Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosuna, geçen yıl 5 bin 55, bu yılın ilk iki ayında ise 863 soruşturma dosyası iletildi.
14 aylık dönemdeki dosyalar arasında uzlaştırma teklifinin kabul edildiği 2 bin 659 dosyadan 2 bin 446’sı olumlu sonuçlanırken, 144’ü olumsuz, 69’unda ise kısmi uzlaşma sağlandı.
Bir kısım dosyaların, taraflara ulaşılamaması nedeniyle olumsuz sonuçlandığı bildirildi.
Uzlaştırmacı tarafından alınan ve uzlaştırma teklifi kabul edilen dosyaların yüzde 91’inde tarafların kendi aralarında uzlaşmasının sağlandığı gözlemlendi.
Bu dosyalardan birinde ise şüpheli, mağdurun isteği üzerine ihtiyaç sahibi ailelere Ramazan kolisi yardımı yaparak yargılama sürecinden muaf tutuldu.
– 6 AYDAN 2 YILA KADAR HAPİS CEZASI İSTEMİYLE YARGILANACAKTI
Diyarbakır’ın merkezi Kayapınar ilçesindeki Fırat Mahallesi’nde kiracı olarak yaşayan S.Ç.A, 27 Temmuz 2024 tarihinde ev sahibinin oğlu M.N.’nin kapısına gelerek kendisini evden çıkması yönünde tehdit ettiğini belirterek, şikayetçi oldu.
Şikayet üzerine M.N. hakkında “tehdit” suçlamasıyla 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası istemiyle soruşturma başlatıldı.
Tarafların uzlaşma talepleri doğrultusunda, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu’na bağlı Cumhuriyet Savcısı Mehmet Nedim Yaz tarafından yetkilendirilen uzlaştırmacı Gani Alkan, hem şüpheli hem de mağdur ile görüştü.
Şüpheli M.N., tehditte bulunduğu S.Ç.A’nın önerisi üzerine, ihtiyaç sahibi 13 aileye Ramazan kolisi şeklinde gıda yardımı yapma şartını kabul etti.
Diyarbakır’da belirlenen 13 aileye yardım kolilerini ulaştıran M.N., 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmaktan kurtarılmış oldu.
– “BU TÜR UZLAŞMALAR ÇOK ANLAMLI VE DEĞERLİ”
Diyarbakır Arabuluculuk Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Avukat Gülben Elhakan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, uzlaşmanın, arabuluculuk ve tahkimin alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemleri arasında önemli bir yere sahip olduğunu vurguladı.
Elhakan, arabuluculuk ve tahkimin yalnızca özel hukuk uyuşmazlıklarında kullanıldığını, uzlaşmanın ise ceza yargılamalarında uygulanan bir yöntem olduğunu belirtti.
Elhakan, “Hangi suç türlerinde uzlaşma söz konusu olur?” sorusuna, Türk Ceza Kanunu’nda yer alan ‘basit yaralama’, ‘taksirle yaralama’, ‘hakaret’, ‘tehdit’, ‘dolandırıcılık’, ‘mala zarar verme’, ‘sır saklama yükümlülüğünü ihlal’ gibi suçlarla yanıt verdi ve bu listeyi uzatabileceğini ifade etti. Genel anlamda, şikayete bağlı suçlar çerçevesinde uzlaşmanın sağlandığı görüldü. Belirtilen suçlardan biriyle ilgili yargılama başlamadan önce, dosyalar uzlaştırmacıya yönlendirilir ve uzlaştırmacı, suçun faili olan şüpheli ile suç mağdurunu bir araya getirerek ya da iletişimlerini sağlayarak uzlaşmaları için çaba gösterir.” dedi.
Uzlaşmada yapılan anlaşmanın mahkeme kararı olarak değerlendirilmemesi gerektiğini söyleyen Elhakan, hukuka ve ahlaka aykırı olmayan şartlarla anlaşmaların sağlanabileceğine dikkat çekti.
Elhakan, ayrıca özel olarak şunları ekledi:
“Tüm maddi edimler bir kenara bırakıldığında, sadece bir özür dileme karşılığında da uzlaşma sağlanabilir. Özrün bir gazetede yayımlanması, kütüphaneye kitap bağışı yapılması ya da TEMA, Mehmetçik Vakfı, kadın sığınma evi gibi yardım kuruluşlarına bağış yapılması istenebilir. Bu uzlaştırma dosyasında da mağdur ile fail, yardım yaparak uzlaşmayı sağladıklarını görüyoruz. Bu tür uzlaşmalar oldukça anlamlı ve kıymetlidir. Mağdur, büyük bir manevi tatmin elde ederken, dolaylı olarak fail ve uzlaştırmacı da vesile oldukları için aynı şekilde mutluluk yaşarlar. Her iki tarafın ve vesile olanların eşit derecede mutlu olduğu, huzur bulduğu bu anlamlı anlaşmalar, toplumsal dönüşüme ve uzlaşı kültürüne önemli katkılar sağlamaktadır.”