Dünya genelindeki ekonomik gelişmeler, bireylerin tasarruf stratejilerini gözden geçirmesine neden oluyor. Bu durum, insanların yeni finansal alternatifler arayışına girmesini zorunlu hale getiriyor.
Devletlerin geleneksel emeklilik sistemlerindeki düzenlemeleri, bireysel tasarrufları destekleyen yeni politikaların oluşturulmasına imkan tanıdı. Bu çerçevede, Türkiye’de de çeşitli sosyoekonomik faktörlerin etkisiyle tasarruf anlayışında önemli değişiklikler yaşanıyor.
Nüfusun yaşlanması, sosyal güvenlik yüklerinin artması, bölgesel gelişmeler, savaşlar ve ekonomik dalgalanmalar, Türkiye’de bireysel tasarruflara bakış açısını dönüştürüyor. Bireyler, güvenli bir mali gelecek sağlamak adına daha fazla tasarruf yapma isteği duyuyor.
Devlet katkısı avantaj sağlıyor
Gelişmiş ülkelerde, genç yaşta tasarruf alışkanlığı kazandırmayı hedefleyen politikalar gelişirken, Türkiye’de de benzer bir yönelim göze çarpıyor. Aileler, çocukları için uzun vadeli bir mali güvence sağlama isteğiyle hareket ediyorlar. Devlet katkısının sunduğu avantajlar, Bireysel Emeklilik Sistemi’ni (BES) cazip bir seçenek haline getiriyor.
Türkiye’de BES, yüzde 30 devlet katkısıyla destekleniyor. Bu durum, ebeveynlerin yalnızca çocuklarının eğitimine değil, genel yaşam standartlarına da katkı sağlamalarına olanak tanıyor.
2023 yılı Şubat ayı itibarıyla BES’e 18 yaş altı katılımın 1,4 milyon seviyesini aşması, tasarruf davranışlarındaki değişimlerin ne kadar önemli olduğunu gözler önüne seriyor.