Geçen haftayı sert bir düşüşle kapatan BIST 100 endeksi, yeni haftaya yüzde 1,35’lik bir artışla 9.167,00 puandan başladı.
Açılışın ardından yükselişini sürdüren BIST 100 endeksi, yüzde 3’ü aşarak 9.300 puanın üzerine tırmandı.
Bankacılık endeksi de yüzde 3’ün üzerinde bir değer kazanımı sağladı.
Tüm sektör endeksleri pozitif bir seyir izlerken, en fazla kazandıran sektör yüzde 5,80 ile ulaştırma oldu.
Dün, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından bazı tedbir kararlarının açıklandığı ve Borsa İstanbul’un emir/işlem oranı ile ücretlerinde değişiklik yaptığı ifade edildi.
SPK’dan yapılan açıklamada, Borsa İstanbul AŞ piyasalarında yaşanan son gelişmeler nedeniyle, 25 Nisan 2025 tarihine kadar açığa satış işlemlerinin yasaklandığı, halka açık ortaklıkların pay geri alımlarının kolaylaştırıldığı ve kredili sermaye piyasası işlemleri esnasında öz kaynak oranlarının esnetilerek uygulanacağı bildirildi.
Ayrıca, Borsa İstanbul, pay piyasasında emir/işlem oranını (OTR) 25 Nisan 2025 tarihine kadar 5:1’den 3:1’e düşürürken, emir/işlem oranı eşik değer aşım ücretini 0,25 liradan 0,50 liraya yükseltti.
Analistler, bu uygulamanın algoritmaların alım-satım bandını daraltabileceğini belirtti.
Colendi Menkul Analisti Sadullah Çalışır, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) yetkilileri ile Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Yönetim Kurulu üyeleri arasında yapılan görüşmelerin piyasalardaki endişeleri azaltıcı etkileri olacağını vurguladı.
Yerli yatırımcının risk iştahını korumak amacıyla atılan adımların önemine dikkat çeken Çalışır, bu önlemlerin şu anki pozitif etkilerini gözlemlediklerini belirtti.
Bu etkilerin kısa vadeli olabileceğini, ancak borsa üzerinde aşağı yönlü seyri sınırlayıcı bir rol oynayabileceğini dile getirdi.
Yatırımcıların endişe ve panik satışlarını engellemek için atılan adımların olumlu sonuçlar doğurduğunu aktardı.
Orta vadede, TCMB’nin nisan ayındaki faiz kararı toplantısında vereceği mesajlar, ay başında açıklanacak enflasyon verileri ve döviz kurundaki seyir önemli bir role sahip olacaktır.
Çalışır, “TCMB, yerli bireysellerin döviz talep etmemesi adına önemli kararlar aldı ve ara toplantı kararıyla fonlama maliyetini artırdı. Yerli yatırımcıların döviz yönünde bir talep göstermemesi gerektiğini ve enflasyon beklentileri bozulursa daha fazla sıkılaştırma olacağını belirtti. Bu durum, TCMB’nin hala politikasını sürdüreceğine dair önemli bir güvence sunuyor. Bu açıdan bireysellerin dolarizasyonu için bir gerekçe görmüyorum,” şeklinde değerlendirmelerde bulundu.
Çalışır, nisan ayında açıklanacak enflasyon verileri ile TCMB’nin faiz kararı toplantısının ardından daha öngörülebilir bir piyasa ortamı oluşacağını öngördü.
