Han Yunus’taki bir fırının önünde saatlerce bekleyen Muhammed Ganim, yaşadığı hayal kırıklığını “Burada alabileceğimiz hiçbir şey yok. Her şey çok pahalı.” diyerek ifade etti. Ganim, sınır kapılarının kapalı olmasının tüp gaz, un ve diğer temel gıda maddelerinin kıtlığına neden olduğunu ve mevcut ürünlerin fiyatlarının fahiş seviyelere ulaştığını aktardı. Birleşmiş Milletler Sözcüsü Stephane Dujarric, 3 Mart’ta düzenlediği basın toplantısında, İsrail’in Gazze’ye açılan ticari sınır kapılarını kapatmasının bölgedeki gıda fiyatlarının 100 katın üzerinde artmasına yol açtığını vurguladı.
“HAYAT BİR İŞKENCE HALİNE GELDİ”
Ekmek almak için fırının önünde kuyrukta bekleyen başka bir kadın, Gazze’deki Filistinlilerin hayatlarının “işkence haline geldiğini” dile getirdi. Sınır kapılarının kapatılması nedeniyle sebze fiyatlarının artmasının yanı sıra, mutfak tüpü gibi temel yaşam unsurlarının da tükendiğini belirten Filistinli kadın, geçim kaynaklarının olmaması nedeniyle hayır kurumlarının yoksullara dağıttığı pirinçle ailesini geçindirmeye çalıştığını ifade etti.

Filistinli kadın, “Sabahın erken saatlerinden itibaren buraya gelip uzun kuyruklarda bekliyoruz. Hayatımız çok zor; bir ekmek alabilmek için bile büyük sıkıntılar çekiyoruz.” şeklinde konuştu.
Dünya Bankası verilerine göre, İsrail’in 16 ay süren “soykırım sürecinde” tüm Filistinliler yoksullaşma yaşayan bir grup haline geldi. Hükümet ve insan hakları yetkilileri, halkın büyük çoğunluğunun artık yardıma bağımlı olduğunu aktarıyor. Raid Ebu Mutaz, “İsrail ablukasının yoğunlaşması ve Gazze Şeridi’nin soykırımın etkilerinden kurtulamaması nedeniyle ailemin günlük ihtiyaçlarını karşılayamaz hale geldim.” diyerek, içinde bulunduğu zor durumu aktardı. Ebu Mutaz, fiyatların artmasının, ailesinin temel ihtiyaçlarını karşılamasını imkânsız hale getirdiğini ifade ederken, Gazze Şeridi’ndeki Filistinlilerin ilk kez ramazan ayını bu ağır abluka ve gıda yoksunluğu koşulları altında geçirdiğini belirtti.