1. Haberler
  2. Gündem
  3. İmamoğlu ve DEM Parti ile Terörsüz Türkiye Tartışması

İmamoğlu ve DEM Parti ile Terörsüz Türkiye Tartışması

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Sabah Gazetesi Yazarı Mahmut Övür, bugünkü köşesinde ‘Terörsüz Türkiye’ adımları çerçevesinde DEM Parti, CHP ve Ekrem İmamoğlu eksenini ele alan dikkat çekici bir yazı kaleme aldı. Övür, İmamoğlu hakkında, “Gelen tehlikeyi görüyor ve en azından başka kaygıları da olsa o güne CHP’nin en güçlü ismi olarak kalmak istiyor.” ifadelerini kullandı.

İşte Mahmut Övür’ün ‘DEM Parti küçülür mü büyür mü?’ başlıklı yazısı

Bugün Türkiye, demokrasi ve hukuk konusunda eksiklikler yaşıyor ve ekonomik krizlerle mücadele ediyorsa, bunda eski vesayetin kalıntılarının yanı sıra PKK terörünün de önemli bir rolü bulunuyor.

Bu durum, siyasetin olumsuz etkilenmesiyle daha belirgin hale geldi. Son yıllarda PKK, iç siyasetteki muhalefeti etkileyen en güçlü aktörlerden biri haline geldi. Sivil siyasetin dönüşmesi beklenirken, PKK’nın etkisi sivil aktörleri dönüştürdü.

Son dönemde, DEM Parti’nin Irak Kürdistan Bölgesi yöneticileriyle gerçekleştirdiği görüşmeler ve Suriye’den gelen olumlu gelişmeler, terör sorununu sona erdirecek açıklamaların yapılma ihtimalini artırmış durumda.

Bu durum, “terörsüz Türkiye” hedeflerinin hayata geçeceğinin ve sivil siyasetin genişleyeceğinin bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.

DEM PARTİ, GÜCÜNÜ KORUMAK İÇİN YENİ ADIMLAR ATMAKTA

Bu nedenle, hem iç hem de dış Kürtleri kapsayan sivil siyaset alanında önemli bir hareketlilik gözlemleniyor. Şiddetle ilişkilendirilmemiş Kürt partileri daha görünür hale gelirken, DEM Parti gibi PKK yanlısı partiler, seçmen tabanlarını korumak amacıyla yeni stratejiler geliştirmekte.

Bu süreçte şu sorular öne çıkıyor: DEM Parti, 6-7 milyon oy alan geçmişini koruyabilecek mi? Parti içinde farklı akımlar mı belirecek, yoksa mevcut gücünü etkili bir şekilde kullanarak Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu “merkez sol parti” işlevini mi üstlenecek?

Özellikle sivil siyaset alanında bir genişleme yaşandıkça, sert milliyetçiliğin mi yoksa “Türkiyelileşme” kavramının mı ön plana çıkacağı merak ediliyor.

Bu konudaki gelişmelerin DEM Parti’nin izleyeceği strateji, AK Parti ve CHP gibi merkez partileri açısından da büyük bir öneme sahip.

Başkan Erdoğan ve MHP lideri Bahçeli, sivil alanın gelişmesine her zaman destek verdiler. Erdoğan’ın geçen yıl Kasım ayında yaptığı bir açıklamada, “Terör örgütünü elde tutarak siyaset yapmaya kalkışan hiç kimse başarılı olamaz. Silahların gömülmesi halinde her türlü desteği vermeye hazırız,” ifadeleri dikkat çekti.

1970’li yıllarda Özgürlük Yolu ve DDKD’nin yaşadığı kısa dönem dışında, Kürt siyasetçileri 40 yıl sonra ilk kez sivil siyaset denemesi yapıyor. Şiddet kullanılmadan siyaset yapmanın ne denli önemli olduğunu da bu süreçte göreceğiz.

Bu değişim, Türkiye’nin genel siyasetini de etkileyerek birçok parametreyi ve gelecekteki siyasi aktörleri değiştirebilir. Örneğin, önümüzdeki iki yıl içinde 40 yıllık bir terörü sona erdirmiş bir Erdoğan imajını hayal edin. Bunun yanı sıra ekonomi ve Suriye’deki gelişmeler göz önüne alındığında, Türkiye’de tamamen farklı bir siyasi süreç yaşanabilir.

EKREM İMAMOĞLU’NUN ‘BENİ ADAY İLAN EDİN’ İHTİYACI

Bu yeni siyasi manzarada, bölgesel ya da küresel düzlemde etkin bir siyaset geliştiremeyen CHP ve küçülen muhalefet partileri öne çıkıyor. Özellikle CHP’nin “terörsüz Türkiye” konusundaki kayıtsızlığı, DEM Parti nezdinde itibar kaybına yol açtı.

Tüm bu etkenler göz önüne alındığında 2027 veya 2028 hesapları yapmak yeterli olmayabilir. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu’nun, Mansur Yavaş ile karşı karşıya gelerek hızla “Beni aday ilan edin” demesi, mevcut tehlikeleri görmesindendir ve başka kaygıları olsa da CHP’de en güçlü isim olarak kalmak istemesindendir.

İmamoğlu ve DEM Parti ile Terörsüz Türkiye Tartışması
Yorum Yap
Bizi Takip Edin