Kurum, TV100 kanalında yaptığı canlı yayında güncel gelişmeleri değerlendirdi.
23 Nisan’da Marmara Denizi’nin Silivri açıklarında meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depremin ardından bilim insanlarının ikiye bölünmesi ile ilgili bir soruya yanıt veren Kurum, bu yorumların İstanbul’un depreme hazırlık sürecinde faydalı olmayacağını belirtti. İstanbul’un deprem riskine karşı hazırlıklı olması gerektiğinin altını çizdi.
Kurum, dün akşam itibarıyla parklarda, millet bahçelerinde, camilerde, okullarda ve belirlenen toplanma alanlarında 40 binden fazla vatandaşın misafir edildiğini ifade etti. Türk Kızılayı başta olmak üzere ilgili kamu kurumları ve belediyelerin de destekleyici ikramlar dağıttığını açıkladı.
Deprem sonrası başlatılan hasar tespit çalışmalarıyla ilgili bilgi veren Kurum, tüm ihbarların incelendiğini açıkladı. “6 bin 539 bina için hasar ihbarı aldık. Ekiplerimiz bu binaları yerinde inceleyerek tespit etti. 1473 bina hasarsız ve 101 bina ise az hasarlı olarak kaydedildi. En fazla ihbar almış olduğumuz ilçeler Bahçelievler, Esenler, Bağcılar, Zeytinburnu, Avcılar ve Küçükçekmece. Bu durum İstanbul’un risk haritası ile de büyük oranda örtüşmektedir. Aldığımız ihbarların yüzde 80’i Avrupa Yakası’ndan geldi.” şeklinde konuştu.
“HEP BİRLİKTE EL ELE VERECEĞİZ”
1.5 milyon riskli bina bulunduğunu ve acil dönüşüm gereken 600 bin bağımsız bölümün mevcut olduğunu kaydeden Kurum, 2025 yılı itibarıyla İstanbul’da toplam 8 milyon 70 bin bağımsız bölüm tespit edildiğini belirtti.
Bu konutların dönüşüm süresine ilişkin olarak, “Bu mücadeleyi hep birlikte vermek zorundayız. Bakanlık, yerel yönetim ve vatandaş işbirliği içinde bu süreci yürütecek. Devletimiz tüm imkanlarını vatandaşlarımız için seferber etmiştir.” dedi.
Kampanyanın duygularını paylaşarak, “Hasar tespitlerini 2-3 gün içinde tamamlamayı planlıyoruz. 6.2 büyüklüğündeki depremde az hasar gören tüm vatandaşlarımızı ‘Yarısı Bizden’ kampanyasına dahil edeceğiz. Ekiplerimiz irtibata geçecek ve eğer vatandaşlarımız rıza gösterirse, Kentsel Dönüşüm Başkanlığımız ile dönüşüm sürecine katılacaklar.” ifadelerini kullandı.
Kurum, tüm ekiplerin Afet Müdahale Planı çerçevesinde hareket ettiğini vurguladı. Her durum için senaryoların hazırlandığını belirten Kurum, “Kuzey Marmara Otoyolu, afet anında kullanılacak bir ulaşım güzergahı olarak 7-8 büyüklüğündeki depremlere dayanıklı inşa edilmiştir.” dedi.
“İSTANBUL’DA 5 BİN 500 TOPLANMA ALANI MEVCUT”
Kurum, depremin ardından vatandaşların kendilerini güvende hissetmek için millet bahçelerine yöneldiğini dile getirerek, “En büyük millet bahçesini Atatürk Havalimanı’nda inşa ettik.” ifadelerini kullandı. Ayrıca, muhalefetin “Bu millet bahçelerine ne gerek var?” eleştirilerini anımsatarak karşılık verdi.
İstanbul’da 5 bin 500 toplanma alanı bulunduğunu belirten Kurum, “Her bir kişiye 3.9 metrekare toplanma alanı düşüyor. Bu alanı artırmayı hedefliyoruz. Örneğin, Atatürk Havalimanı’nda çadır kurulabilecek, afet anında vatandaşlara hizmet verecek bir millet bahçesini bu yıl içerisinde tamamlayarak açmayı planlıyoruz.” şeklinde konuştu.
Kentsel dönüşüm projeleri üzerine de bilgi veren Kurum, önceliklerinin deprem bölgesi olduğunu ifade etti. “Bu yıl sonuna kadar Türkiye genelinde sosyal konut kampanyası başlatacağız. Bu detayların Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından duyurulacağını belirtmek isterim.” dedi.
Murat Kurum, konuya ilişkin olarak devam etti:
“Yeni sosyal konut kampanyaları ile ev sahibi olma imkânı sunacağız. Cumhurbaşkanımızın müjdelediği gibi yıl sonu itibarıyla 81 ili kapsayan büyük bir kampanya düzenleyeceğiz. Evi olmayan gençlerimiz, emeklilerimiz ev sahibi olabilecekler. 19-20 yaşında olan gençlerimizin ev sahibi olduğunu görmek memnuniyet verici. Kontenjan ayırarak bu imkanları sunacağız.”
İstanbul’da devam eden konut çalışmalarına ilişkin bilgiler veren Kurum, şu an 44 bin konutun inşaatının sürdüğünü açıkladı.
“BU SOSYAL KONUTUN KANAL İSTANBUL’LA UZAKTAN YAKINDAN İLGİSİ YOK”
Kurum, Arnavutköy Sosyal Konut Projesi ile ilgili çıkılan iddialara yanıt vererek, “Bu konutlar arasında lüks olan hiçbir yapı yer almıyor. 28 bin sosyal konut inşa ediyoruz. Suyunu vermekten imtina edenler var. Büyükşehir Belediyesi, ‘Bu konutlara su vermem’ diyor. Biz konutları yapacağız. Su vermemek için gösterdikleri direnç fark etmez. Bu sosyal konut projesinin Kanal İstanbul ile hiçbir bağlantısı yok.” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanvekili Nuri Aslan’ın AFAD toplantılarına katılmadığına dair iddialara da yanıt veren Kurum, Aslan’ın toplantılarda yer aldığını ve İstanbul’da dönüşüm konusunda işbirliğine açık olduğunu duyurdu.
Kurum, Hatay Samandağ’daki rezerv alan tartışmaları hakkında da bilgi vererek, “Samandağ’da belediye başkanımız, milletvekillerimiz ve valimiz ile birlikte görüştük. ‘Vatandaşımız ne istiyor?’ diye istişare yaptık ve ortak kararlar aldık. Depremden etkilenen vatandaşlarımız için sağlam zeminler üzerinde konut inşa edeceğiz.” ifadelerini kullandı.
Kurum, İstanbul’da atıl durumda bekleyen kamu arazileri ve Milli Savunma Bakanlığına bağlı yerlerle ilgili protokolleri yaptıklarını kaydetti.