Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 57 sayfalık iddianamede, “yenidoğan çetesi”ne ilişkin olarak 13 kişi “şüpheli” statüsünde yer almakta ve Sosyal Güvenlik Kurumu “suçtan zarar gören” olarak belirtilmektedir. Bu iddianame, Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı fezlekenin ışığında oluşturulmuştur.
İddianamede, Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen “yenidoğan çetesi”ne yönelik ana dava dosyasındaki tıbbi uzman mütalaası, Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu raporu, ilgili ifadeler ve tapelerin incelendiği aktarılarak bazı şüphelilerin bulunmadığı, ancak ifade ve deliller ışığında 17 yeni şüphelinin tespit edildiği kaydedilmektedir. Ayrıca, cumhuriyet savcısı Yavuz Engin’i makamında tehdit eden Mustafa Kemal Zengin hakkında, suç örgütü ile bağlantısını araştırmak üzere bir soruşturma açıldığı ifadeye yer verilmiştir.
İddianamede, Zengin’in, savcıyı tehdit etmek amacıyla Tuğçe Toptemel’in tahliyesi için görüşme yaptığı, bu süreçte tehdit içeren ifadeler kullandığı belirtildi. Zengin’in Beylikdüzü Medilife Hastanesi’nin mesul müdürü Ahmet Atilla Yılmaz ile toplam 138 kez, yine savcıyla birlikte hareket eden sanık avukat Aylin Arslantatar ile 1320 kez ve tahliye ettirilmek istenen Toptemel’in üvey babası Yavuz Çelik ile de 110 kez görüştüğü tespit edilmiştir.
Savcıyı Tehdit Soruşturması Devam Ediyor
Örgütün hiyerarşisine dâhil olmadığı ancak eylemleriyle suç örgütüne yardım ettiği yönünde güçlü şüphelerin oluştuğu Zengin hakkında tehdit eylemi ile ilgili soruşturmanın sürdüğü bildirilmektedir.
İddianamede, şüpheli doktor Zeki Ötünç’ün Sağlık Bakanlığı Müfettiş Raporu’na göre, Avcılar Hospital’da Kerem Muhammet Tokluoğlu adlı bebeğin ölümüne neden olduğuna dair ihmali tespit edilmiştir. İlgili raporda, hastaya uygun canlandırma tedavisinin uygulanmadığı, solunum cihazının ayarlarının yapılamadığı ve surfaktan tedavisinin verilmediği belirtilmektedir.
Yanlış Evrak Düzenlemeleri ve Görev İhlalleri
Esenyurt Reyap Hastanesi’nde çalışan hemşire Aslı Alemdağ’ın, gerçeğe aykırı epikriz düzenlediği ve yaşamını yitiren Yünaçtı bebeğin dosyasına entübe bir başka bebeğin akciğer grafisini eklediği iddia edilmektedir. Alemdağ’ın, örgüt hiyerarşisine bağlı olarak hareket ettiği belirtilmektedir.
Çorlu Reyap Hastanesi’nde hasta sevklerini yöneten şüpheli Remzi Karaca’nın, 112’den sevk gereken bebekler hakkında hastanelerle bilgi alışverişinde bulunduğu, yan dal veya cerrahi müdahale gerektiren hastaları ilgili hastanelere bildirdiği ifade edilmiştir.
Ayrıca, TRG Hospitalist Hastanesi’nde tıbbi sekreter olarak görev yapan Senanur Ünlü’nün, gerçeğe aykırı epikriz düzenleme sürecine dâhil olduğu; şüpheli Gözde Polat’ın ise benzer şekilde sahte evraklar ile ilgili çalıştığı belirtilmektedir.
İddianamede, Silivri Kolan Hastanesi’nin mesul müdürü ve başhekimi Bener Mahmut Mansuroğlu’nun, Medisense şirketi üzerinden sağlık mevzuatlarına aykırı olarak hastane işletmesini kiraya verdiği ve bu sebeple “nitelikli dolandırıcılık” suçuna dâhil olduğu vurgulanmıştır.
İddianamede, başhekim İbrahim Oktay ve başhemşire Hilal Vatansever’in de şüpheli Fırat Sarı ile bağlantılı HTS kayıtlarına sahip oldukları belirtilmektedir. Meryem Küçükoğlu’nun ise hastanede bulunan ilaçları kendisine satılması yönünde talepte bulunduğu tespit edilmiştir.
Avcılar Hospital’da çalıştığı dönem içinde, maktul bebek Tokluoğlu’nun ölümüne dair ihmali olan şüpheli Serenay Şenkalaycı hakkında da yakalama kararı bulunduğu kaydedilmiştir.
İddianamenin, “yenidoğan çetesi” ile ilgili Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden ana dava ile birleştirilmesi talep edilmektedir.
Tehdit Savunması
İddianamede ifadelerine yer verilen Mustafa Kemal Zengin, üslubunun yanlış anlaşıldığını savunarak Türk milletinden özür dilemektir. Zengin, savcıyla tehdit amacıyla gitmediğini, yalnızca görüşlerini paylaştığını belirtmiştir.
İstenen Cezalar
İddianamede, soruşturma izni alınmamış olan şüpheliler Hilda Keykubad, Dursun Eryılmaz, Seher Çuhadar, Şeyhmus Çelik ve Songül Kaloğlu’nun dosyalarının ayrıldığı ifade edilmektedir. Şüpheli Mustafa Kemal Zengin hakkında “suç işlemek amacıyla kurulan örgüte yardım etmek” suçundan 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası talep edilmiştir.
Firari şüpheli Serenay Şenkalaycı hakkında “zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik” suçundan 2 yıl 6 aydan 8 yıl 9 aya kadar hapis cezası istenmektedir. Bener Mansuroğlu hakkında ise “zincirleme şekilde kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık” ve “suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma” suçları için 12 yıldan 39 yıla kadar hapis cezası talep edilmektedir.
İddianamede diğer 10 şüpheli hakkında ise farklı suçlardan çeşitli oranlarda hapis cezaları öngörülmüştür.
Operasyon Detayları
Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, bebek acil hastalarını önceden anlaşılan özel hastanelere sevk eden ve bu işlemlerle haksız kazanç elde eden organize suç örgütünün elebaşı olduğu iddia edilen doktor Fırat Sarı’nın da aralarında bulunduğu 16 şüpheli tespit edilmiştir.
İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından 4 Aralık’ta gerçekleştirilen operasyonda, aralarında 5 doktor, 3 hemşire, 5 sağlık çalışanı ile 1 sivilin bulunduğu toplam 14 şüpheli yakalanmıştır. Daha sonra bu dosyadaki şüpheli sayısı 18’e yükselmiştir.
