Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe’de gerçekleştirdiği Kabine Toplantısı’nın ardından millete hitap etti. Toplantı, yaklaşık iki saat sürdü.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkan noktalar:
Ramazan ayının sonuna kadar dayanışma, paylaşma ve kardeşlik duygularıyla dolu bir şekilde bu süreyi değerlendireceğiz.
Ülke genelinde belediyelerimiz ve sosyal yardımlaşma vakıflarımız aracılığıyla, ihtiyaç sahiplerinin yanında olmaya çalışıyoruz. Devletin ve Allah’ın yardımına ihtiyaç duyanların yanında olmak için çaba gösteriyoruz. Onlara destek sunmayı kararlılıkla sürdüreceğiz.
TÜRKİYE’SİZ AVRUPA GÜVENLİĞİ OLAMAZ
Son haftalarda yaşanan tartışmalar, Türkiye olmadan Avrupa güvenliğinin mümkün olmadığını gözler önüne sermiştir. Avrupa, Türkiye ile olan ilişkilerinin önemini kavramaya başlamıştır. Küresel ölçekteki hızlı değişimlerin bizlere daha fazla diyalog ve kurumsal iletişim ihtiyacını gösterdiği açık.
Barışın kaybedeni olmayacağını her platformda dile getiriyoruz. Bölgemizdeki istikrarsızlık ve çatışma ortamının bir an önce ortadan kalkması için çalışıyoruz.
Gönül coğrafyamızın dört bir yanından gelen şehitler, Çanakkale’de yan yana yatmaktadır. Çanakkale ruhu, milletimizi bir arada tutan güçlü bir semboldür. Bu bilinçle ilerlemeye devam edeceğiz.
Faşizan söylemler, milletin karşısında kaybetmiştir. Biz, milletimizi terör belasından kurtarma konusunda kararlıyız. 85 milyonun emanetiyle Türkiye’yi yönetiyoruz. Kardeşliğin evrensel dilini yüceltmekten asla geri durmayacağız.
İstanbul merkezli bir yolsuzluk operasyonunun ardından, ana muhalefet partisi liderinin gerçekleştirdiği sokak çağrısı sonrasında, olayların kısa sürede şiddete dönüşmesini ibretle izledik. Marjinal gruplar, beş gün içerisinde 123 güvenlik görevlimize zarar vermiştir. Rüşvet iddialarına dair cevap vermek yerine, düşük seviyeli ve basiretsiz açıklamalarla durumu geçiştirmeye çalışmışlardır.
Bu durumun tek sorumlusu ana muhalefet partisi lideridir. Siyasi hesaplar, Meclis’te; hukuki hesaplar ise yargı önünde sorulacaktır. Hangi partinin ne kadar çapsız olduğu bir kez daha gözler önüne serilmiştir. Belediye büfeleri bile bu kişilere teslim edilmeyecek durumdadır. İSKİ skandalından 32 yıl, tek parti faşizminden 80 yıl sonra bu millete yeniden bir dejavu yaşatıldı. Tek parti döneminde, seçimlerin neye hizmet ettiği ve sandığın nasıl bir tiyatroya dönüştüğü, dün bizzat görüldü. Eğer cesaretiniz varsa, yolsuzlukların hesabını verin. Tutuklanan kişilere destek olduğunuzu savunuyorsanız, bunu açıkça ifade edin. Milletin sabrını daha fazla zorlamayın. Zihniyetinizi, banka soyguncuları ve marjinal sol örgütlerle polisimizin üzerine salmayın.
Bu şov, inanmadan oynandığı için sona erecektir. Eğer zerre kadar saygıları kaldıysa, ülkeye ve millete yaptıklarından utanç duyacaklardır. Türkiye’nin geleceği ve huzuru adına umudumuzu yitirmek istemiyorum. Ülkemizin kaybedecek tek bir dakikası dahi bulunmamaktadır.