1. Haberler
  2. Gündem
  3. Suriye’de Kaos: Çatışmaların Ardındaki Gerçekler

Suriye’de Kaos: Çatışmaların Ardındaki Gerçekler

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Suriye’de birkaç gündür beklenen kanlı çatışmalar patlak vermiş durumda. 6 Mart’ta mevcut yönetimin askeri konvoyuna yapılan saldırıyla fitili ateşleyen, eski rejimin katilleri arasında yer alan Şebbihalar oldu. Bu grupların, son on yıl içinde 1 milyona yakın insanı öldürdüğü kaydediliyor.
Buna rağmen, 60 yıllık Baas yönetimini sona erdirmek için mücadele eden Şara hükümeti, hem toplumun desteğini kazanmak hem de katliamlara katılmayan askerleri bir araya getirmek amacıyla kuşatıcı açıklamalar ve aflar ile adımlar attı. Ancak, asıl suçlu olan katillerin peşine düşülmesi, Nusayrilerin yoğun olarak bulunduğu Lazkiye ve Tartus bölgelerine kaçan silahlı Şebbihalar için bir bahane oluşturdu ve hemen ardından çatışma durumu ortaya çıktı.
Bu gelişmelerin tesadüf olmadığı aşikâr. Olayların önceden planlandığı ve terör estirmeye yönelik niyetlerin bariz olduğu biliniyordu. Pusuda bekleyen güçlerin devreye girmesi ise oldukça etkili oldu. İsrail ve İran, Suriye’nin karışmasını teşvik eden açık açıklamalarla bu durumu somutlaştırdı.
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, Nusayrilere destek verici açıklamalarda bulunurken, MOSSAD yeni bir kaos planını devreye sokmak için sosyal medya üzerinde “Alevi katliamı var” propagandası yapıyordu.
İran’ın dini lideri Hamaney, Suriye’nin karıştırılmasını gerektiğini de gizlemiyor ve “Suriye’de onurlu bir gücün ortaya çıkacağını öngörüyorum.” ifadeleriyle bu durumu destekliyordu.
Açıklamaların ardından çok geçmeden, 6 Şubat 2025 tarihinde, eski Esad askerleri ve Şebbihalar, silahlı isyancı Sahil Savunma Tugayı kurduklarını duyurdular.
Bu durum, Suriye’ye dışarıdan kimlerin müdahale ettiğini açıkça gözler önüne seriyor. Bununla birlikte, PKK’nın terör faaliyetlerini durdurmasından rahatsız olan ABD’nin CENTCOM yetkilileri de Suriye’nin karışması için gizli görüşmelere katıldı.
Aslında sivil kayıpların yaşanması, Alevi, Kürt ya da Dürzi topluluklarının huzursuz olması, Şara yönetiminin çıkarları doğrultusunda pek de olumlu sonuç vermiyor. Türkiye de bu durumdan ciddi anlamda rahatsızlık duymakta. Kaos ve kargaşa kimin yararına oluyorsa, sürecin sorumluları da o kesimlerdir.
Bu çatışmalı ortamı kendi çıkarları için kullanmaya çalışan radikal gruplar, Lazkiye bölgesindeki sivilleri hedef alarak mevcut yönetimi “Aleviler katlediliyor” yalanıyla karalamakta. Batı basınında bu gruplar, “Çoğu Orta Asya’dan gelen cihatçılar” olarak ifadelendiriliyor ve Şara yönetimi “hain” olarak nitelendiriliyor.
Bütün bu gelişmeler ışığında, Şara, hafta sonu yaptığı açıklamada Suriyelilere ve uluslararası topluma seslenerek, sivillere zarar veren ve mahkumlara kötü muamele eden herkesin hesap vermesi gerektiğini belirtti. Ayrıca, büyük çoğunluğu yargıçlardan oluşan bir komitenin kurulduğunu duyurdu.
Elbette ki Şara, saldırganların yargılanacağını söylese de pusuda bekleyenlerin niyetleri değişmeyecek. Onların gerçek hedefi Suriye’deki çatışmaları Türkiye’ye taşımak. Yıllardır bunun için uğraştıkları biliniyor. Daha önce DEAŞ ve YPG bahane edilerek Kürtler üzerinden bu durum gerçekleştirilmeye çalışıldı. Şimdi ise aynı strateji Alevi kaygıları üzerinden ilerlemeye çalışılmakta.
Türkiye’de ise bu kargaşayı derinleştirmek isteyen bazı siyasetçiler ve gazeteciler hemen harekete geçerek “Aleviler katlediliyor” kampanyasını başlatmış durumdalar.
Bu tehlikeli oyunu iyi analiz edemeyen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, PKK’nın silah bıraktığını duyurduğu bir dönemde Suriye’de “azınlıklara yönelik katliam endişesi” üzerinde durmakta.
Oysa bu durumu çok net bir şekilde özetleyen AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “Orayı istikrarsızlaştırmak isteyenler, çökmüş devlet yapısı istiyor. Mezhep ve etnik provokasyonları kullanılıyor.” şeklinde değerlendirmelerde bulundu.

Suriye’de Kaos: Çatışmaların Ardındaki Gerçekler
Yorum Yap
Bizi Takip Edin