Öztürk, yaptığı açıklamada, kiracıların ve ev sahiplerinin en büyük sorunlarından birinin site aidatları olduğunu dile getirdi.
Aidatların, sitenin yapısına ve yer aldığı bölgeye bağlı olarak 10 bin liradan başlayıp 50 bin liraya kadar çıkabildiğine dikkat çeken Öztürk, “Bazı vatandaşlar, ‘Birinci katta oturuyorum, asansörü kullanmıyorum.’ ya da ‘Havuzu, spor salonunu kullanmıyorum.’ gibi şikayetlerde bulunabiliyor. Fakat Kat Mülkiyeti Kanununa göre, bu giderler ortak masraflar ve avans olarak kabul ediliyor, dolayısıyla bu ödemelerin yapılması zorunlu.” ifadelerini kullandı.
Vatandaşların site aidatları konusunda dikkat etmeleri gereken birçok husus bulunduğunu aktaran Öztürk, “Kiralara yüzde 25 zam uygulamasından 1 Temmuz 2024 itibarıyla vazgeçildi ve zamlar, TÜFE (Tüketici Fiyat Endeksi) ortalamasına göre belirlenecek. Ancak aidatlar için böyle bir sınırlamanın olmaması, karşımıza çıkan en büyük sorunlardan biri. Burada önemli olan, vatandaşlarımızın kat malikleri genel kuruluna katılarak etkin rol almalarıdır.” dedi.
“Yüksek aidat bedellerinin iptali talep edilebilir”
Öztürk, her yıl düzenlenen olağan genel kurul toplantılarında aidatların belirlendiğini belirterek, 200 dairelik bir sitede 101 kat malikinin bu toplantılarda yer almasının önemine vurgu yaptı.
Çoğu zaman yeter sayının sağlanamadığını ve ikinci bir toplantının gerçekleştirildiğini belirten Öztürk, “İkinci toplantıda katılan kişi sayısı önemli değil. Yani, ikinci toplantıya 10 kişi katılsa bile 6 kişinin aldığı karar geçerli olabiliyor, bu durum vatandaşların yüksek aidatlarla karşılaşmasına neden olabiliyor. Genel kurul toplantısına katılanlar, aidatla ilgili hoşlanmadıkları bir durumu tutanaklara şerh düşerek belirtmelidir. Bir ay içerisinde sulh hukuk mahkemesine başvurup, yüksek aidat bedellerinin iptalini talep edebilirler.” ifadelerini paylaştı.
Öztürk, Kat Mülkiyeti Kanunu kapsamında hem ev sahipleri hem de kiracıların aidatlardan ortak sorumlu olduğunu vurgularken, kiracılar açısından önemli bir bilgiyi de aktardı. “Kiracılar, kira bedelleri kadar aidatlardan sorumlu olabiliyor. Örneğin, 20 bin lira kira ödedikleri bir dairede 30 bin lira aidat varsa, kiracılar bu 10 bin lira fazla için sorumlu değiller.” dedi.
“Yönetimlerde şirketleşme eğilimi var”
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın bu konudaki çalışmalarının sürdüğünü hatırlatan Öztürk, bu alanda daha net ve etkili adımlar atılması gerektiğini ifade etti.
Öztürk, sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Kat Mülkiyeti Kanunumuz biraz eski. 2007’deki değişiklikler, gerekli düzenlemeleri tam anlamıyla sağlayamadı. Yönetimlerde karşılaştığımız sıkıntılar var, çünkü genel hatlarıyla şirketleşmeye gitme durumu ortaya çıkmış durumda. Ne yazık ki bu, bazı durumlarda tekelleşmelere yol açıyor. Kanunda yapılacak düzenlemeler, bu tekelleşmenin önlenmesine katkı sağlayabilir.”