1912 yılında bir buzdağı ile çarpışarak batan ünlü yolcu gemisi Titanik hakkında yeni bilgiler ortaya çıkmaya devam ediyor.
Derin deniz haritalama şirketi Magellan Ltd, Titanik’in enkazını 3.800 metre derinlikte dijital taramalarla inceleyerek dikkat çekici yeni görüntüler elde etti. Yapılan bu detaylı taramalarda, geminin ikiye ayrıldığı noktanın yakınında yer alan kazan dairesi net bir biçimde görüntülendi. Bazı kazanların çökmüş olması, çarpışma anında hâlâ çalışır durumda olduklarını gösteriyor. Bu durum, gemi mürettebatının kazadan hemen önce bile ışıkları açık tutmak adına çaba gösterdiğini doğrulayan önemli bir bulgu olarak kabul ediliyor. BBC’ye açıklamada bulunan Titanic uzmanı Parks Stephenson, “Titanik, felaketin hayatta kalan son tanığı ve hâlâ anlatacak hikâyeleri var” diyerek yeni taramaların tarihsel önemine vurgu yaptı.
MÜHENDİSLERİN HİKAYESİ YENİDEN GÜNDEMDE
Tarama görüntüleri, İngiliz mühendis Joseph Bell tarafından yönetilen mühendis ekibinin, gemi batarken ışıkları açık tutmak için kazanlara kömür atmaya devam ettiğini gözler önüne seriyor. Bell ve ekibinin bu gayretinin, birçok yolcunun cankurtaran botlarına sağlıklı bir şekilde binmesine imkân tanıdığı düşünülüyor. Stephenson, “Onlar kaosu olabildiğince geciktirdi. Bu da, kıç bölümde hâlâ açık duran bir buhar vanasıyla sembolize edilmişti” ifadelerini kullandı.
KÜÇÜK DELİKLERİN BÜYÜK ETKİSİ
University College London’dan Jeom-Kee Paik, Titanik’in buzdağına yalnızca hafifçe çarptığını, bununla birlikte geminin gövdesinde A4 boyutunda deliklerin oluştuğunu belirtti. Bu delikler, suyun altı bölmeye yayılmasına neden olarak yavaş ama sürekli bir dolumla geminin batışına yol açtı. Newcastle Üniversitesi’nden deniz mühendisi Simon Benson ise, “Delikler küçük ama geniş bir alana yayılmıştı. Su, yavaşça tüm bölmeleri doldurdu ve sonuçta Titanik battı” şeklinde bir değerlendirme yaptı.
DİJİTAL BELGESELE İLHAM OLDU
Bu dijital taramalar, National Geographic ve Atlantic Productions ortak yapımı olan “Titanic: The Digital Resurrection” (Titanik: Dijital Diriliş) adlı yeni belgesel için bir kaynak oluşturdu. Daha önceki 3D rekonstrüksiyon görüntüleri üzerine kurgulanan belgesel, Titanik’in batışına dair yepyeni bir bakış açısı sunma amacı taşımaktadır.
ENKAZ HIZLA YOK OLUYOR
Titanik’in enkazı, Kanada’nın Newfoundland kıyısından yaklaşık 650 kilometre açıkta yer almakta. Ancak uzmanlara göre, bu enkaz hızla çürüyerek önümüzdeki 40 yıl içinde tamamen yok olabilir. Gemi batarken ikiye ayrıldığı için baş ve kıç kısımları deniz tabanında 800 metre uzaklıkla bulunuyor. Baş kısmı hâlâ tanınabilir durumda olsa da büyük ölçüde çamura gömülmüş durumda. Kıç kısmı ise okyanus tabanına saat yönünün tersine dönecek şekilde çarptığı için metal yığınına dönüşmüş. Enkazın çevresinde mobilya parçaları, metal yığınları, açılmamış şampanya şişeleri ve yolculara ait ayakkabılar yer almakta. Titanik, 15 Nisan 1912 tarihinde Southampton’dan New York’a gerçekleştirdiği ilk seferinde bir buzdağına çarparak sulara gömülen White Star Line şirketine ait bir transatlantik yolcu gemisi olarak tarihe geçmiştir. Kazanın ardından, 2 bin 200 yolcudan yalnızca 705’i hayatta kalmayı başardı. Enkaz, 1985 yılında Robert D. Ballard tarafından Atlantik denizinin birkaç kilometre derinliğinde tespit edilmiştir.