Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı, Fındık Araştırma Enstitüsü’nde gerçekleştirdiği açıklamada, enstitünün 90 yıllık bir geçmişe sahip olduğunu ve dünyada benzeri bulunmadığını ifade etti.
Enstitüde, kalite ve verim artırma çalışmaları ile yeni araştırma-geliştirme projeleri yürütüldüğünü belirten Yumaklı, son zamanlarda Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü ile fındık bahçelerinin yenilenmesi konusundaki önemli girişimlere dikkat çekti.
Küresel iklim değişikliğinin etkilerinin gitgide daha belirgin hale geldiğini vurgulayan Yumaklı, bu durumu zirai don olayları ve kahverengi kokarca gibi zararlıların etkileriyle gözlemlediklerini dile getirdi.
Yumaklı, kahverengi kokarcanın sadece bu yıla özel bir sorun olmadığını ifade ederek, “2017 yılında Gürcistan’dan ülkemize giriş yapan bu zararlı, 2022-2023 döneminde pandemi ile birlikte etkisini artırdı. Kahverengi kokarca ile mücadele konusunda 13 ilimizin valileri ile kasım ayında bir toplantı düzenleyerek, ortak bir mücadele stratejisi geliştirdik. Şu anda 46 ilde, farklı yöntemlerle bu mücadele devam ediyor.” dedi.
İlaçlama dışında biyoteknik mücadele yöntemlerinin de önem taşıdığını belirten Yumaklı, feromon tuzaklar ve kahverengi kokarcanın doğal düşmanı olan samuray arısından yararlandıklarını açıkladı.
Kahverengi kokarcayla ilgili mücadelenin odaklandığı alanların, kırsalda ilaçlanması gereken yaklaşık 400 bin yapıyı kapsadığını söyleyen Yumaklı, uygulamaların başlamasıyla birlikte 660 binin üzerinde yapının ilaçlandığını kaydetti.
– “1 MİLYON SAMURAY ARISINI DOĞAYA SALMIŞ OLACAĞIZ”
Samuray arısı üretiminin biyoteknik mücadelenin önemli bir örneği olduğunu vurgulayan Yumaklı, “Dünyada kahverengi kokarca ile mücadele eden ülkelerin verdiği rakamları görüyoruz. Şimdiye kadar en fazla 240 bin üreten ülke bulunurken, Türkiye’de geçen yıl 200 bin üretildi. TAGEM’e bağlı enstitüler, bu sayıyı 1 milyona ulaştırmayı hedefliyor. Yani, kahverengi kokarca ile mücadelenin önemli bir parçası olarak 1 milyon samuray arısını doğaya salmış olacağız.” şeklinde konuştu.
Kahverengi kokarcanın sabit bir zararlı olmadığını, 35 kilometreye kadar uçabildiğini ve birçok yeşil meyve ile sebzeye zarar verme potansiyeline sahip olduğunu hatırlatan Yumaklı, mücadelenin kritik önemi üzerinde durdu.
Mücadelenin sadece Bakanlık tarafından uygulanan planlarla yetersiz kalacağını belirten Yumaklı, “Vatandaşlarımızın bu konuda bize destek olması şart. Bir bölgede yapacağınız yüzde 90’lık ilaçlama, eğer bazı kişilerce yerine getirilmezse, karşılaşılan tüm sorunlar boşa gider.” ifadelerini kullandı.
Yumaklı, kahverengi kokarcayla mücadelede kullanılacak ekipman ve aletlerin kırsal kalkınma destekleri arasına alındığını ve bu konuda yüzde 50 hibe desteği sağlandığını da ekledi.
Son olarak, mücadelenin her aşamasına katkıda bulunan paydaşlara teşekkür eden Yumaklı, “Bu mücadelede başarılı olacağımıza inanıyorum, ancak biraz sabır, disiplin ve iş birliği gerekiyor.” diye vurguladı.
Fındık Araştırma Enstitüsü’ndeki Biyolojik Mücadele Laboratuvarı’nda doğaya salınacak samuray arılarının ana kolonilerinin sağlığını inceleyen Yumaklı, ayrıca Keşap ilçesindeki ilaçlama çalışmalarını da gözlemleyerek feromon tuzakları hakkında bilgiler aldı.