Televizyon programlarında son yıllarda çocuk istismarı, cinsel taciz, saldırı, şiddet ve cinayet gibi unsurların artışı, toplumsal ahlakı zedeleyen içeriklerin yaygınlaşması ve şiddet ile entrikaların normalleşmesi, bir platformun harekete geçmesine sebep oldu.
Farkındalık oluşturmak amacıyla imza kampanyası başlatan bu platform, Türkiye’nin 81 ilinde bu tür programların düzenlenmesi gerektiği konusunda topluluklar arasında destek toplamaya başladı.
Kampanya aracılığıyla elde edilen imzalar, gerekli düzenlemeleri talep eden ilgili kurumlara iletilecek.
– “AİLEYİ BOZMAYA ÇALIŞAN TÜM UNSURLARA KARŞI MÜCADELE EDİYORUZ”
Büyük Aile Platformu Genel Sekreteri Serdar Eryılmaz, AA muhabirine verdiği demeçte, platformun Türkiye genelinde 400’den fazla farklı kesimden, ideolojiden ve yaşam tarzından sivil toplum kuruluşuna ev sahipliği yaptığını söyledi.
Ortak amaçlarının aileyi korumak olduğunu vurgulayan Eryılmaz, “Aileyi bozmaya çalışan tüm unsurlara karşı mücadele ediyoruz. İmza kampanyaları bunun bir parçasıdır. Daha önce LGBT propagandası yapan derneklerin kapatılması için 150 bin imza toplamıştık. Yeni kampanyamız ise ‘Ekranlarda çürümeye dur de.’ başlığı altında, gündüz kuşağındaki kadın programlarının yasaklanması veya ıslah edilmesi için gerçekleştirilmektedir.” şeklinde konuştu.
Eryılmaz, programların tamamen kaldırılmasını istemediklerini, ancak mevcut içeriklerin aile değerlerine olumsuz etkide bulunduğunu belirtti. “Bu doğrultuda ülke genelinde bir imza ve şikayet kampanyası başlattık. Dileğimiz, bu gündüz kuşağı programlarının daha olumlu ve ailenin değerlerine uygun içerikler sunmasıdır.” dedi.
Eryılmaz, gündüz kuşağındaki bazı programların sağlıklı ilişki, iyi anne-baba olma ve aile içi iletişim gibi konuları ele aldığını, fakat çoğu programda insanların özel hayatlarının sergilendiğini ve bazı durumların tuhaf boyutlara ulaştığını belirtti.
– “VATANDAŞLARIMIZIN RAHATSIZ OLDUĞUNU BİLİYORUZ”
Serdar Eryılmaz, bu tür yayınlara yönelik düzenleme talep ettiklerini ifade ederek, “Hem ilgili bakanlıklarla hem de RTÜK ile görüştük. Ceza uygulanıyor ancak bu cezalar caydırıcı olmaktan uzak. Bu programlar, reyting uğruna devam ettiriliyor. Programların sürmesi sorun değil; sorun, içeriklerinin aile değerleriyle çelişmesidir. Tüm Türk vatandaşlarının bu durumdan rahatsız olduğunu biliyoruz.” dedi.
Saha araştırmalarında izleyicilerin de rahatsızlık duyduğunu ortaya koyduklarını dile getiren Eryılmaz, “İzlediğini ifade eden annelerimiz ve ev hanımları da bu durumdan rahatsız. Yapılan saha araştırmalarının sonuçlarını ilgili makamlarla paylaştık. Bu tür içeriklerin mutlaka yasaklanması gerektiğini düşünüyoruz.” şeklinde konuştu.
Eryılmaz, durumu başka bir perspektiften ele alarak, “Ekranlarda bu tür yanlış ilişkiler ve şiddet açık bir şekilde sergilendiğinde, izleyenlerin bunu normal algılamasını sağlıyoruz. Kötü niyetli kişiler, bu durumları izleyerek kendilerini meşrulaştırma eğiliminde oluyor.” değerlendirmesinde bulundu.
– İMZA KAMPANYASI 1 MAYIS’A KADAR DEVAM EDECEK
Platformun, 400’den fazla sivil toplum kuruluşuyla birlikte sokaklarda imza topladığını belirten Eryılmaz, “81 ilde valiliklerden izinler alınarak ve belediyelere bilgi verilerek bu kampanyayı sürdürüyoruz. Ayrıca 40’tan fazla şehirde aile platformları da var. Bu platformlar da kampanyaya destek veriyor. Amacımız, en az 150 bin imza toplayarak bunu TBMM’ye, Cumhurbaşkanlığına ve RTÜK’e sunmak.” ifadelerini kullandı.
Eryılmaz, imza kampanyasının 1 Mayıs’a kadar süreceğini kaydederek, “Ramazan sonrası, bayramda sonuçlandırmayı düşünmüştük. Ancak Anadolu’dan çok fazla talep geldi. İmza kampanyasına yeni başlayanlar oldu ve uzatılmasını istediler, bu nedenle 1 Mayıs’a kadar devam edecek. İnanıyoruz ki, 150 bin imzanın çok üzerinde, belki 200, 300 bin, hatta yarım milyon imza toplamayı hedefliyoruz.” şeklinde sözlerini tamamladı.
