Anadolu Ajansı’nın (AA) “Global İletişim Ortağı” olarak desteklediği Antalya Diplomasi Forumu (ADF), Belek Turizm Bölgesi’ndeki NEST Kongre Merkezi’nde düzenlendi. Forum çerçevesinde “Korumacılık: Küreselleşmenin Sonu mu?” başlıklı bir panel gerçekleştirildi.
Panele katılan Şimşek, yaptığı konuşmada, 2024 yılı itibarıyla 3 bin 300’den fazla ticaret kısıtlaması olduğuna dikkat çekti ve bu durumun, küresel finansal kriz öncesine kıyasla yaklaşık 11 kat daha fazla olduğunu ifade etti.
Küresel ticaretin büyümesindeki yavaşlamaya işaret eden Şimşek, “Küresel kriz öncesinde, son 20 yıl boyunca dünya ticareti, küresel ekonomik büyümeye neredeyse iki kat hızla ilerliyordu. Ancak kriz sonrası dönemde, artan korumacılık gibi etkenler sebebiyle ticaretin büyüme hızı, küresel ekonomiyi geride bıraktı. Dünyanın tekrar kurallarına dayalı çok taraflı bir çerçeveye dönüş yapması gerektiğine inanıyoruz. Küresel ticaretteki kazanımlar, 1990’lı yıllardan bu yana 1 milyardan fazla insanı aşırı yoksulluktan kurtardı. Korumacı tedbirler, özellikle gelişmekte olan ülkeler için bu kazanımların geri dönüşme riskini barındırıyor.” şeklinde konuştu.
– “ÇÖZÜM, GÜÇLÜ YAPISAL POLİTİKALARDA”
Global ticari büyüme üzerinde çeşitli teşvik ve politikaların etkili olabileceğini belirten Şimşek, “Korumacılıkta değil, çözüm güçlü yapısal politikalarda.” dedi.
Şimşek, korumacılığın dışsal bir şok olduğunu vurgulayarak, bölgesel entegrasyona odaklanmanın bu duruma karşı bir panzehir olabileceğini dile getirdi. “Çok taraflı müzakerelerin tıkanmasıyla birlikte, ülkeler giderek daha fazla ikili veya bölgesel ticaret anlaşmalarına yöneliyor. İçinde bulunduğumuz süreçte ya dost ve yakın ülkelerle ilişkilerinizi derinleştirip genişleteceksiniz ya da kural temelli ticareti savunan ülkelerle bağlarınızı kuvvetlendireceksiniz. Başka bir seçenek görmüyorum.” değerlendirmesi yaptı.
– “NÜFUSUNUZA BECERİ KAZANDIRMANIZ GEREKİYOR”
Ticarette daha fazla pay almak için sağlam politikalara ve yapısal reformlara duyulması gereken ihtiyacı vurgulayan Şimşek, şu şekilde devam etti:
“Rekabetçi olabilmek adına nüfusa beceri kazandırmalısınız, üretken altyapıya yatırım yapmalısınız ve yapısal reformlara öncelik vermelisiniz. Birçok ülkede eksik olan bu kalıcı yapısal politikalar. Yapısal dönüşüm gerçekleşmediğinde, kaçınılmaz olarak kısa vadeli çözümlere yönelme eğilimi ortaya çıkıyor. Asıl doğru yaklaşım ise kararlılıkla gerekli reformları hayata geçirmektir.”
– “İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ KONUSUNDA DAHA YAKIN ÇALIŞMAYA İHTİYAÇ VAR”
Şimşek, iklim krizinin insanlık için ciddi bir tehdit oluşturduğunu vurguladı ve dünyanın daha fazla işbirliği yapmaya ihtiyaç duyduğunu belirtti. “İklim değişikliğiyle mücadelenin etkin bir şekilde yürütülmesi için daha yakın işbirliklerine ihtiyaç var. Küresel sorunlarla mücadelenin en etkili yollarını bulmak için ortak bir zemin oluşturmalıyız. Ayrıca, yapay zeka çiplerine erişim eşit şekilde sağlanmazsa, bu ciddi eşitsizlikler doğuracaktır. Çünkü geri kalan ülkeler, büyük bir potansiyele sahip olmalarına rağmen yapay zeka kaynaklarından mahrum kalacaklardır. Korumacılık yalnızca mal ve hizmet ticaretiyle sınırlı değil; sermaye akışları ve doğrudan yabancı yatırımlar alanında da kendini göstermektedir. Bu nedenle, çok taraflılıkla desteklenen dengeli bir yaklaşım geliştirmemiz gerekmektedir. Karşı karşıya olduğumuz problemler, birkaç ülkenin tek başına çözebileceği boyutta değil. Dünya genelinde ortak hareket etme zamanı gelmiştir.”
