1. Haberler
  2. Ekonomi
  3. Türkiye’nin Jeotermal Gücü: Lityum ve Sera İhtiyaçları

Türkiye’nin Jeotermal Gücü: Lityum ve Sera İhtiyaçları

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Anadolu Ajansı (AA) Enerji Terminali Programı’na katılan Şentürk, jeotermal enerji kaynaklarının yenilenebilir enerji arasında önemli bir konumda olduğunu vurguladı.

“160 BİN KONUT JEOTERMAL KAYNAKLA ISITILIYOR”

Türkiye’nin jeotermal kaynakları açısından dünya çapında önde gelen ülkelerden biri olduğunu belirten Şentürk, “Jeotermal alanda kurulu gücümüz 1735 megavat. Bu güce ulaşmak için 65 santral kullanıyoruz ve yıllık 11 gigavat elektrik üreterek şebekeye katkıda bulunuyoruz. Bu durum, Türkiye’nin toplam kurulu gücünün yaklaşık yüzde 2’sine denk geliyor. Ayrıca, ülkemizdeki tüketilen elektriğin yaklaşık yüzde 4’ü jeotermal kaynaklardan sağlanıyor.” şeklinde konuştu.

Jeotermal enerjinin seracılık, konut ısıtması ve turizm gibi alanlarda da kullanıldığını belirten Şentürk, Türkiye’de 7 bin hektar örtü altı jeotermal kaynak ısıtmalı sera bulunduğunu ve 160 bin konutun jeotermal enerjiyle ısıtıldığını aktardı.

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın teşvikleri ile jeotermal seracılığın hızla geliştiğine dikkat çeken Şentürk, 28 bin dönüm büyüklüğündeki Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sera Bölgesi’nin inşaatının sürdüğünü ifade etti.

MEVZUAT DÜZENLEMELERİYLE YAKLAŞIK 40 BİN DÖNÜM SERA KURULABİLİR

2007 yılında yürürlüğe giren Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu ile jeotermal enerji sektöründe yasal altyapının oluşturulduğunu kaydeden Şentürk, “Ülkemizin jeotermal potansiyelinin yalnızca yüzde 10’unu kullanıyoruz. Gerek elektrik gerekse seracılık alanında bu oranı 10 katına çıkarmak için yeterli altyapı ve potansiyele sahibiz.” dedi.

Jeotermal enerjinin diğer enerji yatırımlarına nazaran maliyetli olduğunu dile getiren Şentürk, yatırımcıların ihtiyaç duyduğu teşvik unsurlarını da anlattı.

“35-40 BİN DÖNÜM SERA DAHA KURULABİLİR”

Şentürk, Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sera Bölgeleri’nde mevzuat teşviklerinin yatırımcılara dahil edilmesi durumunda mevcut 65 jeotermal enerji santralinin çevresine 35-40 bin dönüm sera inşa edilebileceğini belirtti.

Bu durumun 70-80 bin kişiye istihdam sağlayacağını vurgulayan Şentürk, “35-40 bin dönüm sera, 200 bin dönüm tarım arazisinden elde edilebilecek ürünlerin bu seralarda yetiştirilmesi anlamına geliyor. Ayrıca sağlık, doğal ve ilaçsız ürünlerin pazara sunulmasını sağlayacak.” ifadesini kullandı.

TÜRKİYE, DÜNYANIN EN BÜYÜK LİTYUM ÜRETİCİSİ OLMA POTANSİYELİNE SAHİP

Şentürk, jeotermal enerji santralleri için yaklaşık 1000 kuyu açıldığını ve bu kuyulardan saatte 100 bin ton civarında sıcak su ile değerli maden ve minerallere ulaşıldığını aktardı.

Yeni projelere kadar elektrik üretimi ve sera ısıtması tamamlandıktan sonra suyun tekrar yer altına gönderildiğini belirten Şentürk, “Son iki yıldır İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (İYTE), Afyon Kocatepe Üniversitesi ve Türk-Alman Enerji İşbirliği Anlaşması çerçevesinde bazı çalışmalar yürütüyoruz ve bu konuda önemli aşamalar kaydettik.” dedi.

“ÜLKEMİZDEKİ LİTYUM KAYNAĞI SADECE BUGÜN DÜNYADA KULLANILAN LİTYUMUN TOPLAMINA EŞİT”

Bu çalışmalarda lityum, sezyum, selenyum ve silisyum gibi nadir elementlerin bulunduğunu aktaran Şentürk, Almanya’da bu alanda faaliyet gösteren bir tesisi ziyaret ettiklerini belirtti.

Tesiste yapılan çalışmaları aktaran Şentürk, şunları söyledi:

“Bu tesiste yaklaşık litrede 100 ppm seviyesinde lityum kaynağı mevcut. Ancak onlar kuyuları delip suyu yüzeye çıkardıktan sonra ayrıştırma yapıyorlar. Biz ise İYTE ve Afyon Kocatepe Üniversitesi’nde laboratuvar ortamında kaynaklarımızdan bunu elde etmeyi başardık. Bizde oranlar biraz daha düşük, 20 ppm civarında; yani Almanya’nın beşte biri ama yatırım maliyetimiz yok, sadece mevcut suyun içinden bu değerleri çıkarmak gerekiyor.”

Şentürk, lityum ayrıştırmasını maliyeti düşürecek çalışmalara devam ettiklerini de ifade ederek sözlerini şu şekilde tamamladı:

“Ülkemizdeki lityum kaynağı, günümüzde dünyada kullanılan lityumun toplamına eşit. 2024 yılında dünya çapında çıkarılacak lityum miktarı 36 bin ton. Ülkemizde mevcut yıllık çıkarılabilir lityum miktarı 35 bin ton. Bu nedenle dünyanın en büyük lityum üreticisi olma potansiyelimiz oldukça yüksek. Ne kadarını elde edebiliriz? AR-GE çalışmaları, hem Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı hem de üniversiteler tarafından sürdürülüyor. Yüzde 10’unu bile elde edebilirsek, dünya çapında en fazla lityum kaynağına sahip ülkelerden biri olacağız.”

Türkiye’nin Jeotermal Gücü: Lityum ve Sera İhtiyaçları
Yorum Yap
Bizi Takip Edin