Sağlığın Geliştirilmesi Genel Müdürü Muhammed Atak, sağlık okuryazarlığının artırılmasının ve vatandaşların sağlıklarını yönetme yeteneklerini geliştirme amacını taşıyan bir dizi adımın hayata geçirileceğini duyurdu.
Atak, bu çalışmanın toplumda sağlık alanındaki farkındalığı artırmayı ve bireylerin sağlık süreçlerine aktif katılımını teşvik etmeyi hedeflediğini belirtti.
Sağlığın sadece fiziksel bir rahatsızlık ile sınırlı olmadığını ifade eden Atak, “Sağlık, ruhsal, fiziksel ve zihinsel açıdan tam bir iyilik halidir. Bu olguyu her zaman vurguluyoruz. Tam anlamıyla bir sağlık durumuna ulaşabilmek için bireylerin sağlık sorumluluklarının bilincinde olmaları ve bu yönde adım atmaları oldukça önemlidir” dedi.
Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’nun liderliğinde, Sağlıklı Türkiye Yüzyılı vizyonu çerçevesinde koruyucu, geliştirici ve üretici bir sağlık modeli oluşturacaklarını dile getiren Atak, birinci basamak sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesinin ve topluma yönelik koruyucu sağlık hizmetlerinin ön plana çıkarılmasının önemli hedefler arasında yer aldığını ifade etti.
Sağlığın Geliştirilmesi Genel Müdürlüğü olarak sağlık okuryazarlığı konusunda yeni bir süreç başlatmak için çalıştıklarını belirten Atak, toplumun mevcut durumunun doğru bir şekilde analiz edilmesinin önemine dikkat çekti.
Daha önce gerçekleştirilen “Türkiye Sağlık Okuryazarlığı Düzeyi ve İlişkili Faktörler” araştırmasının, yeni adımlar atmak için değerli bir zemin sunduğunu kaydeden Atak, “Elimizde artık somut veriler var. Bu veriler doğrultusunda yeni bir eylem planı hazırlama sürecindeyiz. Bu yıl, 35 dış paydaşla birlikte toplumun aktif katılım göstereceği kapsamlı bir program başlatmayı planlıyoruz” şeklinde konuştu.
Atak, çok boyutlu ve bütüncül bir yaklaşım sergilemeye çalıştıklarını belirterek, “Bu çalışmalara hastanelerle birlikte toplumdaki risk gruplarına yönelik eylem planları da dahil olacak. İletişim süreçlerinin de büyük bir önem taşıdığı bu çabalarla toplumda sağlık okuryazarlığını artırmayı amaçlıyoruz” açıklamasında bulundu.
“Sağlıkla ilgili bir eğitim seferberliği başlatıyoruz”
“Türkiye Sağlık Okuryazarlığı Düzeyi ve İlişkili Faktörler” araştırmasının 2018 ve 2024 yılı sonuçlarını karşılaştırdıklarında sağlık okuryazarlığı düzeyinde belirgin bir artış gözlemlediklerini vurgulayan Atak, “Toplumda yaklaşık yüzde 15’lik bir bilgi artışı olduğunu söyleyebiliriz. Dijital platformların yaygın kullanımıyla erişim imkanları önemli ölçüde arttı; ancak sahip olduğumuz bilgiyi günlük yaşamda etkin kullanma noktasında hala kayda değer bir ilerleme kaydetmemiz gerekiyor” dedi.
Atak, yaptığı değerlendirmelerde, “Güncel verilere göre, toplumun her 2 bireyinden birinin sağlık okuryazarlığı düzeyinin yetersiz olduğu tespit edilmiş durumda. Yani bu oran hala yüzde 50’nin altında. Bu durumu değiştirmek adına kapsamlı bir eğitim seferberliği başlatıyoruz. Öğrencilerin sağlıklarını tanımaları ve korumaları için öğretmenlerimizle birlikte sahada aktif olacağız” şeklinde ifade etti.
Sağlık okuryazarlığı konusunda tüm toplumun katılımını teşvik etmenin gerekliliğine dikkat çeken Atak, “Özellikle okul çağı çocukları bizim için kritik bir hedef kitle. Onların bilgi düzeyini artırmak ve sağlıklı yaşam bilinci kazandırmak oldukça mühim. ‘Sağlıklı Çocuk Sağlıklı Gelecek’ programı çerçevesinde, okullardaki öğrencilere ve öğretmenlere yönelik yeni bir eğitim seferberliği başlatıyoruz” şeklinde konuştu.
“Eczacıları da sürece dahil edeceğiz”
Atak, sağlık okuryazarlığı yeni eylem planının önemli bir diğer ayağının hastaneler olduğunu vurguladı. “Sağlık kurumlarına başvuran vatandaşların kendi sağlık sorunları hakkında sağlık çalışanlarımızdan rehberlik almasını sağlamak için çalışmalar yapacağız. Sağlık personelinin vereceği bilgilerle toplumun daha sağlam bir bilgiye ulaşması desteklenmiş olacak” dedi.
Eczacıların sağlık sisteminin önemli bir bileşeni olduğuna değinen Atak, “Eczacılar, sağlık sistemine giriş ve çıkış noktalarından biri. Onları da bu süreçte aktif kılacak şekilde yanımızda olacağız. Eczacıların katkıları, bireylerin sağlıklı bilgi alarak evlerine dönmelerini sağlamak açısından kritik bir rol oynuyor. Kronik hastalıklarla ilgili eğitim programları düzenlemeye de özen göstereceğiz. Bakanlık bünyesindeki genel müdürlüklerin de sağlık okuryazarlığını artırma konusunda gerekli katkıları sunacağına inanıyorum” ifadelerine yer verdi.
