Başkent’nin resmi iletişim sponsoru olarak yer aldığı Antalya Diplomasi Forumu, Belek Turizm Bölgesi’ndeki NEST Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi. Forum kapsamında “Yeni Dönemde İklim Diplomasisi ve Liderlik Paneli” düzenlendi.
Panelde bir konuşma yapan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Türkiye’nin Akdeniz Havzası’nda yer alması sebebiyle iklim değişikliğinden en fazla etkilenen ülkeler arasında olduğunu ifade etti. Kurum, iklim değişikliğini sadece doğal afetler çerçevesinde değil, çok daha geniş bir perspektife sahip bir mesele olarak ele aldıklarını vurguladı.
Bakan Kurum, Antalya’nın yakın geçmişte Cumhuriyet tarihinin en büyük orman yangınlarından birini yaşadığını hatırlatarak, ormanların ve köylerin yangından büyük zarar gördüğünü, ekosistemin de olumsuz etkilendiğini dile getirdi.
Kurum, bilim insanları ve uzmanlarla yangının sebepleri üzerine yaptıkları araştırmalar hakkında bilgi vererek, “İklim değişikliğinden kaynaklanan aşırı hava olaylarının, sıcaklık artışlarının ve giderek sertleşen rüzgâr şartlarının yangının büyümesine neden olduğunu tespit ettik.” dedi.
Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadele çabalarını aktaran Kurum, “Bu konuda kararlı bir yönetim ve duruş şart. Sayın Cumhurbaşkanımız bu kararlılığı tüm dünyaya ilan etti. Türkiye, sorunlara gözünü kapamayan ve kendi çözümlerini üreterek yerel ile ulusal ölçekte mücadele eden bir ülke olmaya gayret gösteriyor. Tüm meselelerde olduğu gibi iklim krizi konusunda da çözüme odaklanıyoruz. Bu mücadele, ülkemizin geleceğini koruma gayretidir.” ifadelerini kullandı.
Yeşil Binaların Dönüşümü Bizim İçin Önemli
Kurum, tüm sektörlerde emisyon azaltımını hedeflediklerini belirterek, “Var olan emisyonları dengelemek için yutak alanlarımızı artırmak üzere çalışmalar yapıyoruz. 81 ilimizde Millet Bahçeleri projemiz var; bu projeyle yeşil alan miktarını çoğaltmayı amaçlıyoruz. Ayrıca, enerji tasarrufunu ön planda tutan yeşil binaların dönüşümü bizim için hayati önem taşımaktadır.” dedi.
Ülkenin afet ve deprem riski taşıdığını hatırlatan Kurum, “Son yaşadığımız depremlerle ilgili 11 ilde inşa ettiğimiz 500 bin konutu iklime dirençli ve sıfır atık uyumlu bir şekilde inşa ediyoruz. Kentsel dönüşüm projelerimizi de bu çerçevede yürütmeye çalışıyoruz.” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın himayesinde başlatılan Sıfır Atık Projesi’ne vurgu yapan Kurum, “Projenin kazanım oranımız şu anda yüzde 35. Hedefimiz bu oranı yüzde 60’a çıkarmak. Depozito uygulamasını geliştirmeyi de çok önemsiyoruz. Sakarya’dan başlayarak, 2026 yılında zorunlu hale getireceğimiz bu sistemle atıklarımızı geri dönüştüreceğiz.” dedi.
Yenilenebilir Enerjinin Payını Yüzde 50’ye Çıkaracağız
Kurum, Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadelesine dair uzun vadeli hedeflerine dikkat çekerek, “2035 yılına kadar rüzgar ve güneş enerjisi kapasitemizi mevcut seviyenin dört katına çıkaracağız. Enerji Bakanlığımız bu konu üzerinde titizlikle çalışıyor. 2053 yılına kadar yenilenebilir enerjinin birincil enerjideki payını yüzde 50’ye yükseltmeyi amaçlıyoruz. Sanayi sektöründe de emisyon azaltım hedeflerimiz mevcut; 2053 yılına kadar emisyonlarımızı yüzde 75 oranında azaltmak istiyoruz. Tüm bu hedeflerin temelinde, gençlerimize daha güzel bir Türkiye bırakma amacı yatıyor.” dedi.
Kurum, Gazze’deki soykırıma karşı sessiz kalmayacaklarını belirterek, “Dünyadaki tüm mazlumlara el uzatmaya devam edeceğiz. İsrail’in gerçekleştirdiği zulmü her platformda dile getireceğiz ve haksızlıklara karşı duruş sergileyeceğiz.” dedi.
Son olarak, Türkiye’nin COP31 başkanlığı için adaylığına da değinen Kurum, “Jeopolitik konumumuz ve gelişmekte olan bir ülke olmamız dolayısıyla eşit bir yaklaşımla tüm ülkelere adil bir bakış açısıyla yaklaşacağız. Bu bağlamda COP başkanlığını önemsiyoruz ve uluslararası destek bekliyoruz.” şeklinde konuştu.
