Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Orman Genel Müdürlüğü’nde Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın ev sahipliğinde gerçekleştirilen “IV. Tarım Orman Şurası Tarım Ekonomisi Atölyesi”nde bir konuşma yaptı.
Ekonomik güvenliğin milli güvenliğin temel unsurlarından biri olduğunu vurgulayan Şimşek, gıda arz güvenliğinin bu güvenlik bağlamında en önemli boyut olduğunu belirtti. Bu nedenle tarım sektörünün stratejik bir konuma sahip olduğunu ifade etti.
“Dünyanın en büyük 7. tarım üreticisiyiz, Avrupa’da ilk sıradayız”
Tarım sektörüne sağladıkları desteklerin önemine değinen Şimşek, “Bu sektörü önceliklendirmeye devam edeceğiz. Verimlilik adına sulama ve teknoloji gibi tüm konulara odaklandık. Bu durumu yalnızca sözde değil, bütçe uygulamalarımızda da yansıtıyoruz.” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin tarım alanındaki küresel konumunun sürekli geliştiğini ifade eden Şimşek, “Bizim gibi ülkelerle kıyasladığımızda, kişi başı milli gelirimize oranla tarımda çalışanların toplam istihdamdaki payı oldukça yüksek. Dünya Bankası verilerine göre, tarımsal hasılada dünyanın en büyük 7. üreticisiyiz ve Avrupa’da birinciyiz. Net ihracatçı konumundayız ve tarım, nadir dış ticaret fazlası verdiğimiz sektörlerden biridir. Tarım sektörüne 2025 yılında 706 milyar lira gibi önemli bir destek sağlamayı planlıyoruz ki bu da milli gelire oranla yüzde 1,15’lik bir paya denk geliyor.” ifadelerini kullandı.
[Fotoğraf: AA]
“Kredilerin faizinin yüzde 70’ini destekliyoruz”
Şimşek, 2002 yılında 2025 yılı başlangıcında yaklaşık 61 milyar lira olan destek miktarının, aynı fiyatlarla şu anda 135 milyar liraya yükseldiğini belirterek, bu destekleri sürdürmeye kararlı olduklarını ifade etti.
2004 yılında çiftçilere sağlanan sübvansiyonlu kredi programının başladığını hatırlatan Şimşek, bu programdan yararlanan çiftçi sayısının 205 binden 1 milyon 150 bine çıktığını vurguladı. Ayrıca, kullanılan kredilerin faizinin yüzde 70’inin Hazine tarafından desteklendiğini belirterek, 2024 yılı için 87,5 milyar lira tutarında bir faiz sübvansiyonu bütçelendiğini söyledi. Mevcut yıl için toplamda 160 milyar lira ödenek ayrıldığını ekledi.
Küresel ekonomide belirsizliklerin ön planda olduğunu dile getiren Şimşek, artan korumacılığın ticaret üzerindeki etkisinin giderek arttığına dikkat çekti. Türkiye’nin ihracata bağımlılığının benzer ülkelere göre daha düşük olduğunu ifade eden Şimşek, dış ticaretteki olumsuz gelişmelerin Türkiye ekonomisine yansıyacağını ancak diğer ülkelere kıyasla daha hafif bir etki olacağını belirtti.
“Türkiye’nin büyüme noktasında potansiyeli hala yüksek”
Dünya genelinde yüksek borçluluk sorununa dikkat çeken Şimşek, uluslararası borcun milli gelire oranının 2000’li yıllarda yüzde 230, şu anda ise yüzde 328’e çıktığını belirtti. Gelişmekte olan ülkeler için bu oranın yüzde 245 civarında olduğunu ifade eden Şimşek, Türkiye’nin toplam borcunun brüt milli gelire oranının yüzde 93 olduğunu kaydetti.
Şimşek, Türkiye’nin büyüme potansiyelinin hala yüksek olduğunu söyledi.
“Kazanımlar kalıcı hale getirilecek”
Hükümetin hedefinin sürdürülebilir yüksek büyüme olduğunu aktaran Şimşek, bunun için makro anlamda fiyat istikrarı, mali disiplin ve sürdürülebilir cari açık gibi hedeflerin gerçekleştirilmesi gerektiğini vurguladı. Kısa vadede dış borcun milli gelire oranını artırmadan, dış borcu aşağı bir trendde tutarak sürdürülebilir bir cari açığın sağlanması gerektiğini kaydetti.
Türkiye’nin endişe verici bir enflasyon sorununu geçtiğimiz yılın ilk yarısında kontrol altına aldığını hatırlatan Şimşek, ikinci yarı itibarıyla dezenflasyon sürecine geçildiğine değindi. Kahramanmaraş merkezli depremlerin hasarlarının onarılması için yapılan harcamalara da değinerek, “Eğer bütçe açığını kontrol altına almasaydık, bu durum enflasyona ne şekilde yansırdı, bunun analizini yapmak gerekiyor.” dedi.
“Şu anda bir başarı var”
Ekonomide görülen iyileşmelere dikkat çeken Şimşek, “Dezenflasyonda bir başarı sağladık; program çerçevesinde bu süreci yönetiyoruz. Piyasalardaki dalgalanmaların kalıcı etkiler bırakacağına inanmıyorum. Liradaki sınırlı değer kaybı orta vadede olumlu sonuçlar doğuracaktır.” ifadelerini kullandı.
Temel malların enflasyonunun yüzde 20’nin altına, genel mal enflasyonunun ise yüzde 30 civarına düştüğünü paylaştı. Kiralar için üst limit kaldırıldığını ve eğitimle ilgili müdahale olmayacağını ekleyen Şimşek, enflasyonun düşmeye devam edeceğini belirtti. 2022-2023 dönemi enflasyon oranlarını 2027 yılında tek haneli rakamlara indirmek için hedeflerinin bulunduğunu ifade etti.