ABD yönetiminin ‘Önce Amerika’ yaklaşımıyla yürüttüğü politikalar, küresel piyasalarda hala önemli bir rol oynamaya devam etmektedir. Yatırımcıların endişeleri, tarifelere dair kaygılardan, müzakerelerle ilgili olumlu beklentilere ve güçlü finansal raporlara yönelmiştir.
ABD Başkanı Donald Trump’ın, Çin ile olan ticaret tarifeleri müzakerelerinin sürdüğüne dair yaptığı açıklamalar Pekin yönetimi tarafından yalanlansa da, piyasalarda bu konuya ilişkin olumlu bir hava hâlâ sürmektedir.
Trump, gerçekleştirdiği son basın toplantısında, Çin ile görüşmelerin devam ettiğini yineledi.
Ayrıca, ABD yönetimi, tarifeler sonrasında diğer ülkelerle de müzakerelere devam etmektedir. ABD Hazine Bakanı Scott Bessent, ABD ve Güney Kore arasında ‘çok başarılı’ ticaret görüşmeleri gerçekleştirildiğini belirterek, iki ülkenin çok yakın bir tarihte ortak bir mutabakata varabileceğini ifade etti.
Bessent, Başkan Trump’ın uygulamak istediği sert tarifeleri hafifletmenin yolunu aradığını dile getirerek, “Düşündüğümden daha hızlı hareket edebiliriz ve önümüzdeki haftadan itibaren teknik detaylar üzerinde konuşmaya başlayabiliriz.” şeklinde bir açıklama yaptı.
Ticaret politikalarında uzlaşma çağrısı
Bununla birlikte, Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Kristalina Georgieva belirsizliğin yüksek maliyetlere yol açtığını vurguladı ve hızlı bir gerilim çözümü ile ticaret politikalarında uzlaşma sağlanması gerektiğini belirtti.
ABD Merkez Bankası (Fed) yetkililerinin açıklamaları da yakından takip ediliyor. Fed Yönetim Kurulu Üyesi Christopher Waller, tarifeler nedeniyle işten çıkarmaların başlayabileceğini kaydetti ve eğer işsizlikte önemli bir artış olursa faiz indirimlerini destekleyeceğini bildirdi.
Waller, tarifelerin temmuz ayından önce ekonomi üzerinde önemli bir etkisi olacağına inanmadığını, ancak karşılıklı tarifelerin yürürlüğe girmesi durumunda işsizliğin hızla artabileceğini kaydetti. Ayrıca, tarifelerin enflasyonist etkisinin muhtemelen geçici olacağını da sözlerine ekledi.
Cleveland Fed Başkanı Beth Hammack da net ve ikna edici veriler olması halinde Fed’in faiz indirimleri konusunu önümüzdeki haziran ayında değerlendirebileceğini ifade etti. Hammack, Fed’in 6-7 Mayıs’taki toplantısında faiz oranlarını düşürme düşüncesinin henüz erken olduğunu da vurguladı.
Para piyasalarında ise Fed’in mayıs ayında politika faizini değiştirmeyeceği büyük bir ihtimalle öngörülürken, haziran ayı için yüzde 66 olasılıkla faiz indirimine gidileceğine dair fiyatlamalar görülmektedir.
Alphabet beklentilerin üzerinde kar açıkladı
Kurumsal alanda, teknoloji devi Google’ın ana kuruluşu Alphabet, piyasa beklentilerini aşarak gelir ve kar açıkladı. Şirketin geliri, bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 12 artışla 90,2 milyar dolara ulaştı. 2024’ün ilk çeyreğinde ise 80,5 milyar dolarlık gelir sağladığı açıklandı ve yapay zeka hedefleri konusunda herhangi bir değişiklik yapmayacağını da duyurdu.
Alphabet’in net karı, ilk çeyrekte geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 46 artışla 34,5 milyar dolara kadar yükseldi. Şirket, geçen yılın ilk çeyreğinde 23,7 milyar dolar net kar elde etmişti.
Teknoloji şirketi IBM’in geliri de bu yılın ilk çeyreğinde yaklaşık yüzde 1 artışla 14,54 milyar dolara yükseldi.
ABD’li çip üreticisi Intel ise ilk çeyrek bilançosunu yayımlarken gelirinin geçen yılın aynı dönemine göre değişmediğini, 12,7 milyar dolar olarak kaydedildiğini açıkladı. Intel CEO’su Lip-Bu Tan, “İlk çeyrek, doğru yönde atılan bir adımdı. Ancak, pazar payı kazanma ve sürdürülebilir büyüme yoluna geri dönmek için hızlı bir çözüm bulunmuyor.” değerlendirmesinde bulundu. Tan, operasyonel verimlilik sağlamak için hızlı adımlar attıklarını ve “yeni Intel”i inşa etmek adına gerekli değişiklikleri yapmaya başladıklarını açıkladı.
Makroekonomik verilerde ise ABD’de dayanıklı mal siparişlerinin mart ayında yüzde 9,2 artış göstererek beklentileri aştığı belirtildi. Ayrıca, ülkede ikinci el konut satışları ise mart ayında yüzde 5,9 azalarak piyasa beklentilerinin gerisinde kaldı.
Ons altında geri çekilme izleniyor
Bu gelişmeler ışığında, uzun bir süre belirsizliklerin etkisiyle rekor seviyelerde seyreden altının ons fiyatı, dün yüzde 1,5’lik bir artışla 3 bin 325 dolardan günü tamamladı.
Yeni işlem gününde küresel risklerin bir miktar azalması, yatırımcıların kar realizasyon eğilimi ve dolar endeksinin güçlenmesiyle birlikte ons altında satış ağırlıklı bir seyir gözlemleniyor. Şu an ons altın, yüzde 0,9 düşüşle 3 bin 323 dolardan işlem görmekte.
ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi de düşüşünü devam ettirerek yüzde 4,31 seviyesine geriledi. Dolar endeksi ise yüzde 0,3’lük bir artışla 99,8 seviyesinde bulunuyor.
Brent petrolün varil fiyatı, dün yüzde 0,6 değer kazandıktan sonra yeni günde de yüzde 0,6 artışla 66,1 dolar seviyesinden işlem görmekte.
New York Borsası’nda ise dün S&P 500 endeksi yüzde 2,03, Nasdaq endeksi yüzde 2,74 ve Dow Jones endeksi yüzde 1,23 değer kazandı. ABD’de endeks vadeli kontratlar yeni güne olumlu bir görünümle başladı.
Avrupa’da jeopolitik gelişmeler önem kazanıyor
Avrupa borsalarında tarife gündeminde yaşanan sakinleşme, hisse senedi piyasalarında risk iştahını artırırken, Rusya-Ukrayna Savaşı’na dair gelişmeler jeopolitik risklerin yeniden canlanabileceğine dair endişeleri beraberinde getirdi.
Rus ordusu tarafından Ukrayna’nın başkenti Kiev’e düzenlenen füze ve insansız hava aracı saldırısı sonucunda 12 kişinin hayatını kaybettiği bildirildi. Kiev Şehir Askeri İdaresi Başkanı Timur Tkaçenko, Telegram üzerinde yaptığı açıklamada, saldırı sonrası arama kurtarma çalışmalarının devam ettiğini bildirdi.
Tkaçenko, Sviyatoşin ilçesinde yer alan bir binanın enkazında arama kurtarma operasyonlarının sürdüğünü ve şu ana kadar 12 kişinin yaşamını yitirdiğini duyurdu.
ABD Başkanı Trump, Norveç Başbakanı Jonas Gahr Store ile Oval Ofis’teki görüşmesinde Rusya-Ukrayna Savaşı’nı değerlendirdi. Trump, Rusya’nın Kiev’e yönelik son saldırılarından hiç mutlu olmadığını açıkça dile getirerek, bu saldırıların tam da barış görüşmeleri sürerken gerçekleşmesinin son derece olumsuz olduğunu ifade etti.
Avrupa Merkez Bankası Yönetim Kurulu Üyesi ve Avusturya Merkez Bankası Başkanı Robert Holzmann ise yaptığı açıklamada, tarifelere dair belirsizlikler sona erene kadar faiz indirimlerinin beklenmesi gerektiğini belirtti.
Diğer taraftan Almanya Ekonomi ve İklim Koruma Bakanı Robert Habeck, hükümet tarafından yayınlanan ekonomik büyüme raporuna ilişkin başkent Berlin’de basın toplantısı düzenledi. Habeck, bu yıl için ocak ayında yüzde 0,3 olarak açıklanan büyüme beklentisinin yüzde 0’a düşürüldüğünü, gelecek yıl için ise büyüme tahmininin yüzde 1,1’den yüzde 1’e revize edildiğini bildirdi.
Dün İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 0,05, Almanya’da DAX 40 yüzde 0,47, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 0,27 ve İtalya’da FTSE MIB 30 endeksi yüzde 0,96 değer kazandı. Avrupa’da endeks vadeli kontratlar yeni güne olumlu bir seyirle başladı.
Asya borsaları pozitif seyrediyor
Asya borsaları, bölge ekonomilerinin piyasa destekleyici adımlar atması ve ABD’de Alphabet’in bütçe üzerindeki kar açıklamaları ile artan risk iştahı ışığında olumlu bir görünüm sergilemekte.
Bunun yanı sıra, ABD ve Çin arasında tarifelere dair müzakere yapılabileceğine yönelik iyimserlik sürerken, Çin yönetiminin Avrupa Birliği (AB) ile ticari yakınlaşmayı devam ettireceğine dair haber akışları da piyasalar üzerinde destekleyici bir etki yaratmaktadır.
Çin Merkez Bankası (PBoC), sabit faiz oranıyla yapılan miktar ihaleleri yoluyla 159,5 milyar yuan (yaklaşık 22,3 milyar dolar) tutarında ters repo işlemi gerçekleştirdi.
Analistler, bu işlemin, ABD tarafından uygulanan tarifelerin etkisini azaltmak amacıyla piyasalara likidite enjekte etmek için yapıldığını ve ekonominin ticaret ortamındaki zorluklarla başa çıkmasına yardımcı olmayı hedeflediğini belirttiler.
Japonya Başbakanı İşiba Şigeru, hükümetin kapsamlı ABD tarifelerinden kaynaklanan sanayi ve hane halkının sıkıntılarını hafifletmeye yönelik acil bir ekonomik paket kararlaştırdığını bildirdi.
Makroekonomik verilere göre Japonya’da nisan ayında Tokyo Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) yıllık yüzde 3,5 arttı ve çekirdek TÜFE de yüzde 3,4 ile beklentilerin üzerinde bir artış gösterdi.
Bu gelişmeler doğrultusunda, kapanışa yakın Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 1,9, Çin’de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,2, Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 1,1 ve Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 1,4 oranında yükseliş kaydetti.
Yurt içinde Standard & Poor’s’un Türkiye değerlendirmesi bekleniyor
Yurt içinde alış ağırlıklı bir seyir izleyen Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi, günü yüzde 1,92 artışla 9.490,90 puandan tamamladı. Borsa İstanbul Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasası’nda (VİOP) BIST 30 endeksine dayalı nisan vadeli kontrat ise önceki seans kapanışına göre yaklaşık yüzde 0,3 artışla 10.455,00 puanda işlem gördü.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ABD Hazine Bakanı Scott Bessent’in sosyal medya üzerinden kendisiyle yaptığı görüşmeye ilişkin paylaşımda bulundu ve Bessent’e verimli görüşme için teşekkür etti. Şimşek, “Türkiye, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başkan Trump’ın liderliğinde ticaret ve yatırımdan, savunma, uzay, enerji, yapay zeka ve robotiğe kadar tüm alanlarda ABD ile stratejik ortaklık ilişkilerini derinleştirme ve genişletme hedefindedir.” ifadelerini kullandı.
Dolar/TL, dünkü seans kapanışına göre yüzde 0,1 artışla 38,3460’tan kapanırken, bugün bankalararası piyasa açılışında önceki kapanışının yüzde 0,2 üzerinde 38,4220 seviyesinden işlem görmekte.
Analistler, bugün yurt içinde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu toplantı özeti, sektörel enflasyon tahminleri, haftalık para ve banka istatistikleri, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s’un beklenen Türkiye değerlendirmesi ve yurt dışında ise ABD’de Michigan Üniversitesi tüketici güven endeksinin takip edileceğini kaydettiler. Teknik açıdan BIST 100 endeksinde ise 9.500 ve 9.600 seviyelerinin direnç, 9.300 ve 9.200 puanın destek konumunda olduğu belirtiliyor.