İstanbul 62. Asliye Ceza Mahkemesi’nde gerçekleştirilen duruşmaya bazı sanıklar ve avukatları katılım sağladı.
Bugünkü savunmalarda, sanıklar üzerlerine atılı suçlamaları reddetti.
Ara kararını açıklayan mahkeme, gazeteci sanıkları Ali Onur Tosun, Gökhan Kam, Bülent Kılıç, Zeyneb Ceren Kuray, Emre Orman, Yasin Akgül, Hayri Tunç ve Kurtuluş Arı ile avukat sanıkları Baran Nevzacanoğlu, Aziz Can Cengiz, Deniz Demirdöğen ve Mine Erdost’un dosyalarının ayrılarak yeni bir esas numarasına kaydedilmesine hükmetti.
Mahkeme, iddianameye konu olaylarla ilgili tüm kamera görüntülerinin temin edilerek mahkemeye iletilmesi için gerekli yazışmaların yapılmasını kararlaştırdı. Ayrıca, sanıkların teşhise esas fotoğrafları ile olay anına dair görüntülerin karşılaştırılmasına, dağılmaları yönünde ihtar yapılıp yapılmadığı, ihtarın ardından kolluk kuvvetlerince zor kullanılıp kullanılmadığı ve sanıkların zor kullanılmasına rağmen dağılmakta ısrar edip etmediklerine dair tespit yapılması amacıyla dosyanın bilirkişiye gönderilmesine karar verildi.
Duruşmanın tarihi 3 Ekim olarak belirlendi.
İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, İstanbul Valiliği’nin kararıyla 19-23 Mart tarihleri arasında toplanma, yürüyüş ve protesto gibi eylemlerin yasaklandığı, bu kararın daha sonra 4 gün süreyle uzatıldığı bilgisi veriliyor.
İddianamede, İstanbul genelinde bu yasaklara rağmen çeşitli toplantı, gösteri ve yürüyüşlerin düzenlendiği kaydediliyor. İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü, kanuna aykırı faaliyetlerde bulunan gruplarla ilgili yapılan çalışmalarda şüphelilerin tespit edildiğini belirtiyor.
Yapılan incelemeler sonucunda, eylem görüntüleri üzerinden her bir sanıkla ilgili ayrı ayrı araştırma tutanakları hazırlandığı, sanıkların yasaklama kararına rağmen toplantı, gösteri ve yürüyüşlerde yer aldığının belirlendiği ifade ediliyor.
İddianamede ifade tutanakları, sorgu zaptları, kolluk tarafından oluşturulan araştırma tutanakları ile yasaklama kararının dosya kapsamına göre, sanıkların uyarılara rağmen kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşünde bulunmaya devam ettikleri ve dağılmamakta ısrar ettikleri belirtiliyor. Bu durumun, 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nda tanımlanan suçun işlediğine dair yeterli şüphe oluşturduğu kaydediliyor.
İddianamede sanıkların, 2911 sayılı kanunun “direnme” başlıklı 32. maddesi gereği, ihtara ve zor kullanmaya rağmen dağılmamakta ısrar edenlerin altı aydan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmaları talep ediliyor.
