Uzayda yaşamın varlığının daha önce düşündüğümüzden çok daha olası olduğunu ortaya koyan çarpıcı bir araştırma gerçekleştirildi.
Uzun bir süre boyunca “zor adımlar” teorisi, akıllı yaşamın varlığı için birçok imkânsız olayın bir araya gelmesi gerektiğini savunuyordu. Ancak son bulgular, bu süreçlerin ilk bakışta düşünüldüğü kadar zor veya imkânsız olmadığını gösteriyor; yaşamın evrimi aslında daha basit bir süreç olabileceği ifade ediliyor.
Pennsylvania Eyalet Üniversitesi’nden yer bilimleri profesörü ve çalışmanın ortak yazarı Jennifer Macalady, “Bu, yaşamın tarihi ile ilgili düşünme şeklimizde büyük bir değişim” dedi. Macalady, karmaşık yaşamın evriminin şansa dayalı olmamakla birlikte, yaşam ile çevresi arasındaki etkileşimlerden kaynaklanabileceğini dile getirerek, evrendeki yerimizi anlama yönünde heyecan verici yeni araştırma yolları sunduklarını belirtti.
Araştırmacılar, geleneksel görüşün tersine, yaşamın yalnızca küresel çevre koşulları uygun olduğunda oluştuğunu öne sürüyor. Bu durum, gezegenlerin yaşam gelişimi sürecinin oldukça tahmin edilebilir bir aşama olarak değerlendiriliyor.
Pennsylvania Üniversitesi’nde Macalady’nin astrobiyoloji laboratuvarında çalışan Mills, akıllı yaşamın varlığı için birçok şanslı sürecin şart olmadığını vurguladı. “İnsanlar Dünya tarihinin ‘erken’ ya da ‘geç’ dönemlerinde değil, koşullar uygun olduğunda ‘tam zamanında’ evrimleşti. Belki de bu bir zaman meselesi; bazı gezegenler bu koşullara daha hızlı ulaşırken, diğerleri daha uzun sürebilir” dedi.
Yeni çalışmayı yürüten araştırmacılar, bu görüşlerini test etmek için çeşitli yöntemler öneriyor. Diğer gezegenleri inceleyerek bu zor adımların yalnızca Dünya’ya has olup olmadığını araştırmak ve bu süreçlerin Dünya üzerinde birden fazla kez gerçekleşip gerçekleşmediğini görmek için gezegenimizi yeniden değerlendirmek gibi yaklaşımlar üzerinde duruluyor.
Bu önemli çalışma, Science Advances dergisinde “Akıllı yaşamın evrimi için ‘zor adımlar’ modelinin yeniden değerlendirilmesi” başlıklı makaleyle kamuoyuna duyuruldu.
