İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma çerçevesinde, Çağlayan’da ifadeleri alınan ve sulh ceza hakimliği tarafından tutuklanmalarına karar verilen 51 şüphelinin adliyedeki işlemleri tamamlandı. İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu da bu şüpheliler arasında yer aldı.
Tutuklu şüpheliler, sıkı güvenlik önlemleri altında adliyeden çıkarılarak cezaevine sevk edildi.
Ekrem İmamoğlu tutuklandı
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yaptığı açıklamada, sürdürülen soruşturmalar dahilinde, nöbetçi sulh ceza hakimliğince mali suçlamalarla tutuklanan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun “suç örgütü kurmak ve yönetmek”, “rüşvet almak”, “irtikap”, “hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek” ve “ihaleye fesat karıştırmak” suçlarından tutuklandığı bilgisi paylaşıldı.
Açıklamada, “Ekrem İmamoğlu hakkında ‘silahlı terör örgütüne yardım etme’ suçundan güçlü bir şüphe bulunmasına rağmen mali suçlardan tutuklanmasına karar verilmesi nedeniyle bu aşamada bir işlem yapılmasına gerek görülmemiştir.” ifadeleri yer aldı.
“Terör” soruşturmasında serbest bırakılmasına itiraz edilecek
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, İBB’ye yönelik “yolsuzluk” soruşturması çerçevesinde tutuklanan Ekrem İmamoğlu’nun, “silahlı terör örgütüne yardım” suçlamasıyla yapılacak tutuklanma talebinin reddine itiraz edeceği bilgisi edinildi.
İmamoğlu’nun bazı suçlamalardan serbest bırakılmasına da itiraz edilmesi planlanıyor.
Hakimlik kararı
Hakimlik kararında, “silahlı terör örgütüne yardım etme suçlamasıyla” tutuklanması istenen Ekrem İmamoğlu’nun dosyasında yer alan MASAK raporları, tanık beyanları, HTS raporları ve kolluk tutanakları kapsamında güçlü suç şüphesi bulunduğu belirtildi.
İmamoğlu’nun farklı suçlardan tutuklandığına dair kararın, dosyada yer alan belgeler ve tanık ifadeleri ile desteklendiği ifade edilerek, bu aşamada tutuklama tedbirinin gerekli olmadığı vurgulandı.
“Kent Uzlaşısı” örgütünün faaliyetleriyle bağlantılı şüphelilerin isimleri de anılarak, bu kişilerin PKK/KCK terör örgütünün siyasal yapılanmasıyla ilgili irtibatlarının olduğu kaydedildi.
Şüphelilerin terör örgütünün faaliyetlerini destekledikleri ve bu bağlamda atılı suçları işledikleri belirtilerek, MASAK raporları ve diğer tüm belgelerin bir arada değerlendirilmesiyle kuvvetli suç şüphesinin bulunduğu ifade edildi.
Atılı suçun niteliği ve cezasının ağırlığı göz önünde bulundurularak, şüphelilerin kaçma ve saklanma ihtimalinin yüksek olduğu gerekçesiyle adli kontrol tedbirlerinin yetersiz kalacağı tespit edilmiştir. Bu nedenle hukuki süreç çerçevesinde tutuklama kararı verilmesinin uygun olduğu vurgulandı.