Kantur, atık yönetiminin giderek daha fazla önem kazandığını ifade etti ve bu konudaki farkındalığın son yıllarda arttığını vurguladı.
Dünyanın giderek kirlenmekte olduğunu belirten Kantur, “Kirletmenin önüne geçebilmek için çeşitli atık yönetimi programları oluşturmalıyız ve bu programları takip etmeliyiz. Evsel atıklar, en öncelikli sorun olarak karşımıza çıkıyor. Zira bu atıklar arasında elektronik atıklar da bulunabiliyor.” şeklinde konuştu.
Kantur, tıbbi atıklar gibi farklı atık toplama modellerinin geliştirilmesi gerektiğini belirtti. Ayrıca, en büyük zorlukların ve maliyetlerin atıkların toplanmasında yattığını ifade etti.
Evsel atıkların kaynağında ayrıştırılmasının büyük bir önem taşıdığını ifade eden Kantur, “Bu atıkları ayrı ayrı toplayacak bir sistemin kurulması ve bunun sürekli olarak denetlenmesi gerekiyor. Türkiye’de yılda yaklaşık 30 milyon ton civarında evsel atık ortaya çıkıyor, bunun yalnızca yüzde 25’i geri dönüştürülüyor. Bu da geri dönüşüm sektöründe 2,5 milyar dolarlık bir potansiyel anlamına geliyor. Elektronik atıkların da ayrı bir şekilde toplanması gerekiyor çünkü bu atıklar nadir elementler içermektedir. Değerli malzemeler için ayrı bir sistemin kurulması elzem.” dedi.
Atık toplama sistemlerinde depozito uygulamasının önemine de dikkat çeken Kantur, bu konudaki pilot uygulamanın devam ettiğini ve yılsonuna kadar yaygınlaşacağını bildirdi. Kantur, içecek şişeleri, cam atıklar ve yemeklik yağların toplandığını belirtirken, “Tüm sektörlerin geri dönüşüm süreçlerine ihtiyacı var. Bazı ürünlerin pazarlanabilmesi için belirli oranlarda geri dönüşüm malzemesi kullanma zorunluluğu ortaya çıkabilir.” ifadelerini kullandı.
Kantur, geri dönüşüm tesislerinin desteklenmesi gerektiğini vurguladı ve atık ile geri dönüşüm işlemlerinin yaygınlaşması için ilgili bakanlıklarla uyum içinde çalışmalar yürüttüklerini kaydetti.
