Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından sürdürülen bir soruşturma çerçevesinde 11 Nisan tarihinde gerçekleştirilen operasyonlarda ele geçirilen dijital materyallerin incelemesini tamamladı.
Yapılan incelemelerde, örgüt içerisinde yer alan sözde sorumluların, evlilik düşüncesi taşıyan bireyleri, aralarındaki örgütsel bağlılığı ve gizliliği artırmak amacıyla, eğitim düzeyleri ve dünya görüşlerini dikkate alarak birbirlerine öneride bulundukları belirlendi. Olumlu geri dönüşlerin ardından bu kişilerin yüz yüze görüşmelerine imkan sağlandığı ortaya çıktı.
Özellikle yurtdışından elde edilen paraların, örgüt içinde faaliyet gösteren sorumlu kişilere, FETÖ üyeliğinden tutuklu bireylerin eşlerine ve ailelerine transfer edildiği tespit edildi. Tutukluların hiyerarşik pozisyonlarına ve aldıkları ceza sürelerine göre bağışların dağıtıldığı, bu yardımların örgütün içindeki çözülmeleri önlemeyi ve motivasyonu artırmayı amaçladığı değerlendirildi.
İncelemelerde ayrıca, şüphelilerin örgütsel iletişim için kullandıkları “Signal” uygulamasının logosu ve isminin, potansiyel bir operasyonda dikkat çekmemesi için “hava durumu” olarak değiştirilmiş olduğu belirlendi. Şifreli şekilde giriş yapılan bu uygulamadaki mesajların da düzenli aralıklarla silindiği gözlemlendi.
Soruşturmanın Detayları
Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ve İstihbarat Şube Müdürlüğü iş birliğinde yürütülen operasyonlar, FETÖ’nün mevcut ve yeniden yapılanma süreçlerini açığa çıkarmak amacıyla gerçekleştirildi. İstanbul’da faaliyet gösteren bir şirkette, terör örgütü ile bağlantılı olarak adli işlemlere maruz kalmış, ihraç edilmiş ve cezaevi kaydı bulunan bireylerin SGK kayıtlarının bulunduğu tespit edildi.
Söz konusu şirketin terör örgütü etkisi altında olabileceği değerlendirildi ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı soruşturmada, teknik ve fiziki takipler, MASAK raporları ile HTS kayıtları analiz edildi.
Şirketin, örgütle bağlantılı kişilere iş imkanları sunduğu, pozisyonların liyakat yerine örgütsel konumlarına göre belirlendiği, şirket ortaklarının herhangi bir söz hakkının bulunmadığı ve şirketin, örgütsel talimatlara göre sahip değişiklikleri gerçekleştirdiği tespit edildi. Devreden ve devralanların hesap hareketlerinde herhangi bir parasal transferin bulunmadığına da dikkat çekildi.
Yine yapılan çalışmalarda, yasadışı yollarla yurtdışına çıkanlara maaş ödemesi yapıldığı ve SGK primleri ödenerek emekli olmalarının sağlanması suretiyle devletin zarara uğratıldığı belirlendi.
Şirketteki ortaklık ve SGK kayıtları incelendiğinde, şüphelilerin FETÖ’nün güncel bölgesel yapılanmasında yer alan kişilerle bağlantılarının ve eylemlerinin olduğu ortaya çıkarıldı. Şüphelilerin, örgütü desteklemek amacıyla toplantılar, sohbetler ve etkinlikler düzenledikleri, örgütsel evlilik (izdivaç) kapsamında görüşmeler gerçekleştirdikleri aktif olarak tespit edildi.
Ayrıca, haklarında yakalama kararı bulunan kişilerin yurtdışına kaçış süreçlerine yardım ettikleri ve yurt dışında örgüt mensuplarıyla yüz yüze temas kurdukları da belgelendi. Şüphelilerin, terör örgütünün lideri Fetullah Gülen’in vefatının ardından aralarında yaptıkları telefon görüşmelerinde, “Gülen’in bıraktığı miras ve çizdiği yol üzerinden faaliyetlerine devam edeceklerini” ifade ettikleri ve liderlerini “şehit” olarak değerlendirdikleri de anlaşıldı.
HTS raporlarında örgütle irtibatlı kişilerle ve geçmişte örgütün tepe yönetimiyle olan iletişim kayıtları incelendi. Ayrıca MASAK raporlarında örgütsel para transferleri tespit edildi. Gizli haberleşme yöntemi olarak kullanılan ankesörlü hatlardan yapılan aramalar, “ByLock” isimli kripto haberleşme programının kullanımı, örgütle bağlantılı şirketlerde SGK kaydı bulunan ve güncel yapılanmada aktif olan 41 zanlının varlığı tespit edildi. İstanbul, Ankara, Yozgat ve Gümüşhane’de eş zamanlı düzenlenen operasyonlarda 36 şüpheli yakalandı.
Bu şüphelilerden 20’si mahkemece tutuklanırken, 16’sı ise adli kontrol şartıyla serbest kaldı. Şüphelilerin adreslerinde gerçekleştirilen aramalarda, çok sayıda dijital materyal ile yasaklı yayınlar, zincir marketlerden temin edilen hediye kartları, toplamda 27 bin 440 avro, 128 bin 629 dolar, 452 bin 522 lira ve yaklaşık 826 bin 413 lira değerinde altın ele geçirildi. Tüm bu materyallerin toplam piyasa değerinin yaklaşık 7,4 milyon lira olduğu belirlendi.