ABD Başkanı Donald Trump’ın tarifelere ilişkin attığı adımlar, uluslararası platformda ciddi bir belirsizlik yaratmaya devam ediyor. Dün birçok ülke, ABD ile tarife müzakereleri yapabilmek amacıyla heyet göndereceklerini duyurdu. Bu durum, piyasalarda belirsizlik hissinin bir miktar azalmasına katkı sağladı.
Trump, tarifelerin müzakereler açısından bir strateji mi yoksa kalıcı bir uygulama mı olacağına ilişkin soruya, “Kalıcı tarifeler olabileceği gibi müzakerelere de açık olabilir. Tarifelerin ötesinde ihtiyaç duyduğumuz şeyler var.” yanıtını verdi. Ayrıca, Çin’in karşılık olarak açıkladığı yüzde 34’lük gümrük vergilerini iptal etmemesi durumunda ABD’nin bu ülkeye ek yüzde 50 tarife uygulama niyetinde olduğunu yineledi.
Analistler, Trump’ın tarifelerle ilgili müzakere süreçlerine daha ılımlı bir yaklaşım sergileme olasılığının yatırımcıların dikkatini çektiğini belirtiyor. Gelecek dönemdeki müzakerelerle birlikte karşılıklılık esaslı tarifelerdeki oranların esnetilmesi ihtimali üzerinde duruluyor.
ABD’de faiz indirimine dair beklentiler gündeme geliyor. Risk algısının artması ve tarifelerin büyüme üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceği kaygıları, para piyasalarındaki Fed’in faiz indirimine ilişkin öngörüleri etkilemiş durumda. Piyasa projeksiyonları, Fed’in yılın ilk faiz indirimine haziran ayında başlayabileceği yönünde şekilleniyor.
Bu gelişmelerin ardından tahvil faizlerinde bir toparlanma gözlemlenirken, ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi şu anda yüzde 4,15 seviyesinde, dolar endeksi ise yüzde 0,5 düşüşle 102,9 seviyelerine geriledi.
Altın ons fiyatı, dün yüzde 1,8 oranında değer kaybederek 2 bin 982 dolardan kapanmıştı. Bugün ise yüzde 0,5 değer artışıyla 3 bin dolardan işlem görüyor.
Brent petrolün varil fiyatı da yüzde 0,9 oranında bir artışla 64,9 dolar seviyesine ulaşmış durumda.
