ABD Başkanı Donald Trump’ın, Merkez Bankası Başkanı Jerome Powell ve Çin ile ilgili ifadelerindeki yumuşama dikkat çekiyor.
Trump’ın, Çin ile ticaret tarifeleri üzerine görüşmelerin sürdüğüne dair açıklamaları, Pekin yönetimince yalanlansa da piyasalarda olumlu bir atmosferin hâkim olduğu gözlemleniyor. Trump, son açıklamalarında Çin ile iletişimde olduklarını vurguladı.
ABD yönetimi, tarifelerin ardından diğer ülkelerle de müzakere süreçlerini sürdürmeye devam ediyor. Hazine Bakanı Scott Bessent, ABD ile Güney Kore’nin “son derece başarılı” ticaret görüşmeleri gerçekleştirdiğini ifade ederek, iki ülkenin ticaret konusuna dair bir mutabakata varmasının mümkün olduğunu belirtti.
Bessent, Trump’ın uygulamaya koymaya çalıştığı sert tarifeleri yumuşatmaya yönelik bir yol aradığını, bu süreçte hızlı gelişmeler olabileceğini ve önümüzdeki haftadan itibaren teknik detaylar üzerinde konuşmalara başlayacaklarını aktardı.
Fed yetkililerinin açıklamaları dikkatle takip edilirken, Fed Yönetim Kurulu Üyesi Christopher Waller, tarifeler nedeniyle işten çıkarmaların gündeme gelebileceğini ve işsizlikte belirgin bir artış olması durumunda faiz indirimlerinin gündeme geleceğini ifade etti.
Diğer yandan, jeopolitik gelişmeler de yatırımcıların ilgisini çekiyor. Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Moskova’da düzenlediği basın toplantısında, ABD ile Ukrayna krizinin çözümüne yönelik diyaloğun sürdüğünü belirtirken, iki ülkenin krize uzun vadeli bir çözüm bulma amacında olduğunu belirtti.
Dolar endeksinin düşük seviyelerde seyretmesi, emtia piyasasında talep iştahını artırarak varlık fiyatlarının yukarı yönlü hareketini destekledi. Tahvil piyasalarında alıcılı bir seyir hakimdi; ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi yaklaşık 6 baz puan gerileyerek yüzde 4,27 seviyesine düştü. Dolar endeksi ise haftalık bazda yüzde 0,2 artışla 99,6 seviyesinden kapanış yaptı.
Altında yeni rekor 3 bin 500 oldu
Küresel piyasalardaki gelişmeler, değerli metallerde karışık bir seyir yaratırken, tahvil faizlerindeki gerileme, faize dayanmayan emtialar açısından olumlu bir zemin sağladı. Ancak dolar endeksindeki kısmi güçlenme, değerli metaller üzerinde baskı oluşturdu.
Trump’ın önceki sert söylemlerinin tersine, Fed Başkanı Powell’ın görevine son vermeyi düşünmediğini açıklaması ve ticaret savaşları konusundaki ılımlı yaklaşımı, risk iştahını artırarak güvenli liman varlıklarına olan talebi azalttı.
Tüm bu gelişmeler doğrultusunda altının ons fiyatı, önceki rekorunu 3 bin 500 dolara çıkarmasının ardından haftayı yüzde 0,1 değer kazancıyla 3 bin 319 dolardan kapattı. Ons bazında paladyum fiyatları yüzde 2,2 düşerken, platin yatay seyretti ve gümüş fiyatları ise yüzde 2,1 arttı.
Baz metallerde ise ABD-Çin ticaret gerilimlerinin hafiflemesinin imalat sanayisine olumlu katkıda bulunacağı yönündeki beklentilerle nikel hariç pozitif bir seyir izlendi. Tezgah üstü piyasalarda bakırın libre bazındaki fiyatı haftalık olarak yüzde 3,2, kurşunun yüzde 1,3, alüminyumun yüzde 2,3 ve çinkonun yüzde 2,3 artış gösterirken; nikelin fiyatı ise yüzde 1,3 geriledi.
Petrolde arz beklentisi
Küresel ticaret savaşında yaşanan yumuşamaya rağmen petrol fiyatları, OPEC’in üretimi artırma planları ve Rusya petrolünün piyasaya dönme ihtimali doğrultusunda gerileme kaydetti. OPEC+ grubunun haziranda üretimi artırma planları, ABD ile Çin arasında bir uzlaşma sağlanabileceği yönündeki beklentiler fiyatlar üzerinde etkili oldu. OPEC+ üyesi 8 ülkenin 5 Mayıs’ta üretim planlarını görüşmek üzere toplanacağı duyuruldu.
ABD’nin, Rusya-Ukrayna anlaşmasına yönelik girişimleri ve İran ile yürüttüğü nükleer müzakereler de arz fazlası endişelerini destekliyor. Trump, İran ile müzakerelere ilişkin olumlu ilerleme kaydettiklerini ifade etti.
Tüm bu gelişmelerle birlikte bu hafta Brent petrolün varil fiyatı yüzde 1,6 düşerken, New York Ticaret Borsası’nda işlem gören doğal gazın fiyatı da yüzde 7 değer kaybetti.
Tarım emtiada hava koşulları etkili oldu
Tarım emtiasında küresel risk iştahındaki artışla karışık bir seyir görülürken, özellikle ABD’deki ekim gecikmeleri ve olumsuz hava koşulları piyasalar üzerinde belirgin etkiler yarattı. ABD Tarım Bakanlığı’nın (USDA) verilerine göre, eski sezon buğday satışlarındaki iptaller, yeni yapılan satışlardan daha fazla kaydedildi. Bu durum, eski sezon için talebin zayıfladığının bir işareti olarak değerlendirildi.
Küresel ölçekte ise Rusya, Ukrayna, Çin ve Avustralya’daki kuraklık riski, arz tarafında endişeleri artırmaya devam ediyor. Soya fasulyesi fiyatlarında ise ABD-Çin ticari ilişkilerine dair iyimser beklentiler ve soya yağı fiyatlarındaki sert artış, piyasayı destekliyor. Brezilya’nın nisan ayı soya ihracat tahmini bir miktar düşse de genel talep canlılığını koruyor.
İklim koşulları, tarım emtiası üzerindeki etkileri ile dikkat çekerken, Kuzey Amerika’daki sıcak hava dalgaları ve fırtına sistemleri tarım alanlarında karmaşık etkiler meydana getiriyor. Bu durum, toprak nemini artırarak uzun vadeli üretim için olumlu bir zemin sağlarken, sel ve aşırı yağışlar ekim çalışmalarını olumsuz etkiledi. Güney Amerika’daki yağışlar ise Brezilya’da mısır üretimine katkı sağlamakla birlikte, Arjantin’de kurak hava hasadın erkene alınmasına neden oldu.
Dünyanın en büyük pirinç ihracatçısı olan Hindistan’da pirinç stokları rekor seviyelere ulaştı. 1 Nisan itibarıyla açıklanan veriler, devlet pirinç stoklarının 63,1 milyon ton olarak gerçekleştiğini ve hükümetin hedeflediği 13,6 milyon tonun çok üzerinde bulunduğunu gösterdi.
Bu haftanın sonunda Chicago Ticaret Borsası’nda, soya fasulyesi fiyatları kile başına yüzde 1,1 artarken, buğday fiyatları yüzde 3,1, pirinç yüzde 4 ve mısır yüzde 1,3 azaldı. Öte yandan, Brezilya’nın 2025-2026 dönemi kahve rekoltesinin geçen yılki kurak havanın etkisiyle düşebileceği öngörüsü, kahve fiyatlarının değer kazanmasına yol açtı.
ABD’deki emtia borsası Intercontinental Exchange’te ise libre bazında fiyatlar, şekerde yüzde 2, kahvede yüzde 7,1 ve pamukta yüzde 2,3 artış kaydederken, kakaonun ton başına fiyatı arz endişeleriyle haftayı yüzde 13,6 artışla tamamladı.
