi devralma planının Türkiye tarafından kabul edilmeyeceğini belirterek, bu tür düşüncelerin ciddiye alınmaması gerektiğinin altını çizdi.
Fidan, bu planı “akıl tutulması” olarak nitelendirerek, Arap ülkelerinin Gazze’nin yeniden inşası ile ilgili çalışmalar yürüttüğünü açıkladı.
“HAMAS BİR FİKİR, HAMAS BİR İDEOLOJİ”
Hamas’ın Gazze’deki rolüne ilişkin değerlendiren Fidan, Hamas’ın sadece bir örgüt değil, aynı zamanda bir ideoloji olduğunu kaydetti. Filistin halkının tarihsel bağlamda işgale karşı sürdürdüğü mücadeleler nedeniyle böyle bir yapının ortaya çıktığını vurguladı.
Fidan, işgalin sürmesi durumunda Hamas tarzı yapılar ortaya çıkmaya devam edeceğini savunarak, Filistin halkının kendi devletine kavuşmasının, ülkedeki sorunun çözümünde önemli bir adım olacağını ifade etti.
“ÖLMEK DIŞINDA ÇARESİ KALMAYAN MİLLET NE YAPSIN”
Fidan, işgal altında olan bir milletin ne yapabileceğine ilişkin sorduklarında, zor bir durumla karşı karşıya kaldıklarını belirtti. Türkiye’nin yardımlarını sürdüreceğini, bölgedeki bütüncü bir yaklaşımın gerekli olduğunu vurguladı.
Sudan’daki gelişmelere de değinen Fidan, bu iç savaşın İslam dünyasında görmek istemedikleri bir durum olduğunu ifade ederek, Türkiye’nin insani yardımlarla bu duruma duyarsız kalmayacağını belirtti.
Bakan Fidan, Türkiye’nin dış politikasının yapıcı niteliğinin önemine vurgu yaparak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu konudaki kararlılığına dikkat çekti. Röportajın ikinci bölümünün ise yarın yayınlanması planlanıyor.