1. Haberler
  2. Gündem
  3. Terörsüz Türkiye Hamlesi, CHP’yi Şaşkına Çevirdi!

Terörsüz Türkiye Hamlesi, CHP’yi Şaşkına Çevirdi!

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Sabah Gazetesi yazarı Mahmut Övür, bugünkü köşe yazısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP lideri Devlet Bahçeli’nin terörsüz Türkiye adına attıkları adımları ele aldı. Övür, yazısında dikkat çekici ayrıntılara yer verdi.

Mahmut Övür’ün kaleme aldığı “İçerideki Demirtaş umutlu dışarıdaki CHP’liler umutsuz” başlıklı yazısından satır başları:

“MUHALEFET ÇEVRELERİ ŞAŞKIN”

Başkan Erdoğan’ın iç cephede yaptığı açıklamalar ve MHP Lideri Bahçeli’nin Öcalan’a yönelik çağrısı, “terörsüz Türkiye” hedefi etrafında oluşan yeni atmosferi köklü bir şekilde değiştiriyor. PKK’nın bu süreçteki kararlılığını belirtmesi ve YPG’nin Suriye devletiyle entegre olma niyetini dile getirmesi, muhalefet çevrelerinde büyük bir şaşkınlık yarattı. Selahattin Demirtaş’ın “Türkiye Cumhuriyeti devleti Kürtlerin de devletidir” ifadesi, bu gelişmelere tuz biber oldu.

Barış çabalarına katılan bir diğer isim Leyla Zana, “Çözüm süreci buzdolabından çıkmalı” diyerek önemli bir açıklama yaptı. Zana’nın sözleri şöyle: “Temennimiz; kırılgan değil dayanıklı, geçici değil kalıcı bir çözüm iradesi için başta Sayın Cumhurbaşkanı ve Sayın Bahçeli olmak üzere bu tarihsel zamanda ‘ölüm değil yaşam’ için inisiyatif alan herkesin üzerine düşen sorumluluğu kararlılıkla yerine getirmesidir. Bu, hepimizin ortak sorumluluğudur. Barış berekettir. Hayattır.”

Bu gelişmeler, özellikle CHP ve destekçilerinin beklemedik tepkiler vermesine neden oldu. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, kurumsal olarak sürece destek vereceklerini belirtmiş olsa da, partinin aydın ve gazetecileri gidişattan memnun görünmüyor. Önceki çözüm sürecinde “Silah bırakmayın, ucuza gidiyorsunuz” diyenlerin yerini bu kez “öfkeli laikler”in, “Demokrasi olmadan barış olmaz” ifadeleri almış durumda.

“SİLAHLARIN BIRAKILMASI İŞLERİNE GELMİYORDU”

Aslında niyet arasında bir tutarlılık olduğu aşikâr. Silahların bırakılmasına dair tutumlarının dönüm noktası ise oldukça tartışmalı. Dün Altılı Masa’ya destek verilirken ya da “kent uzlaşısı” ile İstanbul’u kazanıldığında, kimse DEM Parti’ye “PKK ile ilişkinizi kesin” demedi. PKK’nın silah bırakmasının gündeme gelmemiş olması, karmaşık bir duruma sebep oldu.

Bu noktada muhalif siyasetçilerin, aydınlar ve gazetecilerin sürekli şekilde “PKK silah bırakıyor ama demokrasi yok” kaygıları, bir tür ikiyüzlülük olarak algılanıyor. Yeter ki fırsat bulsalar “PKK silah bırakmasın” diyebilecekler.

Dikkat çekici olan, bu muhalif çevrelerin Demirtaş’ı, Demirtaş’tan daha çok savunuyor olmaları. Sanki Demirtaş durumun farkında değil de, medya destekleyerek onun adına “demokrasi ve hukuk” talep ediyor gibi görünüyor.

Geçmişteki çözüm süreçlerini gözlemlediğimizde, bu kesimlerin genellikle “Meclis” vurgusunu gerekçe göstererek ya da günümüzde olduğu gibi “demokrasi” taleplerinin gölgesinde karşı çıktığına tanık oluyoruz.

Kürtler dâhil herkes için kapsayıcı demokratikleşme adımları Meclis gündemine geldiğinde, bunların gerçek yüzleri açığa çıkacak. Tıpkı DEM Partililerin sabah akşam izledikleri, Kürtçe yayını yasaklayan bir muhalif kanal olan Sözcü TV gibi.

Bu duruma en çok şaşıracak olanlar ise geçmişte bu çevrelerle ittifak yapan ve iktidarı “faşist” diye suçlayan DEM Partililer olacak; gerçek anlamda faşist kimmiş görecekler.

YAZININ TAMAMINA ULAŞMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Terörsüz Türkiye Hamlesi, CHP’yi Şaşkına Çevirdi!
Yorum Yap
Bizi Takip Edin