Altun, İletişim Başkanlığı’nda gerçekleştirilen “Stratejik İletişimde Yeni Akımlar Paneli”nde yaptığı konuşmada, panelin içeriği hakkında bilgi vererek iletişimin değişen dinamiklerini, stratejik iletişimdeki yeni yönelimleri ve Türkiye’nin hakikat mücadelesini farklı boyutlarıyla ele alacaklarını belirtti.
“Stratejik İletişimde Yeni Akımlar”, “Stratejik İletişim Terimleri Sözlüğü” ve “Yeni Medyada Kriz İletişimi Rehberi” başlıklı üç önemli eseri yayınlamanın mutluluğunu yaşadıklarını ifade eden Altun, bu eserlerin değişen medya düzenine ve kriz yönetiminde derinlemesine çözümler sunduğunu dile getirdi. Bu çalışmaların, günümüz medya ekosisteminin üstesinden gelebilmeleri için adil ve etkili bir iletişim ortamı oluşturma hedefi taşıdığını vurguladı.
Altun, bilgiye erişimin hız kazanırken hakikatin giderek geri planda kaldığı bir dönemde bulunduklarını belirtti ve şunları ekledi: “Enformasyonla dezenformasyonun iç içe geçtiği, yalan haberlerin sürekli manipüle edilmeye çalışıldığı bir çağdayız. Geleneksel medya ve dijital platformlar, çoğu zaman küresel güçlerin çıkarlarını destekleyen birer araç olarak işlev görüyor. Küresel ölçekte dijitalleşme, yeni jeopolitik mücadelelerin ortaya çıkmasına yol açıyor.”
“Asli bir politika alanıdır”
Bugün, küresel jeopolitik rekabetin sadece enerji kaynakları etrafında şekillenmediğini, aynı zamanda veri ve çip endüstrilerinin yanı sıra kritik madenlerin de rekabetin merkezinde yer aldığını söyleyen Altun, bu çerçevede Clive Humby’nin “Veri, yeni petroldür” sözünü hatırlattı. Küresel rekabetin yaşandığı bu ortamda, sistematik dezenformasyon ve manipülasyon kampanyalarının yürütüldüğünü, bu durumun analitik düşünceyi zayıflattığını ifade etti.
Altun, uluslararası siyaseti ve küresel ekonomiyi etkileyen en önemli unsurlardan birinin iletişim olduğunu belirterek, “İletişim artık ikinci bir politika alanı değil, asli bir politika alanıdır. Stratejik iletişim, sadece devletlerin güvenlik ve kamu diplomasisi alanında kullandığı bir araç değil, aynı zamanda hakikatin korunması ile insan hakları ile de doğrudan bağlantılıdır” şeklinde konuştu.
“Hakikat mücadelemizi adalet mücadelemizin tamamlayıcısı olarak görüyoruz”
Stratejik iletişimin, Türkiye’nin hikayesini anlatması, ulusal güvenliği ve istikrarı koruması gerektiğini vurgulayan Altun, bu alandaki çalışmalarının 5 ana bileşenden oluşan Milli Teknoloji Hamlesinin önemini artırdığını söyledi. Türkiye’nin Ar-Ge çalışmalarını güçlendirirken, iletişim stratejileri ile hakikat mücadelesini desteklediğini aktardı.
Altun, Türkiye’nin hakikat mücadelesini adalet mücadelesinin vazgeçilmez bir parçası olarak gördüğünü belirtti. Hakikatin savunulması ve dezenformasyonla mücadele hedeflerinin yanı sıra, bilgilendirme çabalarının önemli olduğunu ifade etti.
Bilginin bir güç aracı değil, hakikat ve adalete hizmet eden bir değer olduğuna inandıklarını söyleyen Altun, dezenformasyonun silah olarak kullanılmasına karşı hakikatin sesi olmaya devam ettiklerini dile getirdi. Türkiye’nin iletişim stratejilerini güçlendirerek, küresel düzeyde bir model oluşturma çabalarını sürdürdüklerini aktardı.
“Terörsüz Türkiye sürecine tüm stratejik iletişim araçlarıyla destek veriyoruz”
Altun, Türkiye’nin stratejik iletişimi milli güvenlik politikası açısından elzem bir unsur olarak gördüğünü belirtti. Terörizmle mücadeleden enerji güvenliğine kadar çeşitli konularda bilgi kirliliğini önlemek için stratejik iletişim faaliyetleri gerçekleştirdiklerini söyledi.
Terörle mücadele sürecinde elde edilen başarıların anlatılması gerektiğinin altını çizen Altun, bu noktada milli birlik ve beraberliğe katkı sunmayı hedeflediklerinin altını çizdi. “Terörsüz Türkiye” sürecine destek vermek amacıyla gereken iletişim çalışmalarını yürüttüklerini ifade etti.
“Terörsüz Türkiye sürecinde önemli bir aşamaya gelindi”
Altun, Türkiye’nin güçlü bir şekilde mücadelesine devam ettiğini belirterek, Suriye iç savaşının Türkiye’nin istikrarsızlaştırılması amacıyla kullanıldığını fakat Suriye’nin özgürleştiğini ifade etti. “Terörsüz Türkiye” sürecinin önemli bir aşamaya geldiğini ve bu süreçte barışın sağlanmasında Türkiye’nin rolünün artığını vurguladı.
Altun, dezenformasyon ve kara propaganda faaliyetlerine karşı hızla cevap verdiklerini ifade ederek, milletin devletine duyduğu güvenin artırılması gerektiğini söyledi. Stratejik iletişimin bu bağlamda aktif bir şekilde kullanılacağını dile getirerek, Türkiye’nin geleceğine yön veren bir aktör olma hedefini vurguladı.
İletişim Başkanlığından stratejik iletişimle ilgili 3 yeni kitap
Altun, stratejik iletişim alanındaki önemine dikkat çekerek, “Stratejik İletişimde Yeni Akımlar”, “Stratejik İletişim Terimleri Sözlüğü” ve “Yeni Medyada Kriz İletişimi Rehberi” kitaplarının bu anlayışın bir ürünü olduğunu belirtti. Bu eserlerin, değişen ulusal ve küresel eğilimleri ortaya koyarken önemli kavramlara ışık tuttuğunu ifade etti.
Türkiye İletişim Modeli çerçevesinde yürütülen çalışmaların, bağımsız bir iletişim ekosisteminin oluşturulması adına önemli bir rol oynadığını dile getiren Altun, bu dönemde adil bir iletişim düzeninin inşasının ne denli önemli olduğunu belirtti.
Altun, panelin ve eserlerin hayırlara vesile olmasını dileyerek, katkı sunan ekip arkadaşlarına ve panelistlere teşekkür etti. Ramazan ayının, tüm Müslümanlara hayır getirmesini temenni etti.