1. Haberler
  2. Ekonomi
  3. Türkiye Ekonomisi Büyüyor: OECD’den Önemli Rapor

Türkiye Ekonomisi Büyüyor: OECD’den Önemli Rapor

featured

OECD, ülke bazında ekonomik analizler içeren “Türkiye İnceleme Raporu”nu yayımladı.

Rapor, Türkiye’nin son on yılda OECD ülkeleri arasında en hızlı büyüyen ekonomilerden biri olduğunu göstererek, yıllık ortalama büyüme oranının yüzde 4,9 olduğunu ortaya koydu.

Bu süreçte toplumun yaşam standartları yaklaşık dört kat artarken, iş gücü piyasası ve diğer sosyal göstergelerde de dikkate değer iyileşmeler kaydedildi.

15-64 yaş aralığındaki nüfusta iş gücüne katılım oranı 2005 yılında yaklaşık yüzde 50 iken, 2023 itibarıyla bu oran yüzde 60’a yükseldi. Ayrıca, yoksulluk oranı da yarı yarıya azalma gösterdi.

Türkiye, bu süreçteki ekonomik büyümesini hava emisyonları, enerji tüketimi, atık oluşumu ve su kullanımı gibi unsurların etkin yönetimi ile de destekledi.

– BU YIL YÜZDE 3,1 VE 2026’DA YÜZDE 3,9 EKONOMİK BÜYÜME BEKLENİYOR

Yeni benimsenen sıkı para ve maliye politikaları, finansal piyasalarda istikrarı artırarak güven ortamını geliştirdi ve belirsizliği azalttı.

OECD, uluslararası piyasalarda sağlanan iyileşmelerden tam anlamıyla faydalanmak için, “enflasyon hedefleri ile uyumlu bir patikaya oturana kadar temkinli makroekonomik politikalara devam edilmesini” önerdi.

Bu çerçevede, sürdürülebilir büyümenin yeniden tesis edilmesine katkı sağlayacak ihtiyatlı makroekonomik duruşun sürdürülmesi ve enflasyonun tam anlamıyla kontrol altına alınması hayati önem taşıyor.

Ancak, daha sıkı finansal koşullarla birlikte, kısıtlayıcı mali politikaların hanehalkı tüketimini sınırlaması ve önümüzdeki iki yıl boyunca ekonomik aktivitede zayıflamanın yaşanması bekleniyor.

OECD, bu öngörüler doğrultusunda Türkiye ekonomisinin bu yıl yüzde 3,1 ve 2026 yılında yüzde 3,9 büyüyeceğini, enflasyonun ise yıl sonunda yüzde 31,4 ve 2026’da yüzde 17,3 seviyesine ulaşacağını tahmin ediyor.

Türkiye’nin kamu borcunun Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’ya oranı görece düşük kalmaya devam ederken, bütçe açığının 2026 yılında yüzde 2,6’ya gerilemesi bekleniyor.

Yatırım ve kamu harcamalarında azalmaların yaşanacağı, dış piyasalardaki iyileşmenin ise ihracata kademeli bir artış getireceği öngörülüyor.

OECD, Türkiye’de mali disiplinin güçlendirilmesi, harcama verimliliğinin artırılması, vergi gelirlerinin genişletilmesi ve kapsayıcı büyümeyi teşvik etmek amacıyla yapısal reformların gerçekleştirilmesi gerektiğine dikkat çekiyor. Ekonomik yakınsamayı başarıyla sürdürebilmek, bu reformların hayata geçirilmesine bağlı.

Bu bağlamda, yatırımları ve büyümeyi desteklemek için güvenilir ve istikrarlı bir makroekonomik ortamın devamının sağlanması büyük önem taşıyor. Ayrıca iş gücü hareketliliğini ve girişimciliği kısıtlayan engellerin kaldırılması, Türkiye’nin büyük potansiyelinde en iyi şekilde fayda sağlamasına yol açacaktır.

– YEŞİL DÖNÜŞÜMÜ HIZLANDIRMA ÇAĞRISI

OECD, ayrıca Türkiye’de yaşlanan nüfus ve kadınların iş gücüne katılımındaki düşüklük gibi önemli yapısal sorunlara yönelik adımlar atılması gerektiğini vurguladı.

Raporda, kadınların iş gücüne katılımının artırılması için engellerin kaldırılması, uygun fiyatlı erken çocukluk eğitimi ve bakım hizmetlerinin yaygınlaşmasına ihtiyaç olduğu belirtiliyor. Aynı zamanda hizmet sektörlerinde iş gücü verimliliği ve becerilerin artırılması gerekmekte.

Türkiye’nin 2053 net sıfır emisyon hedefine ulaşabilmesi için emisyonların daha etkin bir şekilde fiyatlandırılması ve enerji üretiminde kömürden uzaklaşılması gerektiği ifade ediliyor.

Yeşil dönüşümün hızlandırılmasının, ekonomik büyümeyi sürdürülebilir hale getireceği ve sağlık açısından önemli kazanımlar sağlayacağı öngörülüyor.

– “DAHA İYİSİNİ YAPMAK İÇİN FIRSATLAR VAR”

OECD Genel Sekreteri Mathias Cormann, raporun İstanbul’da yapılan tanıtımında Türkiye’nin makroekonomi politikalarındaki değişim sayesinde dış finansman pozisyonunun ve yatırımcı algısının olumlu yönde iyileştiğini aktardı. Para ve maliye politikasının, enflasyonda sürdürülebilir bir düşüşü desteklemek için kısıtlayıcı kalmaya devam etmesi gerektiğinin altını çizdi.

Cormann, Türkiye’de son yıllarda önemli bir verimlilik artışı yaşandığını belirterek, “Daha iyisini yapmak için fırsatlar var. Verimliliğin daha da artırılması Türkiye için öncelikli bir politika konusu olarak kalmalıdır.” ifadesini kullandı.

Ayrıca, Türkiye’nin OECD’deki en hızlı büyüyen ülkeler arasında yer aldığını vurgulayan Cormann, bu başarılı ilerlemeyi güçlendirmenin ve diğer OECD ülkeleriyle olan yakınsamanın desteklenmesi için uygun politikaların geliştirilmesinin önemli olduğunu dile getirdi. Türkiye’nin, kamu maliyesinin iyileştirilmesi, inovasyonun desteklenmesi, kadınlar için fırsatların artırılması ve iklim dönüşümünün hızlandırılması konularında OECD ile ortaklığını sürdürmeyi dört gözle beklediklerini belirtti.

Türkiye Ekonomisi Büyüyor: OECD’den Önemli Rapor
Yorum Yap
Bizi Takip Edin