Bolat, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun moderatörlüğünde, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) tarafından 2025 Turizm Başkenti olarak belirlenen Erzurum’da yapılan Palandöken Ekonomi Forumu’nun ilk oturumunda konuştu.
Forumun etkileyici bir organizasyon olduğunu dile getiren Bolat, “İnşallah ilerleyen yıllarda Türkiye, ekonomide daha güçlü bir pozisyona ulaşacak. Tıpkı Antalya Diplomasi Platformu’nun başarısı gibi” sözlerine yer verdi.
Vizyonlarının kapsamının Avrupa Birliği, EİT, D-9 ülkeleri, Türk Devletleri Teşkilatı, Afrika, Asya, Kuzey ve Güney Amerika, Balkanlar ile Kafkaslar’ı içerdiğini vurgulayan Bolat, “Biz çok boyutlu, dinamik bir ekonomi ve dış ticaret politikası izliyoruz. Bu konuda ülkemizin dış politikası ile uyum içerisinde hareket ediyoruz. Cumhurbaşkanımız iş başına geldikten sonra, AK Parti ve Cumhur İttifakı hükümetleri olarak komşularımızla sorunlarımızı asgariye indirme stratejisi izledik. Bunun yanı sıra ihracat ve dış ticaretimizi artırarak ekonomik büyümeyi destekleme politikası yürüttük” dedi.
Türkiye’nin uluslararası siyasette yumuşak güç olarak hem ekonomik girişimler hem de dünya ticaretindeki paylarının artış gösterdiğine dikkat çeken Bolat, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Son 22 yıl içerisinde Avrupa Birliği ile gümrük birliğimizin faydalarını deneyimledik. Karşılıklı ticaretimiz 220 milyar dolara ulaştı. Aşağı yukarı 110 milyar dolarlık dengeli bir ticaret söz konusu. Türk Devletler Teşkilatı hızla gelişirken, Türk dünyasındaki ticaret ve yatırımlarımız da arttı. Yurt dışında en fazla yatırım yaptığımız ülke Azerbaycan, burada 17 milyar dolarlık yatırımımız mevcut. Azerbaycan’ın Türkiye’de de 21 milyar dolarlık bir yatırımı var. Kazakistan, Pakistan, Özbekistan, İran ve Kırgızistan gibi ülkelerde de Türk yatırımcıları aktif olarak yer alıyor. Dış ticaretimiz genişlemekte; Özbekistan, Azerbaycan, İran ve Pakistan ile imzalanan tercihli ticaret anlaşmalarının hacimlerinin zamanla arttırılması planlanıyor.”
Balkanlardaki etkimizin hızla arttığına vurgu yapan Bolat, “Bölgeye gidenler görecektir ki, Türk yatırımcılar, şirketler ve ürünler yoğun şekilde bu alanda yer alıyor. Kafkaslar, İran, Pakistan ve Bangladeş de benzer bir durum sergiliyor. Gelişen pazarlar, kendilerini büyütmek amacıyla doğrudan yatırım yapma arzusu taşıyor. Yatırımların artması, karşılıklı ticaretimizi de yükseltmektedir. Kuzey Afrika ile olan ilişkilerimiz de hızla güçleniyor. Körfez coğrafyasındaki ilişkilerimiz de artıyor; Katar ile serbest ticaret anlaşmamızı imzaladık ve onay sürecini bekliyoruz. Ayrıca, Körfez İşbirliği Konseyi’ne üye altı ülke ile serbest ticaret müzakereleri devam etmektedir” şeklinde konuştu.
İngiltere ve ABD ile ticaretin önemine dikkat çeken Bolat, sözlerine şöyle devam etti:
“İngiltere, Avrupa Birliği’nden ayrıldığı için bizim için oldukça önemli bir coğrafya. İhracatımızda İngiltere, ABD ile birlikte ikinci ve üçüncülük mücadelesi veriyor. Bu alanda yoğun ve başarılı bir ticaret ilişkimiz mevcut. ABD, Türkiye’nin dış ticaretinde ikinci sıraya yerleşti. Bakanlık düzeyinde video konferanslar gerçekleştirerek ABD’nin uyguladığı tarife artışları hakkında ülkemizin duruşunu açıkladık. İki taraf arasında yapıcı bir görüşme oldu ve Türkiye-ABD ticaretini artırma isteği her iki taraf için de memnuniyet vericidir. İlgili görüşmelere devam edeceğiz. Yeni dönemde Türkiye-ABD ticaretinde önemli bir sıçrama bekliyoruz. Bu hem ihracat hem de ithalat yönünden geçerli.”
“48 saat önce Japonya’dan döndük. Hükümetlerle ve iş dünyasıyla ticaret ve yatırım ilişkilerimizi geliştiriyoruz. Türkiye-Japonya ilişkileri istikrarlı bir şekilde ilerliyor ve bu bağlamda üçüncü ülkelerle ilişkilerimizi de güçlendirmek için yoğun bir diplomasi yürütüyoruz. Geçen ay Ukrayna’da, hükümet ve iş dünyası yetkilileriyle görüştük. Savaş sona erdiğinde Türk iş insanlarının ve müteahhitlerin yeniden inşa çalışmalarında aktif olmasını bekliyorlar. ABD, İngiltere ve Japonya’nın finansal destekleri ile çok sayıda projeye imza atmayı planlıyoruz. Suriye’de yeni bir hükümetin kurulmuş olması, Türkiye ile sınırımız olan ülkenin istikrarı açısından büyük önem taşıyor. Suriye, tarihsel olarak uzun süren bir zulüm ve yoksulluk döneminin ardından, Türkiye’den destek bekliyor.” şeklinde ifadeler kullandı.
Türkiye’nin son 22 yıl içerisindeki vizyonunun net bir şekilde ilerlediğini ifade eden Bolat, “Bu süreçte Türkiye’nin dışa açık vizyonuyla, 1,3 trilyon dolarlık milli gelir seviyesine, tam 5,5 kat kadar daha fazlasına ulaştık” dedi.
Bolat, “Birçok ülkenin duraksadığı, üretim ve ticaret paylarının gerilediği bir dönemdeyiz. Eğer doğru uygulamalar gerçekleştirilmezse, rehavete kapılıp tembellik edersek bu tehlikeler bizim için de geçerli olabilir. Ancak hükümet olarak, devlet ve özel sektör işbirliğiyle büyük bir başarı elde ettik. İhracatımızı mal bazında 7,5 kat artırarak 263 milyar dolara, hizmetler ihracatımızı da 7,5 kat artırarak 115 milyar dolara çıkardık. Yılda 377 milyar dolar döviz geliri elde ediyoruz. Bununla birlikte enerji ve diğer ithalat ihtiyaçlarımızı karşılıyoruz. Doğal gaz ve petrol gibi enerji ithalatında ciddi bir masrafı azaltma yolundayız. 2022’de enerji faturamız 100 milyar dolara kadar yükselmişken, geçen yıl bu miktarı 67 milyar dolara düşürmeyi başardık. Bu başarıda imalat sanayi, tarım ve hizmet sektörlerinin katkıları oldukça önemli” değerlendirmesini yaptı.
“Tarım sektöründe 30 milyar dolarlık bir ekonomiden 75 milyar dolara ulaştık. İhracat rakamımız ise 3,7 milyar dolardan 32,5 milyar dolara yükseldi. Bu gelişmeleri kardeş ülkelerle, bölge ülkeleriyle paylaşmayı ve beraber büyümeyi arzuluyoruz” diyen Bolat, bu amaçla işbirliğini sürdüreceklerinin altını çizdi.
Adil bir dünya dileğini vurgulayan Bolat, “Tüm dünya halklarının huzurlu ve refah içinde yaşayacağı bir ortamda, Türkiye halkının da bu gelişmelerden en çok payı almasını istiyoruz. Türkiye olarak dünya mal ticaretinde %0,55 olan payımızı %1,07’ye, hizmet ticaretinde ise %0,79 payımızı %1,32’ye çıkardık. Önümüzdeki 5 ila 10 yıl içinde bu rakamları %1,5-2 seviyelerine yükseltmeyi hedefliyoruz. Türk dünyası ve Müslüman ülkelerle, komşu ülkelerle bu gelişmelerden ortak olarak faydalanmayı ve güçlenmeyi amaçlıyoruz” şeklinde sözlerini tamamladı.
Müteahhitlik alanında 12 bin 500 proje tamamlandığını ve bunların toplam değeri yarım trilyon doları aştığını belirten Bolat, Türkiye’nin müteahhitlik alanında dünya ikincisi konumuna yükseldiğini ifade ederek, “Ulaştırma sektöründe yaklaşık 200 milyar dolarlık yatırımlar yapıldı ve bunun çoğu bütçeden değil, özel sektörden gerçekleştirildi. Bu yenilik olmadan, üretim artışı sağlamak ve ürünleri taşımak mümkün olamazdı. Bütün bunlar, güçlü bir siyasi istikrar ve liderlikle, halkımızın büyük çabası ile gerçekleşti” dedi.