Cenevre toplantısı öncesinde siyasi partilere bilgi veren Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, düzenlediği basın toplantısında bu toplantıya Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile katılacağını duyurdu. Tatar, Kıbrıs Türk halkının masada yalnız olmadığını, “anavatan Türkiye” ile birlikte yer alacaklarını vurguladı.
Tatar, federal siyasetten vazgeçilmesinin ardından geliştirdikleri yeni siyaset anlayışında, eşit statünün onaylanması halinde müzakere sürecinin başlayabileceğinin altını çizerek, iki devlet işbirliği konusundaki kararlılıklarını belirtti. Enerji ve su gibi önemli konuların yanı sıra sınır kapılarıyla ilgili işbirliğine de hazır olduklarını ifade etti.
Yaklaşık 60 yıldır çözüm bulunamayan sorunların yeniden tartışılmasının yerine, Kıbrıs Türk halkına haklarının verilmesi gerektiğini söyleyen Tatar, doğrudan uçuş ve ticaret imkanlarının sağlanması gerektiğini belirtti. İki taraf arasında “kazan-kazan” formülü ile görüşmelerin yapılabileceğini de sözlerine ekledi.
Cumhurbaşkanı, Kıbrıs Türk halkına yönelik baskı, tutuklama ve boyun eğdirme girişimlerinin sonuçsuz kalacağını vurgulayarak, Cenevre’de egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü taleplerini ortaya koyacaklarını kaydetti. Toplantıda adada iki devletin işbirliğiyle ortak bir gelecek arayışına gideceklerini belirtti.
Diyalogdan yana olduklarını yineleyen Tatar, “Yapıcı tutumumuzu sürdürdük, sağlık, kültür, ekonomi, deprem gibi konularda işbirliği önerilerinde bulunduk.” dedi.
Tatar, “Halkımızı izolasyon altında yaşamaya mahkum etmenin haklı bir gerekçesi olamaz. Kıbrıs Türk halkı, 60 yılı aşkın bir süre boyunca, hiçbir suçları olmamasına rağmen temel insan haklarından mahrum kaldı. Artık buna son verilmelidir. Cenevre’de adanın geleceğini konuşmak amacıyla gidiyoruz.” şeklinde konuştu.
“KIBRIS’TA İKİ DEVLET KÖKLEŞTİ”
Avrupa Birliği (AB) çerçevesinde iki devletli çözümün mümkün olduğunu vurgulayan Tatar, Kıbrıs’ta iki devletin artık kökleştiğini ve bu sebeple yeni maceralara sürüklenme hakkının kimseye ait olmadığını belirtti.
Tatar, Kıbrıs adasının geleceğini tüm tarafların katılımıyla ciddiyetle tartışmak için bu toplantıyı istediklerini ifade ederken, İngiltere’nin de bu süreçte tarafsız bir tutum sergilemesini talep etti.