Başkent’nin resmi iletişim sponsoru olduğu ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın himayesinde düzenlenen Antalya Diplomasi Forumu 2025, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın ev sahipliğinde Belek Turizm Bölgesi’ndeki NEST Kongre Merkezi’nde devam ediyor.
Bu etkinlikte, İletişim Başkan Yardımcısı Özdemir, ABD’nin Louisville Üniversitesinden Stratejik İletişim Profesörü Karen Freberg’in moderatörlüğünü üstlendiği bir oturumda, ulusal ve uluslararası düzeyde iletişimin güvenliği, ekosistemi ve dezenformasyon üzerindeki değerlendirmelerini paylaştı.
Özdemir, Türkiye’de iletişim ekosisteminin enformasyon akışını doğru bir şekilde yönetmek adına önemli çabaların gösterildiğini belirtti. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından, CİMER başta olmak üzere halkla ilişkiler ve kamu diplomasisi alanlarında hayata geçirilen projelerden bahsetti.
İletişim Başkanlığı, iletişim güvenliğini sağlarken bilgi çarpıtması, yalan haber ve dezenformasyon gibi olumsuz durumların düzeltilmesi noktasında da aktif adımlar atıldığını vurgulayan Özdemir, “Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un liderliğinde dezenformasyonla mücadele birimi kuruldu. Bu modeli uluslararası alanda da ortaya koyduk ve farklı ülkelerin de aynı modeli benimsemekte olduğunu görüyoruz.” şeklinde konuştu.
Olası bir kriz anında kamu otoritelerinin doğru bilgi akışını sağlamada iyi bir koordinasyon kurduğuna dikkat çeken Özdemir, etkili cevap verme mekanizmaları oluşturarak hızlı bir şekilde hareket ettiklerini ifade etti.
Bu sistem sayesinde Türkiye’deki deprem, Filistin ve Ukrayna konularında doğru bilgilerin sunulduğunu belirten Özdemir, bu tür önemli olaylarda bilgilerin doğru bir şekilde aktarılmasının önemine vurgu yaptı.
“Doğru enformasyon için uluslararası alanda birlikte çalışmalıyız”
Uluslararası enformasyon güvenliğinde hızlı gelişen teknolojik araçların kritik bir rol oynadığını belirten Özdemir, bilgi akışının doğru bir biçimde yönetilmesi gerektiğine dikkat çekti.
Özdemir, ulusal düzeyde Başkent ve Anadolu Ajansı ile yürütülen çalışmaların yanı sıra yurt dışında muhataplarıyla da yakın diyalog halinde olduklarını ifade ederek, dezenformasyonla mücadelede kamu otoriteleri, sivil toplum kuruluşları, medya temsilcileri ve akademik çevrelerle iletişim kurarak doğru enformasyon akışını sağlamaya çalıştıklarını belirtti.
Uluslararası medya ekosisteminin güvenli bir şekilde işleyebilmesi için kriz anlarında doğru bilgi akışının esas olduğunu vurgulayan Özdemir, “Doğru enformasyon akışı için uluslararası düzeyde birlikte çalışmanın gerekliliği büyük önem taşımaktadır.” dedi.
Enformasyon güvenliğine ilişkin değerlendirmede bulunan Özdemir, iletişim alanının bir ulusal güvenlik alanı olduğunu ve dolayısıyla iletişim ekosisteminin güvenliğinin, ulusal güvenliğin merkezinde yer aldığını ifade etti. Bu bağlamda gerekli adımların atılması ve çerçevelerin oluşturulmasının büyük bir değer taşıdığını bildirdi.