CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve partinin eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu için dayanışma mesajları paylaştı ve çeşitli ziyaretlerde bulundu. Ancak bu üç isim, ne “yolsuzluk yok” dedi ne de İmamoğlu’na kefil olabildi. Bu durumu sorgulamak kaçınılmaz hale geliyor.
Konuya ilişkin 24 TV’de yayımlanan analiz dikkat çekici detaylar içeriyor. İşte o analizin videosu…
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Ekrem İmamoğlu’na yapılan darbe girişimi milli iradeye yapılmıştır” ifadesiyle kendi partisinin hırslarını milliyetçi bir söylemle örtmeye çalıştı, ancak yolsuzluk iddiaları hakkında net bir açıklamada bulunmadı.
Özel, çeşitli platformlarda “giyotin” ve “darbe” gibi metaforlar kullanarak durumu dramatize etti. Buna karşın, “yolsuzluk, usulsüzlük yok” ya da “ben İmamoğlu’na kefilim” diyemedi. Tüm bunlar, de facto olarak bir kaçamak olarak değerlendirildi.
SUÇU ÖRTBAS İÇİN ‘HERKES’ MASKESİNİ KULLANIYORLAR
Özgür Özel, iptal edilen bir diplomayı savunarak, “Dün akşam iptal edilen şey Ekrem İmamoğlu’nun diploması değil, Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan herkesin hukuk güvencesidir” dedi. Bu sözleriyle, hukuksuz olayları meşrulaştırmaya çalıştığı gözlemlendi.
Özel, konuşmalarında konunun özünden uzaklaşıyor ve esas meseleye değinmekten kaçıyordu. Bu durum, kendisinin de bir tıkanma içerisinde olduğunu belirtir nitelikte. Kılıçdaroğlu’nun, İmamoğlu’nu destekleyerek partinin iç dengelerini nasıl etkilediğini gayet iyi biliyor.
Kılıçdaroğlu, “Sırtımdan hançerle yürüdüm” şeklindeki ifadesiyle bu durumu ifade etmişti.
ÖZEL İMAMOĞLU’NA KEFİL OLMAKTAN ENDİŞELİ
Özel’in İmamoğlu’nu kaybetmesi durumunda kendi koltuğunu ne kadar koruyabileceği belirsiz. Ayrıca, İmamoğlu’na kefil olmaktan duyduğu endişe de dikkat çekici. Bir diğer endişeli isim ise Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş. Yavaş, Tayvan’dan İstanbul’a döndükten sonra dayanışma pozu vermek için hemen harekete geçti.
YAVAŞ DA “YOLSUZLUK YOK” DİYEMEDİ
Mansur Yavaş da, İmamoğlu’na kefil olamadığı gibi, belediyede “yolsuzluk, usulsüzlük yok” ya da kent uzlaşısı kapsamındaki kadrolara ilişkin olumsuz bir değerlendirmede bulunmadı. Yavaş’ın bu konudaki tutumu, durumun ciddiyetini anladığını gösteriyor.
Ayrıca, Yavaş’ın daha önce İmamoğlu’nun kendisini köşeye sıkıştırmaya yönelik Adnan Beker transferinden duyduğu rahatsızlığı dile getirdiği bilinmektedir. Yavaş, “Sayın Genel Başkan da niye öyle emanet etti bilmiyorum. Çünkü siyasette insan ancak kendi kendine kefil olabilir” demişti.
Hatırlanacağı üzere, Yavaş, milyonluk konser faturaları yüzünden zamanında büyük sıkıntılar yaşamış ve belgelerin partililer tarafından sızdırılmasından oldukça rahatsız olmuştu. Bu nedenle şimdi İmamoğlu’nun yanında durmak zorunda kalıyor, ancak burada da net bir destek sunmuyor.
KILIÇDAROĞLU DA NE ‘YOLSUZLUK YOK’ DİYEBİLDİ NE DE KEFİL OLDU
Geçmişte İmamoğlu ile yan yana gelmekten kaçınan eski CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, dayanışma ziyareti gerçekleştirdi, fakat “yolsuzluk yoktur” demekten kaçındı. Kent uzlaşısı adı altında terör örgütüyle ilişkili isimlere yönelik durumları da inkar edemedi. Bunun yanı sıra, CHP’nin yalnızca bir kişiden oluşmadığı mesajını verdi.
Kılıçdaroğlu, “Biz 100 yıllık bir partiyiz, sıradan bir parti değiliz, mücadele partisiyiz. Bu mücadeleyi bu çerçevede yapacağız, bu çerçevede bir mücadele olmazsa sonuç alamayız” diyerek iç çekişmeleri bir kez daha gözler önüne serdi.
CHP’DE NELER OLUYOR?
Şu anda CHP içerisinde tedirginlik hâkim. İmamoğlu’nun ilişkiler ağında kendisine uzanacak bir destek hattı olup olmadığını merak edenler var. İmamoğlu’na yatırım yapanlar, güç ve koltuk savaşlarının gelecekte kötü sonuçlar doğurabileceği kaygısını taşıyor. Diğer bir kesim ise, İmamoğlu’nun aday olamaması halinde Yavaş’ın arkasında bulunacaklarını planlıyor.
Kılıçdaroğlu ve çevresi ise, eski haklarını özlüyor; ayrıca Özgür Özel’in gücünü kaybetmesi ile birlikte partiye yeniden hâkim olmanın yollarını arıyor. Bu nedenle, CHP içerisindeki koltuk savaşları ilerleyen günlerde daha da şiddetli bir hale gelebilir.