Donald Trump, ABD’de üretilen viskilere uygulanan yüzde 50 gümrük vergisinin kısa süre içerisinde kaldırılmaması durumunda, Avrupa Birliği’nden (AB) ithal edilen tüm alkollü ürünlere yüzde 200 gümrük vergisi getireceğini açıkladı.
Trump, Avrupa Birliği’ni “dünyanın en düşmanca ve istismarcı vergilendirme otoritesi” olarak tanımlarken, AB’nin “ABD’den faydalanmak amacıyla kurulduğu” düşüncesini yineledi.
Beyaz Saray’da NATO Genel Sekreteri Mark Rutte’yi kabul eden Trump, Oval Ofis’teki konuşmasında tarife planlarıyla ilgili geri adım atmayacağının sinyalini verdi.
Uzmanlar, Trump’ın ticaret politikalarındaki yaklaşımının belirsizlikleri artırdığını, bu durumun ülkelerin ekonomi politikaları oluşturmasını zorlaştırdığını ve yatırımcıların daha temkinli yaklaşmalarına neden olduğunu kaydetti.
ABD’de açıklanan verilere göre, Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) şubat ayında aylık bazda değişim göstermezken, yıllık artış ise yüzde 3,2 ile beklentilerin altında kaldı.
Diğer yandan, ABD’de ilk kez işsizlik maaşı için başvuranların sayısı, 8 Mart haftasında önceki haftaya göre 2 bin kişi azalarak 220 bine düştü.
Analistler, Tüketici Fiyat Endeksi’nin ardından ÜFE’nin de fiyat artışlarındaki yavaşlamayı göstermesinin, iş gücü piyasasının dayanıklılığını sürdürdüğüne dair verilerin ekonomik endişeleri bir miktar azalttığını belirtti.
ABD federal hükümetinin 14 Mart’a kadar finansman sağlamasını öngören geçici bütçenin süresinin dolmasına kısa bir süre kala, yeni bütçe tasarısına ilişkin Kongre’deki gelişmeler dikkatle takip ediliyor.
Cumhuriyetçilerin kontrolündeki Temsilciler Meclisi, 30 Eylül’e kadar hükümete finansman sağlamayı amaçlayan bütçe tasarısını bu hafta onaylayarak Senato’ya göndermişti. Ancak Senato’daki Demokratlar, daha kapsamlı müzakereler için bir aylık geçici bütçe tasarısının geçirilmesini talep ediyor.
Para piyasalarında, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) politika faizini gelecek hafta sabit tutacağı ve yılın ilk faiz indirimini haziran ayında yapacağına dair beklentiler öne çıkıyor.
Bu gelişmeler ışığında, ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi yüzde 4,29 seviyesinde dengelenirken, dolar endeksi 104,0 seviyesinde yatay seyrine devam ediyor.
Küresel ekonomik belirsizliklere dair endişeler, güvenli liman varlıklarına olan talebi artırmaya sürdürüyor. Dün altının ons fiyatı 2.989 dolardan kapanarak rekor kırarken, bugün de bu rekor 2.993,87 dolara yükseldi. Şu an için altının ons fiyatı yüzde 0,1 azalışla 2.985 dolardan işlem görüyor.
Brent petrolün varil fiyatı ise önceki kapanışın yüzde 0,3 üzerinde, 70 dolardan alıcı buluyor.
New York Borsası’nda S&P 500 endeksi yüzde 1,39, Nasdaq yüzde 1,96 ve Dow Jones yüzde 1,30 değer kaybetti. Ancak ABD’de endeks vadeli kontratlar güne pozitif bir başlangıç yaptı.
Avrupa borsalarında ise İngiltere dışında negatif bir seyir gözlemlenirken, bugün Almanya’da açıklanacak tüketici enflasyonu dikkatle izleniyor.
ABD’nin ticaret tarifeleri ve AB’den gelen misilleme açıklamaları, piyasalarda hâlâ odak noktası olmayı sürdürüyor. AB Komisyonu Sözcüsü Olof Gill, AB’nin ABD’nin tarifelerine karşı aldığı önlemler konusunda açıklamalarda bulundu.
Gill, ABD’nin karşılık vermesi durumunda AB’nin buna hazırlıklı olduğunu vurgulayarak, “Evet, ABD’den gelecek her şeye karşı hazırlıklıyız. Bunun için bir yıldan fazladır hazırlık yapıyoruz.” ifadelerine yer verdi.
Avrupa
Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde, yayımlanan bir röportajında ticaret savaşlarının küresel ekonomiye zarar verebileceğini ifade ederek, “Ticaretin önemli ölçüde azaltıldığı bir ticaret savaşına girmemiz durumunda ciddi sonuçlarla karşılaşırız.” dedi.
Analizler, Avrupa ekonomisinin mevcut resesyon endişeleri nedeniyle ABD’nin tutumunun yarattığı kar ve pazar kaybı olasılıklarının daha da endişe yarattığını öne sürüyor. Bu bağlamda, AB’nin tarifelere yönelik misilleme adımları dikkatle izleniyor.
Dün Almanya’da DAX 40 yüzde 0,48, Fransa’nın CAC 40 endeksi yüzde 0,64 ve İtalya’nın FTSE MIB 30 endeksi yüzde 0,80 değer kaybederken, İngiltere’nin FTSE 100 endeksi yatay bir seyir izledi. Avrupa’daki endeks vadeli kontratlar yeni güne karışık bir görüntü ile başladı.
Asya
Asya borsalarında, Güney Kore hariç pozitif bir yön gözlemlenirken, Çin’in iç tüketimi artırmak adına atacağı adımlara dair haberler dikkat çekiyor.
Çin ekonomisi için ABD’nin tarifelerinin yanı sıra iç talepteki zayıflık, yerel yönetimlerin borç riskleri ve gayrimenkul sektöründeki düşüş, temel risk faktörleri arasında yer almayı sürdürüyor.
Hükümetin, bankaları kişisel tüketim kredisi vermeye teşvik edeceği ve iç talebi artırmak için çeşitli adımlar atacağına dair çıkan haberler piyasaların yönüne etki ediyor.
Bu gelişmelerle birlikte Japonya’da Nikkei 225 yüzde 0,9, Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 2,5 ve Çin’de Şanghay bileşik endeksi yüzde 1,7 değer kazanırken, Güney Kore’de Kospi yüzde 0,1 değer kaybı yaşadı.
Yurt içi piyasalar
Yurt içinde, dün alış ağırlıklı bir seyir izleyen Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi, günü yüzde 1,39 artışla 10.727,58 puandan tamamladı.
Dolar/TL, dün yüzde 0,1’lik bir artışla 36,6075’ten kapanırken, bankalararası piyasanın açılışında yüzde 0,2’lik bir artışla 36,6830 seviyesinde işlem görüyor.
Analistler, yurt içinde veri gündeminin sakin olduğunu, yurt dışında ise Almanya’da enflasyon, İngiltere’de sanayi üretimi, dış ticaret dengesi ve ABD’de Michigan Üniversitesi tüketici güven endeksinin takip edileceğini ifade ediyor. Ayrıca, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 10.850 ve 11.000 puan seviyelerinin direnç, 10.600 ve 10.500 seviyelerinin ise destek konumunda olduğu belirtiliyor.
