1. Haberler
  2. Ekonomi
  3. Şimşek: Türkiye Ekonomisi İçin İstikrar Vurgusu!

Şimşek: Türkiye Ekonomisi İçin İstikrar Vurgusu!

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, G20, IMF ve Dünya Bankası Bahar toplantıları çerçevesinde ABD’de gerçekleştirdiği bir etkinlikte, Türkiye ekonomisi hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

Türkiye ekonomisinin istikrara kavuşturulması için uyguladıkları programın düzgün bir şekilde ilerlediğini belirten Şimşek, “Program yolunda gidiyor.” ifadesini kullandı.

Bakan Şimşek, devam eden makroekonomik istikrar ve reform programının amacının fiyat istikrarını sağlamak ve enflasyonu tek haneli seviyelere indirmek olduğunu ifade ederek, bu sürecin sürekli bir gelişim aşamasında olduğunu vurguladı.

“Enflasyonun merkez bankasının hedef bandı içinde kalması muhtemel”

Son zamanlarda küresel piyasalarda yaşanan dalgalanmaların, enflasyonu etkileyebileceğini aktaran Şimşek, petrol fiyatlarındaki azalış ve sıkı finansal koşulların enflasyonu aşağı çekme potansiyeli taşıdığını dile getirdi.

Bakan Şimşek, “Enflasyonun programın hedef bandı içinde kalması muhtemel.” şeklinde konuştu.

“Harcama disiplini sürdürülecek”

Dünya ticaretindeki belirsizliklerin büyüme ve ihracat üzerinde olumsuz etkileri olabileceğini belirten Şimşek, içerideki sıkı finansal koşulların talebi baskılayarak ithalatı azaltabileceğini, ayrıca petrol fiyatlarındaki düşüşle birlikte cari açığın hedeflerin altında kalabileceğini ekledi.

Büyüme açısından son gelişmelerin bazı aşağı yönlü riskler taşıdığına dikkat çeken Şimşek, bu yıl güçlü bir mali disiplin süreci içinde olduklarını ve harcama disiplininin sürdürüleceğini ifade etti.

“Hiçbir kriz boşa harcanmamalıdır”

Yapısal dönüşümü hızlandırmayı hedeflediklerine değinen Şimşek, “Küresel ekonomi politikalarındaki belirsizliklere karşı yanıtımız; ihtiyatlı, sorumlu ve sürdürülebilir makroekonomik politikalarımıza sadık kalmaktır.” açıklamasını yaptı.

Bakan Şimşek, yapısal dönüşüm sürecinde dijital altyapı ve yapay zeka hazırlığının yanı sıra, petrol ve doğalgaz bağımlılığını azaltacak yeşil dönüşüm yatırımlarına da önem verdiklerini belirtti. “Her zamanki gibi yapılacak çok iş var; hiçbir kriz boşa harcanmamalı.” dedi.

“Türkiye, Batı yatırımlarını veya siparişlerini çekmek için iyi bir konumda olacaktır”

Küresel ticaretteki gelişmelerle ilgili bir soruya yanıt veren Şimşek, “Küresel ticaretin parçalanması bizim de dahil olduğumuz kimse için iyi olmayacaktır.” dedi.

Küresel ticaretin parçalanmasının, dünya ekonomisi üzerinde baskıya neden olabileceğini vurgulayan Şimşek, Türkiye’nin dirençli olmasını sağlayan faktörler bulunduğunu aktardı. Türkiye’nin büyümesinin büyük ölçüde iç talep, yani yatırım ve tüketime dayandığını ifade etti.

Ülkenin ticaretinin kurallara bağlı yürütüldüğünü belirten Şimşek, Avrupa Birliği ve çevre ülkelerle yapılan serbest ticaret anlaşmalarının, ihracatın üçte ikisini güvence altına aldığını kaydetti.

Asya ülkelerinin ABD’nin tarifelerine nasıl karşılık vereceğinin belirsizlik yarattığını dile getiren Şimşek, dolaylı etkilerin Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin en büyük riski olabileceğini belirtti.

Asya ülkelerinin üretim kapasitelerini kaybetmelerinin nadir bir durum olduğunu ifade eden Bakan Şimşek, Asya’nın büyük ölçekli üretim kapasitesini Türkiye pazarına aktarma olasılığının yüksek olduğuna dikkat çekti.

Bu durumun beraberinde bazı avantajlar da getirebileceğine değinen Şimşek, “Türkiye, güçlü üretim kültürü ve kapasitesiyle öne çıkan birkaç ülkeden biridir. Özellikle Batı ile ilişkiler açısından, Türkiye’nin küresel değer zincirlerine entegrasyonunun güçlendiğini gözlemliyoruz. Bu bağlamda doğrudan yabancı yatırımlarda artış görülebileceği gibi, Asya’dan gelemeyen siparişlerin Türkiye’ye kayması da söz konusu olabilir.” ifadesini kullandı. Bunun Türkiye’yi Batı’dan yatırım ve sipariş çekmek adına stratejik bir konuma getirdiğini belirtti. Ayrıca, bazı Asyalı firmaların da bölgesel ihtiyaçları karşılamak için Türkiye’de üretim veya lojistik üssü kurma arayışında olabileceğini ekledi.

“Uzun vadeli perspektifte Türkiye hala cazip bir ülke”

Şimşek, Türkiye’nin büyük bir ekonomi olduğunu ve son 20-25 yılda birçok gelişmekte olan piyasa ülkesinden daha iyi bir performans gösterdiğini kaydetti.

Altyapı yatırımlarına dikkat çeken Şimşek, Türkiye’nin yapay zekaya hazırlık açısından gelişmekte olan ülkelerin önünde olduğunu ve güçlü bir beşeri sermaye yapısına sahip olduğunu ifade etti.

Büyük resme bakıldığında Türkiye’nin global konumunun değerlendirileceğine işaret eden Şimşek, ülkenin 54 serbest ticaret anlaşması ile güçlü bağlantılar kurduğunu belirtti. “Endişelerin olması anlaşılabilir. Ancak uzun vadeli bir perspektiften bakıldığında, zaman zaman ortaya çıkan sorunlara rağmen Türkiye’nin hala cazip bir ülke olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.” değerlendirmesinde bulundu.

Uyguladıkları makroekonomik istikrar reform programında kaydedilen ilerlemelerden de bahseden Şimşek, bu durumun yatırım ortamını iyileştireceğini vurguladı.

AB ile savunma alanında işbirliği mesajı

Şimşek, AB’nin önümüzdeki 4 yıl içinde 800 milyar avro savunma harcaması planını anımsatarak, Türkiye’nin bu büyük ihtiyaçları karşılayabilecek endüstriyel kapasite ve yeteneklere sahip ülkeler arasında yer aldığını dile getirdi.

Dünya Bankası ile ilişkiler konusunda da bilgi veren Şimşek, Dünya Bankası’nın Türkiye’ye yönelik taahhütlerini 3 yıl içinde 17 milyar dolardan 35 milyar dolara yükselttiğini hatırlattı. Türkiye’nin öncelikleri ile Dünya Bankası’nın odaklandığı konuların mükemmel bir şekilde örtüştüğünü ifade eden Şimşek, yeşil dönüşüm, verimlilik ve dijital altyapı gibi unsurlara dikkat çekti.

Bakan Şimşek, finansmanın önemine vurgu yaparken Dünya Bankası ile ilişkilerde teknik bilgi paylaşımının da büyük bir değer taşıdığını belirtti. “Dünya Bankası ile güçlü bir işbirliğimiz olduğunu söyleyebilirim.” şeklinde sözlerini tamamladı.

Şimşek: Türkiye Ekonomisi İçin İstikrar Vurgusu!
Yorum Yap
Bizi Takip Edin