YENİ SEÇİM YASASININ ÖZELLİKLERİ
Pazar günü gerçekleştirilecek seçimlerde, yürürlüğe girecek yeni seçim yasası ile milletvekili sayısında önemli bir azalma yaşanacak. 2021 Eylül’ünde yapılan seçimlerin ardından 736 milletvekilinin yer aldığı Bundestag’ta, yapılan düzenlemeyle birlikte yeni dönemde bu sayı 630’a düşecek. Bu değişiklik, genel kurulda sandalye sayısını ve komisyonlardaki üye dağılımını da etkileyecek. Federal Meclis’in 21. döneminde ise her seçmen iki farklı oy kullanacak. Birinci oy (Erststimme), seçmenin ikamet ettiği seçim bölgesindeki milletvekili adaylarına verilecek. Bir seçim bölgesinde en fazla oy alan aday doğrudan Federal Meclis’e girecek. İkinci oy (Zweitstimme) ise bir siyasi partiye verilecek ve bu oy, Federal Meclisteki sandalye dağılımını belirleyeceği için daha önemli bir konumda olacak.
TÜRK KÖKENLİ MİLLETVEKİLLERİNİN DURUMU
Almanya’da Federal Meclis’e Türk kökenli milletvekilleri ilk olarak 1994 yılında SPD’den Leyla Onur ve Yeşiller’den Cem Özdemir ile girmiştir. 2021 Eylül seçimlerinde Türkiye kökenli milletvekili sayısı 18’e ulaşmıştı. Ancak son anketler, Türk kökenli adayların en çok desteklendiği SPD’nin oy kaybettiğini göstermekte, bu da bu partiden aday olan Türk kökenlilerin seçilme şansını azaltmaktadır. Kıdemli birçok Türk kökenli politikacının aday olmaması ve yeni isimlerin listelerde yer alması, Türk kökenli milletvekili sayısını olumsuz yönde etkileyebilir. Mevcut milletvekili listesine göre, SPD’den aday olan ve seçilme ihtimali yüksek Türk kökenli aday sayısı 21 olarak belirtiliyor. SPD’yi takip eden Sol Parti ve CDU/CSU’nun her biri 7 aday sunarken, Yeşiller 6, Hür Demokratlar 5 ve Sahra Wagenknecht İttifakı 4 adayla listede yer alıyor. Hür Seçmenler, Türkiye kökenli 3 aday ile temsil ediliyor.
KOALİSYON GÖRÜŞMELERİ GÜNDEMDE
Almanya’da oy verme işleminin tamamlanmasının ardından medya kuruluşları, sandık çıkış anketlerinin sonuçlarını açıklamaya başlayacak. Kesin olmayan resmi sonuçların Pazartesi sabahı erken saatlerde duyurulması beklenmekte ve bu sonuçlar Federal Seçim Kurulu tarafından yayınlanacak. Seçimlerin kesin sonuçları ise birkaç hafta sürecek. Seçim sonrası partiler, elde edilen sonuçları analiz edecek ve olası koalisyon senaryolarını müzakere etmeye başlayacak. “Sondaj” olarak adlandırılan ilk temaslar, koalisyon görüşmelerinin seyrini belirleyen önemli bir aşama olacaktır.
Kamuoyunda, Hristiyan Birlik Partileri (CDU/CSU) ile Sosyal Demokrat Parti arasında bir “Büyük Koalisyon” beklentisi söz konusu. Ancak, görülmekte olan yoğun ve zorlu sondaj görüşmelerinin yeni koalisyon alternatiflerinin oluşmasına zemin hazırlayabileceği değerlendiriliyor.

ALMANYA’YI YENİ DÖNEMDE BEKLEYEN SIKINTILAR
Almanya’da yeni başbakan ve hükümetin belirlenmesinin ardından, iç ve dış politikada çözülmesi gereken birçok önemli mesele ortaya çıkacak. Ekonomik durgunluk, yüksek enerji maliyetleri, Çin rekabeti, inşaat sektöründeki kriz, konut açığı ve fiyat artışları, Alman ekonomisinin karşı karşıya olduğu başlıca sorunlar arasında yer alıyor. Son iki yıl içinde yaşanan ekonomik küçülmeyi durdurmak ve Almanya sanayisini canlandırmak, yeni hükümetin öncelikli hedefleri arasında olacak. Seçim sürecinde partilerin dikkat çektiği en önemli konulardan biri de sığınmacılara dair politikalar olacak; bu konuda Hristiyan Birlik Partileri’nin daha sıkı önlemler alacağına dair kaygılar mevcut. Yükselen sınır kontrolleri ve sığınmacılar için geri gönderilme merkezlerinin artırılması gibi adımlar, yeni hükümetin gündemine girecek.
ABD-AB İLİŞKİLERİ ÖNEMLİ KONULAR ARASINDA
Dış politikada ise Almanya’yı zorlu bir dönem bekliyor. Rusya-Ukrayna savaşı bağlamında yaşanan gelişmeler, ABD ve Rusya’nın AB’yi dışarıda bırakarak çözüm arayışları, ABD-Avrupa Birliği (AB) ilişkilerindeki gerginlik ve AB ülkeleri arasında ortak dış politika oluşturmakta yaşanan zorluklar, Almanya hükümetinin karşılaşacağı zorluklar arasında. Ayrıca, mülteci akını, Suriye ve İsrail-Filistin bağlamındaki Orta Doğu’daki gelişmeler, önem arz eden diğer konular olarak ön plana çıkıyor.
Almanya’da Eylül 2025’te gerçekleştirilecek Federal Meclis seçimleri, “Trafik Lambası Koalisyonu” adı verilen Sosyal Demokrat Parti, Yeşiller ve Hür Demokrat Parti’nin oluşturduğu koalisyon hükümetinin dağılması nedeniyle öne alındı ve erken seçim kararı alındı.