1. Haberler
  2. Gündem
  3. CHP’nin Hukuk İmtihanı: Kaos Mu, Adalet Mi?

CHP’nin Hukuk İmtihanı: Kaos Mu, Adalet Mi?

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Semih Yalçın, “CHP’nin Hukuk ve Demokrasiyle İmtihanı” konulu yazılı bir açıklama yaptı.

Yalçın, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile birlikte, CHP’nin en büyük şehirlerdeki belediyelerindeki hukuksuzluk ve yolsuzlukların araştırılması için bağımsız yargının devreye girmesi sonrasında, CHP yönetiminin sergilediği antidemokratik tavrı hayret ve üzüntüyle izlediklerini dile getirdi.

CHP yönetimi, üstünde şüphe ve belirsizlik bulutları dolaşan bir durumda vakur bir tavır sergileyememiş; iddia edilen haksızlıkların örtülmesi için gürültü ve kaos yaratarak durumu manipüle etmeye çalışmıştır.

CHP, soğukkanlılık ve sağduyudan uzaklaşarak, yerini huşunet ve şiddete bırakmıştır. Milletin aklına gelen en doğal tepkiyi dahi göz ardı eden CHP, içindeki güç mücadelelerinin yanı sıra, dışarıdan gelen eleştiriler karşısında da agresif bir tutum sergilemiştir.

Partinin bu derin çıkmazı, suçlamaların odakında yer alan CHP’li belediyelerin attığı yanlış adımlarla başlamıştır.

CHP yönetimi, ülke genelinde henüz seçim sonuçlarının sıcaklığını koruduğu bir dönemde, durduk yere yeni seçim tartışmalarını gündeme getirerek parti içindeki huzursuzluğu artırmıştır. Aceleci bir şekilde cumhurbaşkanı adayı belirleme çabaları, CHP’nin üzerindeki vesayet gölgesini derinleştirmiş ve partide şüphelerin artmasına neden olmuştur.

CHP’nin başına aldığı vesayet yükü, belediyeler de dâhil olmak üzere, tüm örgütlerini kuşatmış durumdadır. Buna rağmen CHP, kendini aklama çabası yerine daha fazla vesayete kapı aralamıştır. CHP yönetiminin sergilediği acemilik ve tecrübesizlik, hem parti üyeleri hem de seçmenler nezdinde huzursuzluğa yol açmaktadır. Partinin resmi söylemi, yerel yönetimlerdeki sorunlar karşısında daha fazla sorun istemekte ve bazen şiddet eylemlerine savrulmaktadır.

CHP temsilcileri, İstanbul’daki belediyelere yönelik hukukî süreçler hakkında iktidarı suçlamakta boşuna bir çaba içindedir. Esasında, CHP içindeki kavgalardan kaynaklı sorunlar bir bir kendini göstermektedir. CHP’li belediyelerdeki yolsuzlukları dile getirenlerin çoğu, aynı partinin mensuplarıdır.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bu acı durumu gizlemek için muhalefet ettiği konuları farklı mecralara taşımakta, hukuki hesap vermek yerine kavga yoluyla kazanım elde etmeyi tercih etmektedir.

Özgür Özel, CHP’yi zayıf bir yönetim anlayışıyla yönetmekte ve toplumsal barışı tehdit edercesine darbelere zemin hazırlamaktadır. Belirsizlik ve karamsarlık sürekli öne çıkarken, CHP’nin yanlışları halkın üzerine yıkılmak istenmektedir. Oysa CHP, demokrasinin nimetlerinden yararlanmak yerine, kriz ortamlarını tercih etmektedir. Mahkemeleri adalete çağırmak yerine, kargaşayı artıracak sokak eylemlerine yönlendirmektedir.

Özgür Özel’in partilileri sokağa çağırması, asıl korkularından ve kaygılarından kaynaklanmaktadır. Çünkü CHP’nin yönetimi, kendi haksızlıklarını örtmekte zorlandığının bilincindedir. Özel’in aklındaki belirsizlikler, partisinin adının karıştığı iddiaların suya düşeceği yönündeki şüphelerinden gelmektedir.

Kamuoyunu meşgul eden bazı sorular ise şunlardır: CHP’nin demokrasinin kazançlarını unuttuğu düşüncesi doğru mudur? Neden Meclis yerine sokaklara çıkarak sorun arayışında olduğu merak edilmektedir. CHP, hukukun üstünlük ilkesini niçin göz ardı etmektedir? Çözüm yollarını neden demokratik süreçlerden kaçırmaktadır?

CHP’nin son dönemde sürdürdüğü eylemler sonucunda, pek çok polis memurunun yaralanmasına ve halkın huzurunun kaçırılmasına neden olmuştur. Özellikle İstanbul’daki antidemokratik ve sorumsuz politikalar yüzünden şehir, günlerdir huzursuzdur.

“Türkiye iyi olacak!” söylemi üzerinden halkı kandırmaya çalışan CHP’nin demokrat maskesi düşmüş; gerçek yüzü ise vesayetçi, kavgacı ve kutuplaşmacı olarak ortaya çıkmıştır. CHP, fırsatçı gruplara teslim olmuşken, İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması yeni bir süreci başlatmıştır.

CHP’nin önünde önemli bir demokrasi ve hukuk testi yer alıyor. CHP’nin sergileyeceği tutum, bu süreçte büyük bir önem taşıyacaktır. Genel Başkanımız Devlet Bahçeli’nin belirttiği gibi, CHP’nin hukuki kararlara saygı duyması gerekmektedir. CHP, her zaman olduğu gibi sokakları alevlendirmeye mi devam edecek yoksa sağduyulu bir yaklaşım mı benimseyecektir, bunu zaman gösterecektir.

MHP olarak gelişmeleri yakından izlemekteyiz. Demokrasimizin ve cumhuriyetimizin değerlerinin korunması konusundaki çabalarımıza devam edeceğiz. Unutulmamalıdır ki, başka bir Türkiye yoktur. Tüm siyasi partilerin görevi, demokrasimizin ve Cumhuriyetimizin ilelebet yaşatılması konusundaki ilkeli, kararlı ve sorumlu tutumlarını sergilemeleridir.

CHP’nin Hukuk İmtihanı: Kaos Mu, Adalet Mi?
Yorum Yap
Bizi Takip Edin