Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Birleşik Arap Emirlikleri’nin Dubai kentinde gerçekleştirilen 2025 Dünya Hükümetler Zirvesi’nde (WGS 2025) “Çoklu Ekonomik Blokların Ortaya Çıkışı” başlığını taşıyan oturumda katılımcılara seslendi.
Küresel ekonominin karmaşık bir yapıda olduğunu vurgulayan Şimşek, bu belirsizlik karşısında uygulanacak makul politikalar ve gerçekleştirilmesi gereken yapısal reformların dayanıklılığı artırmak için en etkili yöntem olduğunu ifade etti.
Şimşek, küresel ticaretteki bölünmelere karşı Türkiye’nin daha dayanıklı bir konumda olabileceğini aktararak, “Zira ticaretimizin yaklaşık yüzde 62’si serbest ticaret anlaşmamız bulunan ülkelerle, yüzde 80’i ise Avrupa Birliği, Orta Asya ile Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgeleriyle gerçekleşiyor. Böylelikle kısmen daha az kırılgan olduğumuzu düşünüyorum” dedi.
[Fotoğraf: AA]
“Dezenflasyon sürecindeyiz, enflasyon düşüyor”
Türkiye’nin üç yıllık bir ekonomik program uyguladığını ve bu program kapsamında hedeflerine doğru ilerlediğini belirten Şimşek, “Bütçe disiplinini sağlıyoruz ve dezenflasyon sürecindeyiz. Enflasyon oranı düşüş gösteriyor. Sıkı para politikası, mali politikalar ve geniş kapsamlı yapısal reform gündemi üzerinde duruyoruz. Bunlar hem kısa hem de uzun vadede kritik öneme sahip.” diye ekledi.
“Türk lirası iyi performans gösteren para birimlerinden biri”
Şimşek, Türk lirasının dolar karşısındaki performansına dair bir soru üzerine, liranın yüksek enflasyon etkisiyle nominal olarak zayıflamasının doğal olduğunu ifade etti. Ancak reel efektif döviz kuru açısından bakıldığında, liranın iyi performans gösterdiğini dile getirdi. “Çünkü dezenflasyon programları, belirli bir seviyede değerlenmeyi beraberinde getirir ve bu süreç lirada da yaşandı.” dedi.
Türkiye’nin cari dış dengesindeki iyileşmenin önemli bir gelişme olduğunu ifade eden Şimşek, cari açığın milli gelire oranının yüzde 0,6 seviyesine gerilediğini belirtti.
Ayrıca, rezerv birikiminin son 1,5 yılda yaklaşık 126 milyar dolar arttığına dikkat çeken Şimşek, bu durumun ekonominin şoklara karşı oluşturduğu çeşitli tamponların güçlendiğini gösterdiğini aktardı.
ABD’nin gümrük tarifelerinin Türkiye’ye olan etkisiyle ilgili bir soruya yanıt veren Şimşek, Türkiye’nin zaten ABD tarafından yüksek gümrük vergilerine tabi tutulduğunu belirtti. “Son 20 yıla baktığımızda ABD’ye karşı ticaret açığımız var. Dolayısıyla, siyasi bir durum olmadığı sürece ABD ile yüksek gümrük vergilerine tabi olmak için gerekli kriterleri karşılamadığımızı düşünüyorum.” şeklinde değerlendirdi.
“Bölgesel entegrasyon kilit önemde”
Bakan Şimşek, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ndeki siyasi irade eksikliğine rağmen üyelik sürecine devam ettiğini ve Gümrük Birliği, Avrupa Konseyi ile NATO gibi birçok uluslararası kuruluşa tam olarak entegre olmaya çalıştığını açıkladı.
Küresel ölçekteki parçalanmışlık içinde Türkiye’nin bölgesel entegrasyona yatırım yapacağını vurgulayan Şimşek, “Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ile serbest ticaret anlaşması yapmayı arzu ediyoruz ve Suriye’nin istikrara kavuşmasını istiyoruz. Rusya ile iyi ilişkilerimiz bulunuyor fakat Avrupa bizim ana partnerimiz. Siyasi bazı kuşkulara rağmen ilişkilerimiz oldukça sıkı.” dedi.
Diğer yandan, BRICS ve G20 gibi platformların gümrük birliği veya serbest ticaret bölgesi olmadığını belirten Şimşek, bu oluşumların derinlemesine düşünülmesi gereken yapılar olmadığını, ancak dünyadaki değişimleri iyi anlamak gerektiğini vurguladı. “Bölgesel entegrasyonun önemi, parçalanma nedeniyle ortaya çıkan kırılganlıklarla mücadelede kritik bir rol oynuyor.” diyerek sözlerini tamamladı.