1. Haberler
  2. Dünya
  3. İran ve ABD Müzakereleri: Zorlu Talepler Masada

İran ve ABD Müzakereleri: Zorlu Talepler Masada

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

İran ve ABD, cumartesi günü Umman’da müzakerelere başlamak üzere bir araya gelecek. İran tarafı görüşmelerin dolaylı, ABD ise doğrudan olacağını belirtiyor. Bu müzakerelerde hangi konuların masaya yatırılacağı ise merak ediliyor.

ABD, Donald Trump yönetimi döneminde, İran ile müzakere masasına belli taleplerle oturmaya hazırlanıyor. Bu talepler arasında İran’ın uranyum zenginleştirmeyi durdurması, mevcut uranyum stoğunu devretmesi, nükleer tesislerini dağıtması ve füze programına son vermesi yer alıyor. Ayrıca ABD, İran’ın Hamas, Hizbullah ve diğer vekil güçlere verdiği desteği de tamamen kesmesini talep ediyor.

TRUMP’IN ŞARTLARI ÇOK DAHA SERT Obama döneminde 2015 yılında imzalanan anlaşma, İran’ın zenginleştirilmiş uranyum stoğunun sınırlandırılmasını öngörüyordu. Ancak 2018’de bu anlaşmadan çekilen Donald Trump, İran hükümetini daha sert bir anlaşmayı kabul etmeye zorlamak istiyor. Bu taleplerin İran için kabul edilmesinin zor olduğu vurgulanıyor.

“TRUMP ESNEKLİK GÖSTEREBİLİR” Amerikan gazetesi New York Times, Trump’ın daha önceki müzakerelerde ön koşulları sert tutmasına rağmen sonraki süreçte bu taleplerle ilgili esneklik gösterebileceğine dikkati çekiyor. İran’ın nükleer programını 2015’te Trump yönetiminin anlaşmadan çekilmesinden sonra önemli ölçüde geliştirmiş olması ise müzakereleri olumsuz etkileyen bir durum olarak değerlendiriliyor. İran şu anda yüzde 60 oranında zenginleştirilmiş uranyum üretiyor ve bu durum, nükleer silah yapımına bir adım daha yaklaştığı anlamına geliyor. İran’ın elinde, birkaç aşamadan sonra nükleer bomba yapabilecek kadar uranyum bulunduğu belirtiliyor. Ancak bunun gerçekleşmesi için uzun bir süreye ihtiyaç olduğu düşünülüyor.

ZAMAN KISITLAMASI DA SORUN Görüşmelerin bir diğer zorluğu ise zaman kısıtlamasıdır. Nükleer anlaşmada “tetik mekanizması” olarak adlandırılan ve İran’ın anlaşmayı ihlal etmesi durumunda Birleşmiş Milletler yaptırımlarının yeniden uygulanmasını öngören kararın süresi 18 Ekim’de sona eriyor. Eğer nükleer anlaşmanın Avrupalı tarafları İran ile uzlaşamazsa, tetik mekanizmasını devreye sokma tehdidinde bulunacakları ifade ediliyor. İran ise bu durumun gerçekleşmesi halinde Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması’ndan çekileceğini belirtiyor, bu da İran’ın nükleer programı üzerindeki denetimlerin sona ermesi anlamına geliyor.

ABD VE İSRAİL’İN POTANSİYEL SALDIRISI Olası bir durumun gerçekleşmesini engellemek amacıyla ABD ve İsrail’in İran’ın nükleer tesislerine saldırma ihtimali üzerine tartışmalar sürüyor. Bu saldırının ABD’nin desteğiyle mi yoksa ortaklaşa mı gerçekleştirileceği belirsizliğini koruyor. İran’ın böyle bir saldırıya karşı misilleme yapması endişeleri de yükseliyor. Bu noktada, İran’ın yalnızca Amerikan ve İsrail hedeflerine değil, aynı zamanda Suudi Arabistan’ın petrol tesisleri gibi körfez ülkelerine de saldırılar düzenleyebileceği ifade ediliyor.

“MASADA İRAN’IN ELİ ZAYIF” İran, nükleer programını geliştirmesiyle birlikte müzakere masasında zayıf bir konumda olduğu yorumları yapılıyor. Geçtiğimiz Ekim ayında İsrail’in İran’daki nükleer tesislerin hava savunma sistemlerini etkisiz hale getirmesi, İran’ın olası hava operasyonlarına karşı zayıf düşmesine neden oldu. Ayrıca, olası bir saldırıda misilleme yapabilecek Hamas ve Hizbullah gibi vekil güçlerin de güçsüzleştiği belirtiliyor.

İran ve ABD Müzakereleri: Zorlu Talepler Masada
Yorum Yap
Bizi Takip Edin