Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti), 12 Ekim’de başlattığı ilçe kongreleri ile 30 Kasım’da gerçekleştirilen il kongrelerinin ardından bugün tarihi bir adım atarak Büyük Kongre’yi gerçekleştiriyor. Başkan Recep Tayyip Erdoğan, bu kritik etkinlikte önemli mesajlar sunuyor.
Başkan Erdoğan’ın konuşmasından bazı önemli noktalar:
Bu kutlu sevdaya sahip çıkan ve bu sevda ile direnen tüm dostlarıma en içten selamlarımı iletiyorum. Devletine, vatanına, ezanına ve bağımsızlığına sahip çıkan aziz milletimin her bir bireyini yürekten selamlıyorum. Hayat mücadelesi veren tüm kardeşlerimi ve gözü kulağı bizde olan mazlumları da hürmetle anıyorum. Bu davanın destekçisi olan her bir kardeşime sevgi ve şükranlarımı sunuyorum.
8. Olağan Büyük Kongre’mizin partimiz, ülkemiz ve milletimiz için hayırlı olmasını Yüce Allah’tan diliyorum. Şehitlerimizi saygı ile anarken, kongre salonumuzu bayram yerine çevirdiğiniz için sizlerle gurur duyuyorum. Kongre salonuna girmeden önce 60 bin kişiyle de selamlaştık.
Bu davaya sahip çıktığınız için sizlere teşekkür ediyorum. İlk günden beri bu kardeşinize sarıldınız ve teşkilatımızın her kademesinde emek veren kardeşlerime şükranlarımı tekrar sunuyorum.
“TÜRKİYE DÜŞMANLARININ SENARYOLARINDA FİGÜRANLIK YAPMAYI TERCİH EDENLER VAR”
Bizim sığınacağımız yegâne merci Türk milletidir. Şeref duyarak yaşadığımız tek devlet, Türkiye Cumhuriyeti’dir. Okuyacağımız ve dinleyeceğimiz tek marş ise İstiklal Marşıdır. Güven bulacağımız tek bayrak ise ay yıldızlı bayrağımızdır. Huzurla yatacağımız tek yer, kutsal vatan topraklarımızdır.
Geçmişte rahat bir yaşam sürüyorduk ancak günümüzde zorluklarla karşılaşabiliyoruz; ancak inanç, irade ve azim varsa, Allah’ın izniyle her zaman imkan da bulunacaktır. Burada önemli olan, istikametimizi kaybetmemek ve umutlarımızı yitirmemektir. Bazı kişiler kendi hesapları için Türkiye düşmanlarının senaryolarında figüran olmayı tercih ederken, bu kibirli anlayışları aziz milletimizin ferasetine havale ediyoruz.
“AK PARTİ BAYRAĞINI İLK AÇTIĞIMIZ GÜNDEN BERİ YÜKSELTMEYE DEVAM EDİYORUZ”
Güzel bir sevda yolunda kararlılıkla yürümeye devam edeceğiz. Bu büyük kongreyi, uzun bir yolculuğun tazelenmesi ve yeni bir kilometre taşı olarak değerlendiriyoruz. AK Parti, 24 yıllık tarihindeki gelişimiyle dikkat çeken bir siyasi oluşumdur. Kongre sürecinde il başkanlarımızın dörtte üçünün değiştiği ve ilçe başkanlarımızın üçte ikisinin yenilendiği gözlemleniyor.
Bayrağı devralanlardan daha etkin çalışmalar bekliyoruz. Ana kademe kadrolarımızın yanısıra, kadın kollarımızın da daha fazla gayret göstermesini bekliyorum. Ülkemizi 2053 ve 2071 hedefleriyle buluşturacak olan gençlerden de talebim, dinamiklerini partimize taşımalarıdır. AK Parti bayrağını ilk açtığımız günden beri yükseltmeye devam ediyoruz. Bizim yönümüz her zaman geleceğe olacak.
Burada isimler fanidir, baki olan tek şey davadır.
Anadolu’ya bin yıl önce gelmedik; bu toprakları gerek alın terimizle gerekse kanımızla vatan yaptık. Alparslan’dan Fatih’e, Menderes’ten Özal’a kadar herkes milletine hizmet etmiştir. Kopan toplumların nasıl savrulduğunu unutmamak gerekiyor. AK Parti’nin mücadelesinin arkasındaki sırrı merak edenler, bu köklere bakmalı. Dünyanın en büyük partileri arasında ilk beşte yer alan bir siyasi yapı olduk.
İktidarımızın 22 yılını şan ve şerefle başarılarımızla taçlandırdık. Bu tarihi başarı, kaynağı belirsiz paralardan kadeh tokuşturmakla elde edilmedi. Türkiye’de hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacak dediğimizde, bu hedefe ulaşmayı başardık.
“AK PARTİ PAZARLIK MASALARINDA KURULMADI”
Biz sadece seçimleri değil, gönülleri de kazanarak 22 yıl boyunca iktidarda kaldık. Nereden geldiğimizi unutmamak adına sözümüze ve ahdimize sadık kalmalıyız. Her zaman dua eden ak yüzlü büyüklerimizi unutmamız imkansız. Milletimizin çizdiği yol haritasından asla sapmayacağız ve milletle beraber omuz omuza yürümeye devam edeceğiz.
Biz gökten zembil ile inmedik, pazarlık masalarında kurulmadık. Siyasetin ve toplum mühendisliğinin bir ürünü değiliz. Siyaseti samimiyetle ve dürüstlükle gerçekleştirdik. Milletimizin umutlarını artırmak için asla çıkara dayalı bir siyaset izlemeyi benimsemedik. Kibirli siyasetten uzak durduk ve eksiklerimizi giderme adına daha iyi çözümler sunma iradesiyle halkımızın önüne çıktık.
Bugün, iç muhasebemizi özgüvenle yapıyoruz. AK Parti’ye düşmanlık edenler, bu hareketin bozulmasını ve zorluklar karşısında pes etmemizi beklediler. Vesayetçilik anlayışına boyun eğmemizi isteyenler, karanlık kalkışmalara göz yumanlar 14 Ağustos 2001 tarihinden bu yana bekliyorlar ve bu bekleyişleri devam edecektir.
Demokrasimizin üzerinde kara bulutların dolaştığı yıllar geride kaldı. Millet iradesinin aleni şekilde baskılandığı zamanlar yaşandı ve ülkenin seçilmiş hükümeti sık sık krizler yaşadı. Başbakanlarımız ve bakanlarımız görevden uzaklaştırıldı. Ekonomik krizlerle halkımız yoksullaştırıldı ve ülkemiz küresel rekabetten dışlanmaya çalışıldı.
Bize biçilen üçüncü sınıf demokrasi rolünü kabul etmedik ve bu sömürü düzenine son vermek için aday olduk. Türk demokrasisinin etrafındaki kirli kuşatma, çok partili hayata geçişimizle birlikte asla kırılmadı. Çünkü iktidar olmak için her yolu mübah gören bir zihniyetle karşı karşıya kaldık.
“YA TERÖR YA SİYASET”
Antidemokratik güçlerle iş birliği yapmakta tereddüt etmeyen bazı çevreler, belediyeleri ve bakanlıkları pazar malı gibi alıp satmışlardır. İki yıl önce ülkeyi birlikte yönetmeye talip olanların birbirlerine düştüğünü gözlemledik. AK Parti’nin varlık gösterdiği her yerde çözümsüzlüğü ve umutsuzluğu ortadan kaldıracak silahlar mevcuttur. Ülkemizin her sorununun çözümü olan siyasi irade, AK Parti ve Cumhur İttifakı’dır.
Türkiye Yüzyılı’nı inşa ederken, muhalefeti dönüştürme görevimizden kaçınmayacağız. Bu dönüşüm, siyasetin er meydanında gerçekleşecektir. Terörün olmadığı bir Türkiye, milli bir mutabakatın beklediği bir durumdur. Terörle siyaset ve demokrasi bir arada var olamaz. Bu nedenle, ya terör ya demokrasi demekteyiz.
Türk ve Kürt toplumlarına faydası olmayan literatür yığınları ile mücadele etme zamanıdır. Terör belasından kurtulmak, Türkiye’nin önceliklerindendir. Terörün gölgesi üzerinden kalktığında, birlik olacağız ve evlatlarımızın kanı üzerinden yükselen tehdidi yok edeceğiz.