ÇİN’DEN ABD’YE “KARŞILIK VERİRİZ” UYARISI
61. Münih Güvenlik Konferansı’nda dikkat çeken bir diğer konuşma, Çin Dışişleri Bakanı Vang Yi tarafından yapıldı. Vang, ABD’nin güç yarışı ve rekabetten uzak durması gerektiğini belirtti. Konuşmasında, “Eğer ABD, Çin’i bastırma ve çevreleme politikalarına devam ederse, buna yanıt vermekten başka seçeneğimiz kalmayacak. Çin’in egemenliği, ulusal onuru ve hakkaniyetli kalkınma hakkı kararlılıkla savunulacaktır” ifadelerini kullandı.
Vang, ekonomik ayrışma ve korumacılığın sadece onu benimseyenleri olumsuz etkileyeceğini savunarak, “Korumacılık, hiçbir sorunu çözmez. Gelişigüzel tarifeler kimseye yarar sağlamaz ve ekonomik ayrışma sadece fırsat kaybı anlamına gelir. Yüksek duvarlarla çevrili küçük bahçeler, sadece onları inşa edenleri kısıtlar” dedi.
Uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletler (BM) Şartı ilkeleri üzerine vurgularda bulunan Vang, “Dünya, bugün kaos içinde. Bunun temel nedeni, bazı ülkelerin güçlerini kullanarak orman kanununu hayata geçirmeye çalışmalarından kaynaklanıyor. Tüm ülkeler, boyutuna bakılmaksızın uluslararası hukukun eşit paydaşı olmalıdır” diye ifade etti.
ABD’nin uluslararası anlaşmalardan ve kuruluşlardan çekilmesini eleştiren Vang, Çin-Rusya ilişkileri hakkında da önemli açıklamalarda bulundu. Vang, Rusya’nın dışında Çin’in gaz ihtiyacını karşılayabilecek başka bir ülkenin bulunmadığını vurgulayarak, “Bazı ülkeler, ticari ve ekonomik konuları siyasallaştırarak Çin’i bastırmak amacıyla kullanma eğiliminde. Ancak buna izin vermememiz gerekiyor” dedi.
AVRUPAYA GÖRE PUTİN ZAFER KAZANDI
Münih Güvenlik Konferansı’nda, Avrupalı liderler, Ukrayna ile müzakerelerin Avrupa ve Ukrayna olmadan gerçekleştirilemeyeceğine dikkat çekti. Trump yönetiminin Avrupa’nın katılımı olmaksızın Rusya ile devam eden barış görüşmelerinin süreci, Moskova’nın taviz vermediği bir çizgide devam ederse, Avrupalılar tarafından Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin için bir zafer olarak nitelendiriliyor.
Alman basınında yer alan haberlere göre, ABD, barışın güvence altına alınması sürecinde kendi askerlerini göndermeye veya NATO Antlaşması’nın 5. maddesini devreye sokmaya sıcak bakmıyor.
Ayrıca, ABD hükümeti NATO ortaklarına güvenlik garantileri hakkında kapsamlı bir mektup göndererek, hangi katkılarda bulunabileceklerini ve kaç askerin sevk edilebileceğini sordu.
Konferansta, Ukrayna ve Avrupa devletleri, ABD’nin barış şartlarını kabul etmemesi durumunda desteğin azalacağı ve Avrupa’nın Ukrayna’ya müdahale etme oranını artırmak zorunda kalacağı endişelerini dile getirdi. Avrupalı liderler ayrıca, ABD katılımı olmadan Avrupa barış gücü birliklerinin Ukrayna’da konuşlanmasını kesin bir dille reddetti.
Konferansta ayrıca, Avrupa’da savunma harcamalarının artırılması konusu da gündeme gelirken, bu harcamaların finansmanı üzerine tartışmalı noktalar dikkat çekti.
