İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan yolsuzluk soruşturması kapsamında, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve diğer zanlıların “suç örgütü yöneticisi olmak”, “suç örgütüne üye olmak”, “irtikap”, “rüşvet”, “nitelikli dolandırıcılık”, “kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek” ve “ihaleye fesat karıştırmak” suçlarıyla ilgili işlemler devam ediyor.
52 ŞÜPHELİNİN İŞLEMLERİ SÜRÜYOR
Soruşturma çerçevesinde 53 şüpheli hakkında verilen gözaltı kararının ardından düzenlenen operasyonlar sonucunda, İstanbul, Ankara ve Tekirdağ’da yakalanan 52 şüphelinin emniyetteki işlemleri devam etmekte.
Şüphelilerden Çakılcıoğlu, Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’ne verdiği 27 sayfalık ifadesinde, aylık gelirinin 175 bin lira olduğunu belirtmiştir.
Etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istemediğini ifade eden Çakılcıoğlu, özgeçmişi sorulduğunda, 2014-2019 yılları arasında Beylikdüzü Belediye Başkan Yardımcılığı görevinde bulunduğunu, 2019 yılında İBB’de 11 ay boyunca Genel Sekreter Yardımcısı olarak görev yaptığını ve şu anda İBB’de organize sanayi bölgeleri ve esnaf odalarıyla ilgili çalışmalara devam ettiğini bildirmiştir.
İBB tarafından düzenlenen ihalelere katılıp katılmadığına dair soruya da, “İBB’ye ait gerçekleştirilen hiçbir ihaleye katılmadım.” yanıtını vermiştir.
260 MİLYON 755 BİN 555 LİRALIK KAMU ZARARI SORULDU
Çakılcıoğlu’na, şikayet dilekçesi, üçüncü bir şirkete para aktarılması, reklam alanlarının izinsiz kullanılmasına göz yumulması gibi konularda mülkiye müfettişleri ve bilirkişi heyetlerince yapılan tespitler de yöneltildi.
Müşteki Sedat K., şikayet dilekçesinde, bir reklam şirketinin Ekim 2019 öncesinde izin verilen Beşiktaş’taki reklam alanının, İBB tarafından “İstanbul Reklam İlan ve Tanıtım Yönetmeliği” gerekçe gösterilerek kullandırılmadığını ve bu süreçte zabıta tarafından reklam panolarının söküldüğünü dile getirmiştir. Ayrıca, bu uygulamanın diğer şirketlere uygulanmadığını da ifade etmiştir.
MEVZUATA AYKIRI İZİNSİZ REKLAM
Kadıköy’de İBB zabıtası tarafından bir reklam ilanının kaldırılmak yerine üzerinin örtülmesi ve daha sonra örtünün kaldırılarak mevzuata aykırı izinsiz reklam unsurlarının bırakılmasına izin verilmesi de müştekinin şikayetleri arasındaydı.
ŞİRKET SAHİPLERİNE HAKSIZ KAZANÇ SAĞLANDIĞI
Müşteki, Mecidiyeköy-Gayrettepe arasında bulunan reklam alanlarının ecrimisil alınarak kullandırıldığını ve bu durumun İstanbul’un pek çok yerinde yine tekrarlandığını belirtti. İBB şirketleri olan Kültür AŞ ve Medya AŞ ile gayrimeşru işlemler gerçekleştiren şirketlere yasa dışı talimatlar verildiğini, ilgili yönetmelik gereği izin alınması mümkün olmayan reklam uygulamalarına da izin verildiğini ifade etti. Müşteki, bu suretle devletin yaklaşık 260 milyon 755 bin 555 lira ve KDV tutarında bir kamu zararı uğratıldığını ve söz konusu şirket sahiplerine haksız kazanç sağlandığını iddia etti.
PARA AKTARIMI YAPILDI MI?
Çakılcıoğlu’na, “İzin süreçlerinin geciktirilmesi, zora sokulması gibi durumlarda sorumluluğunuzun bulunduğu bildirilmiştir. İhalelerle ilgili süreçlerin detaylarını açıklayınız.” dedi. Emlak Yönetimi Dairesi Başkanlığı’nın kendisine bağlı olmadığına dikkat çeken Çakılcıoğlu, görev süresinin büyük çoğunluğunun pandemi dönemine denk geldiğini ve bu süreçte işlemlerin aksatılmadığını belirtmiştir. Ancak, herhangi bir yolsuzluk faaliyetine dahil olmadığını ve suçlamaları reddettiğini de vurgulamıştır.
VANİKÖY’DEKİ “KAÇAK VİLLA” OLAYINDA RÜŞVET ALDIĞI İDDİALARINI REDDETTİ
Soruşturma kapsamında gözaltına alınan İstanbul İmar İnşaat AŞ eski Genel Müdürü Onur Soytürk’e de, dosyadaki beyanlar soruldu. Bir tanığın ifadesinde, Vaniköy’deki kaçak villa olayıyla ilgili olarak 10 milyon dolara yakın rüşvet verildiği iddia edilmiş; Soytürk ise bu iddiaları kesin bir dille reddetmiştir.
Soytürk, telefon görüşmelerindeki isimlerin arkadaşları olduğunu ve görüşmelerinin iş konularıyla ilgili olduğunu ifade etmiştir.
“ÜZERİME KAYITLI OLMAYAN TAŞINMAZI KULLANDIĞIM İDDİASI DOĞRU DEĞİL”
Yolsuzluk soruşturması kapsamında gözaltına alınan Kültür AŞ çalışanı Metin Bal, kamuya zarara yol açan yasa dışı reklam tahsisleri iddialarına ilişkin bilgisi olmadığını savundu. Bal, görev tanımının organizasyon ve planlama ile sınırlı olduğunu söyleyerek ihale süreçlerine dahil olmadığını belirtmiştir.
Bal, “Üzerime kayıtlı olmayan bir taşınmazı kullandığım iddiası doğru değildir.” demiştir. Reklam alanlarına ilişkin iddiaları yalanlayarak, bu süreçlerle ilgili bir bağının olmadığını vurgulamıştır.
“GİZLİ TANIKLARIN İDDİALARINI KABUL ETMİYORUM”
Metin Bal, gizli tanık beyanlarındaki iddiaların asılsız olduğunu ve belirtilen toplantılara katılmadığını belirtmiştir. Ayrıca, çalıştığı birimde yalnızca organizasyonel işlerin yürütüldüğünü ifade ederek, kendisine yöneltilen suçlamalara kesin bir dille karşı çıkmıştır.