AK Parti Bursa İl Başkanlığı’na gerçekleştirdiği ziyaretten sonra basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Tekin, Milli Eğitim Bakanlığı’nın eğitim politikalarında köklü değişiklikler yapmak zorunda olduğunu ifade etti.
Müsteşarlık döneminde “proje okulu” fikrini ortaya attığını anımsatan Tekin, “Bu tür radikal adımlar atmasaydık, mesleki ve teknik eğitimde hala geride kalmış olacaktık.” şeklinde konuştu.
Toplumda yaşanan değişimlerin eğitim alanına entegre edilmediğinde ilerleme kaydedilemeyeceğine dikkat çeken Tekin, şöyle devam etti:
“Ben, kendi şahsım açısından bu reformları hayata geçirmeye çalışıyorum. Ancak hedeflerimizi belirlerken, sabit bir değer anlayışına sahip olmamız gerektiğini unutmamalıyız. Bizim sabitimiz nedir? Toplumsal yapımız, geleneksel değerlere bağlı ve milli manevi hassasiyetlere sahip bir toplumdur. Bu çerçevede, çocuklara toplumsal değerlerimizi öğretmekte de dikkatli olmalıyız. Tüm bu adımları atarken iki temel parametreden hareket edeceğiz. Global gelişmeleri takip edeceğiz ve dünyada eğitimde gerçekleştirilen radikal dönüşümleri hayata geçireceğiz. Aynı zamanda milli ve manevi değerlerimize dayalı bir birey ve toplum inşa etmeye gayret göstereceğiz.
– “BİZ ŞU ANDA BU RADİKAL ADIMLARI ATIYORUZ”
Radikal değişiklikler yaparken pek çok eleştiri aldıklarını belirten Tekin, şunları kaydetti:
“Çünkü çok sayıda yenilik gerçekleştirdik. Eğer ‘Değişikliklerden korktum, bu kadar fazla şey yapmayalım.’ deseydim, bu adımları atamazdık. Atamadığımız takdirde neler olabileceğini düşünebiliriz; ülkemiz kaybedecek, eğitim sistemimiz zayıflayacak ve rekabetçilikten uzaklaşacağız. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ni uygulamaya soktuk ve TIMSS skorlarında OECD birincisi olduk, 2024 Aralık ayında. İçerideki eleştiriler olsa da, OECD’nin PISA ve TIMSS Direktörü, programlarımızı övmekte. Bazı ülkeler, ‘Bize Yüzyılı Maarif Modeli’ni satın almak istiyoruz.’ diyerek talepte bulunuyor. Radikal dönüşüm gerçekleştirmediğiniz sürece, hızla değişen dünya koşullarında geride kalırsınız. Bu durumda, eğitim sisteminiz kimse tarafından ciddiye alınmaz ve dünya ile uyum sağladığınız bir model oluşturamazsınız. Hem çocuklarınız bu rekabet ortamında varlık gösteremez, hem de sabit bir yapıya sahip olmadan bir nesil yetiştirmiş olursunuz. Şu anda bu radikal adımları atıyoruz.”
Tekin, Türkiye’nin çocuklarının uluslararası düzeyde diğer ülkelerin çocuklarıyla rekabet edebileceği bir eğitim sistemi hedeflediklerini de sözlerine ekledi.
