Türkiye’nin havacılık sektöründeki önemli adımları ele alınan 2. Milli Havacılık Endüstrisi Çalıştayı, Bakan Kacır ve Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün’ün katılımıyla Ankara Uzay ve Havacılık İhtisas Sanayi Bölgesi’nde (HAB) gerçekleştirildi.
Bakan Kacır, etkinlikte yaptığı konuşmasında Türkiye’nin havacılık alanında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın güçlü iradesi ve vizyonuyla tarihsel bir dönüşüm yaşadığını dile getirdi.
Türkiye’nin artık uluslararası havacılıkta önemli bir imza attığını belirten Kacır, Bayraktar, AKINCI, KIZILELMA, ANKA ve AKSUNGUR gibi silahlı insansız hava araçları ile küresel ölçekte lider konumuna geldiğimizi ifade etti. Ayrıca, beşinci nesil KAAN savaş uçağı, kendi jet eğitim uçağı ve helikopterini üretme kabiliyeti ile de dikkat çekici bir sıçrama yaşandığını söyledi.
Kacır, bir yolcu uçağının gövdesinde yer alan tüm parçaları üretme yeteneğine sahip olduklarını vurgulayarak, “Havacılık yapısallarında geçen yıl 1 milyar dolar ihracat yaparak, 10 milyar dolarlık sözleşme büyüklüğüne ulaştık. Savunma ve havacılık ihracatımızda 7 milyar doları aşan bir katkı sağladık. Dünyanın dört bir yanına güvenle seyahat etmemizi mümkün kılan yolcu uçaklarının büyük bir kısmında Türk mühendislerinin ve teknisyenlerinin katkısını görmek bizim için bir gurur kaynağı.” açıklamasını yaptı.
– “Birlikteliğimizi uzay sanayisine taşımak önceliğimiz”
Uçak motoru üretiminde Türkiye’nin son yıllarda kaydettiği ilerlemeleri paylaşan Kacır, bu alandaki güçlerini artırmanın önemine dikkat çekti.
“Uçak motoru üretimi, bakım, yenilikçi teknoloji geliştirme, test ve kalibrasyon gibi farklı alanlarda 5 bini aşkın nitelikli insan kaynağımızla küresel ölçekte üretim ve teknoloji geliştirme kapasitesine sahibiz. Ülkemizdeki SOM, ATMACA ve ÇAKIR gibi füze sistemlerinde kullanılan turbojet motorları Kale Havacılık tarafından üretilmektedir. Ayrıca, TEİ tarafından helikopterler için geliştirilen TS1400 turboşaft motoru ilk uçuş testlerini başarıyla tamamladı. GÖKBEY yerli motoru ile test uçuşu gerçekleştirdi. İHA’lar için geliştirilen PD170 turbodizel motoru ise seri üretime geçti. KAAN ve KIZILELMA platformlarına entegre edilecek TF6000 turbofan motorunun prototipini de geliştirdik.” diyerek ortaya konan başarıların ekip çalışmasının bir sonucu olduğunu vurguladı.
“Türkiye, artık savunma ve havacılıkta Avrupa’nın parlayan yıldızı konumundadır. Avrupa’nın yüksek teknoloji yarışında hızlanmak isteyenleri için Türkiye, en uygun iş ortaklarından biridir. Elde ettiğimiz birikim ve deneyimi, uzay sanayisine taşımak en önemli hedefimizdir.” şeklinde konuştu.
– “Uzay ekonomisindeki payımızı artıracağız”
Kacır, milli çözüm geliştirme amacıyla kritik alanlarda yapılandırılacak haberleşme altyapılarına dair planlarını aktardı.
“Ülkemizin uzay çalışmaları çerçevesinde bağımsızlığımızı güvence altına alacak uzay limanı projesini hayata geçireceğiz. 2035 yılına kadar 1,8 trilyon dolara ulaşması beklenen küresel uzay ekonomisinden daha fazla pay almayı amaçlıyoruz. Türkiye artık gökyüzünde kendi izini bırakırken, havacılık tarihine kendi imzasını atmaktadır.” dedi. Ayrıca, havacılık sektöründeki prosedürlerin ve güvenlik standartlarının önemine değindi ve bu standartların nitelikli uçuşları sağladığını belirtti.
Kacır, SAHA MİHENK’in güvenlik ve operasyonel mükemmellik felsefesi doğrultusunda, Uluslararası Havacılık Kalite Grubunun Avrupa Bölgesi üyesi olduğuna ve böylece sektörün kurallarını belirleyen aktörlerden biri haline geldiğine dikkat çekti.
– “4,5 milyar dolarlık yatırımın önünü açtık”
Bakan Kacır, SAHA İstanbul’a havacılık sektörüne sağladığı katkılardan ötürü teşekkür ederek, havacılık ve uzay sanayisinin rekabet gücünü artıracak tüm girişimlerin destekçisi olacaklarını açıkladı.
Bugüne kadar düzenlenen 10 TEKNOFEST ile birlikte eğitim ve girişimci destek programları aracılığıyla milyonlarca gencin havacılık alanındaki tutkusunu canlandırdıklarını ifade etti. Kacır, havacılık ve uzay sanayisindeki gelişmelere de şu şekilde değindi:
“2012 yılından itibaren havacılık ve uzay sektöründe düzenlediğimiz 157 yatırım teşvik belgesi vasıtasıyla 4,5 milyar dolarlık yatırımın yolunu açtık. Havacılık ve uzay alanında 387 firma ve 20 AR-GE merkezi, kapsamlı AR-GE desteklerinden faydalanmaktadır. TEKNOHAB Teknoloji Geliştirme Bölgesi’nin aşamalı şekilde devreye girmesiyle Ankara Uzay ve Havacılık İhtisas Organize Sanayi Bölgesi daha da gelişecektir. Burada Türkiye’nin en nitelikli havacılık lisesini kurmayı hedefliyoruz, fen ve mesleki teknik Anadolu lisesi olarak gerçekleştireceğimiz bu proje Ankara’mıza hayırlı olsun.” şeklinde sözlerini sonlandırdı.