Bakan Tunç, Atatürk Orman Çiftliği’nde gerçekleştirilen “Şehit Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz Adalet Ormanı Fidan Dikim Töreni”ne katılım gösterdi.
Tunç, törende yaptığı konuşmada, 10 yıl önce şehit düşen Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz’ın anısını yaşatmak amacıyla düzenledikleri Adalet Ormanı’nın fidan dikim etkinliği için bir araya geldiklerini ifade etti.
Mehmet Selim Kiraz’ın, adaletin sağlanması adına görevini ifa ederken teröristler tarafından şehit edildiğini hatırlatan Tunç, onun bıraktığı mirasa sahip çıkan yargı mensuplarının ve adaletin sağlanmasında görev alan herkesin, bu kutsal emaneti daima koruyacaklarına vurgu yaptı.
Bakan Tunç, bugün toplamda 2 bin 25 fidanın toprakla buluşacağını ve şu ana kadar Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü ile Orman teşkilatının işbirliği sayesinde Türkiye genelinde 620’ye yakın Adalet Ormanı’nın oluşturulduğunu belirtti. Ayrıca, proje kapsamında bugüne dek 2 milyon 329 bin ağacın toprakla buluştuğunu, 3 milyon 900 bin ağacın bakımının ise açık cezaevlerinde bulunan hükümlüler ve denetimli serbestlik yükümlüleri tarafından yapıldığını dile getirdi.
– “ŞİDDET ÇAĞRISI, HUKUK TARAFINDAN ASLA KORUNAMAZ”
Tunç, terörle ve terör örgütleriyle mücadelelerini kararlılıkla sürdüreceklerini belirterek, “Terörsüz Türkiye hedefiyle çalışmalarımıza devam edeceğiz ve 40 yıldır ülkemizin kalkınmasına engel olan terör bağından kurtulma aşamasına gelmek üzereyiz.” şeklinde konuştu.
Terörün ve şiddetin her çeşidine karşı olduklarını yineleyen Tunç, adaletle ve hukukla yanıt vermeye devam edeceklerini ifade etti. Toplum huzurunu tehdit eden gelişmelere karşı sorumluluklarını aksatmadan yerine getireceklerini belirten Tunç, ifade hürriyetinin bir yansıması olarak toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının önemine dikkat çekti.
Tunç, bu hakların, insanların kendilerini ifade etme özgürlüğünün yanı sıra toplumsal yapıların gelişmesi ve insanlık değerlerinin korunması adına kritik olduğunu ve demokratik bir toplumda bu hakkın amacının asla nefret veya şiddet ortamı oluşturmamak olması gerektiğini vurguladı. Her bireyin, düşüncelerini ifade ederken başkalarının haklarına saygı göstermesinin, demokratik toplumların temel prensiplerinden biri olduğunu kaydetti.
Bakan Tunç, “Şiddet asla düşünce ve ifade özgürlüğünün, toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının bir aracı olamaz, olmamalıdır.” dedi.
Tunç, Anayasa’nın 26. maddesi ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10. ve 11. maddelerinin, ayrıca Birleşmiş Milletler Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi’nin 19. maddesinin ifade özgürlüğü ve gösteri hakkını güvence altına alan evrensel ilkeler olduğuna dikkat çekti.
Bu hakların, şiddet çağrısı ya da kamu düzenini tehdit eden eylemler için asla bir dayanak olamayacağını belirten Tunç, şiddetin, toplumsal huzuru bozan ve bireysel hakları ihlal eden bir tehdit olduğunu ifade etti.
Yılmaz Tunç, “Bu nedenledir ki şiddet içeren toplantılar ve gösteriler, hem demokratik değerlerle hem de insan haklarıyla asla bağdaşmaz. Devam eden adli soruşturmaların hedef alınarak sokakları terörize etmenin, kamu düzenini bozma çabalarının suç oluşturduğu unutulmamalıdır.” dedi.
– “BOYKOT ÇAĞRISIYLA EKONOMİMİZİN HEDEF ALINMASI ÇOK TEHLİKELİ VE YANLIŞ”
Bakan Tunç, günlerdir yalan ve iftiralarla bağımsız Türk yargısına saldırıldığını, kamu düzenini bozma pahasına güvenlik güçlerini marjinal gruplara hedef gösteren tehlikeli bir provokasyona girişildiğini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın merhum annesine hakaret edilerek toplumun sabrının zorlandığını vurgulayan Tunç, bu tür hakaretleri kınadığını söyledi.
Bakan Tunç, ibadet yerleri gibi ortak milli ve manevi değerler üzerindeki çirkin eylemlerin sorumlusunun saldırgan ve kışkırtıcı dil olduğunu belirtti. Tunç, “Meydanlarda kontrolsüz gruplar önünde kışkırtıcı bir dil kullanılarak ülkemizin gelişimine katkı sağlayan markaların hedef gösterilmesi, boykot çağrısı yapılması ve ekonomimizin hedef alınması son derece yanlış ve tehlikeli bir yaklaşımdır.” dedi.
İfade özgürlüğünün, halkın doğru bilgilendirilmesinin teminatı ve demokrasinin vazgeçilmezi olduğunu ifade eden Tunç, basın kuruluşlarının düşmanca bir tutumla hedef gösterilmesinin basın özgürlüğüne bir saldırı anlamına geldiğini dile getirdi. Hiçbir basın kuruluşunun daha önce bu şekilde hedef alınmadığını kaydeden Tunç, kamuoyunu doğru bilgilendirme misyonunu yerine getirenlerin yabancı basın kuruluşlarına şikayet edilmesinin çirkin bir algı operasyonundan başka bir şey olmadığını belirtti.
Türk yargısı bağımsız ve tarafsızdır; kararlarını anayasa, yasalar ve vicdanına göre verir. Türk yargısı, hem terörle, hem de yolsuzlukla hesap sorar ve tüyü bitmemiş yetimin hakkını sonuna kadar savunur. Dolayısıyla bağımsız Türk yargısının yürüttüğü soruşturmaları siyasallaştırma çabalarının nafile olduğunu ifade etti.
– “EMİR VE TALİMAT ALMAZ”
Bakan Tunç, yalanlarla toplumun sinir uçlarıyla oynamaktan kaçınılması gerektiğini belirterek, hukuk devletinde suç işlendiğine dair iddiaların yargı makamlarında ele alınması gerektiğini vurguladı.
Suç işlendiğine dair delil varsa, yetkili yargı makamlarının gerekli soruşturmayı yapacağını ifade eden Tunç, yapılan her ihbarın yargı tarafından değerlendirileceğini söyledi.
Millet adına karar veren hakim ve savcıların baskı altında olamayacağını belirten Tunç, yargının her zaman dosyaya dayalı kararlar vereceğini ve Anayasa’nın 138. maddesinin herkes için geçerli olduğunu hatırlattı. “Hiçbir makam, merciden emir ve talimat alamaz. Türkiye Cumhuriyeti, bir hukuk devletidir.” dedi.
Tunç, Cumhuriyetin temel ilkeleri ile milletin hakkını ve hukukunu savunmaya devam edeceklerini belirterek, terör ve yolsuzluk soruşturmalarından rahatsız olan vandalların tespit edilip gözaltı süreçlerinin devam ettiğini ifade etti. Bağımsız yargının adaletin tecellisi adına gerekli kararları vereceğini vurguladı.
Türk yargısı, suç işleyen herkesin adalet önünde hesap vermesini sağlayacak. Bakan Tunç, “Ülkemizin huzurunu koruma, 86 milyonun haklarını savunma görevimizi sürdüreceğiz.” şeklinde konuştu.
Törende, Ankara Valisi Vasip Şahin, Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Gökçe ve Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım da konuşma yaptı. Ayrıca, Kur’an-ı Kerim okundu ve dualar edildi.
Törenden sonra Bakan Tunç, şehit Cumhuriyet Savcısı Kiraz’ın babası Hakkı Kiraz ile birlikte fidan dikti.
