Türkiye’de yaklaşık 10 milyon kripto varlık yatırımcısının bulunduğu tahmin ediliyor. Bu durum, toplumun geniş bir kesiminin sahip olduğu kripto varlıklara yönelik düzenlemeleri yatırımcılar için önemli hale getiriyor.
ABD’de tekrar başkanlık görevine dönen Donald Trump’ın olumlu ifadeleriyle birlikte, global ölçekte kripto varlık yatırımcı sayısında artış gözlemleniyor. Bu bağlamda, miras ve icra takibi gibi konular da gündeme gelmeye başladı.
Kripto varlıklar miras kapsamında değerlendiriliyor
Binance TR Genel Müdürü Mücahit Dönmez, yaptığı açıklamalarda medeni kanuna göre mirasçıların, miras bırakanın hak ve alacaklarını bir bütün olarak kazandığını ifade ederek, bu konunun ayrı bir yasal düzenlemeye ihtiyaç duymadan kripto varlıkların da murisin malvarlığına dahil edildiğine işaret etti.
Dönmez, kripto varlıkların vasiyetname veya miras sözleşmesi yoluyla mirasçılara geçebileceğini vurgulayarak, bu süreçle ilgili şunları dile getirdi:
“Murisin kripto varlıkları, bir kripto varlık hizmet sağlayıcısında ya da yeni düzenlemelerle bir saklama kuruluşunda bulunuyorsa, mirasçıların yani ilgili kripto varlık hizmet sağlayıcısına veya saklama şirketine veraset ilamı, ölüm belgesi ve diğer belgelerle başvuruda bulunmaları yeterlidir. Ancak murisin kripto varlıkları ifadesi, bir soğuk cüzdanda saklandığında, cüzdana ait şifrenin bilinmesi ya da öğrenilmesi tek seçenektir.”
Kripto cüzdanlara yönelik icra işlemlerine de değinen Dönmez, borçlunun malvarlığına dahil olan kripto varlıkları için icra takibi başlatmanın mümkün olduğunu belirtti.
Dönmez, Sermaye Piyasası Kanunu (SPK) çerçevesinde kripto varlık hizmet sağlayıcısı olan firmaların, müşterilerine ait nakit ve kripto varlıklarla ilgili her türlü idari ve adli taleplerin yalnızca bu hizmet sağlayıcılar tarafından yerine getirileceğini de ifade etti.
“Ekonomik değeri olan her türlü mal varlığı miras kapsamına girer”
Avukat Özlem Kurt, ekonomik değeri taşıyan her tür mal varlığının miras kapsamında olduğunu belirtti.
Türk Medeni Kanunu’nun 599. maddesine göre mirasçıların, miras bırakanın ölümüyle birlikte tüm malvarlığı haklarını ve borçlarını bir bütün olarak kazandığını aktaran Kurt, şöyle devam etti:
“Mirasçılar, miras bırakanın ayni hakları ve alacaklarını da doğrudan kazanır. Dolayısıyla medeni kanunda kripto varlıklara özgü özel bir hüküm olmasa da, ekonomik değere sahip kripto varlıkların da diğer malvarlığı gibi mirasçılara intikal etmesi mümkündür.”
Kurt, Türk Medeni Kanunu’nun yanı sıra vergi mevzuatının da kripto paraların mirasa konu olabileceğine dair zımni bir teyit sağladığını söyleyerek, mirasçıların öncelikle, vefat eden kişinin kripto varlıklarının varlığını ve miktarını tespit etmesi gerektiğini ifade etti.
Kripto varlık sahibi vefat eden kişinin, mirasçılarını bu varlıklar hakkında bilgilendirmesi ve bilgileri güvenli bir şekilde iletmesinin önemine değinen Kurt, hukuki geçerliliği olan ve kripto varlıkların intikaliyle ilgili açık talimatlar içeren bir vasiyetname hazırlanmasının olası kayıpların önüne geçeceğini belirtti.
Kripto varlıklara icra takibi başlatılabiliyor
Kurt, kripto varlıkların kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte bu varlıklara yönelik hukuki işlemlerin sayısının hızla arttığını vurguladı ve en sık sorulan sorulardan birinin de kripto varlıkların icra takibine konu olup olmadığı olduğunu kaydetti.
Mevcut hukuki düzenlemeler açısından kripto varlıkların haczedilmesine ilişkin bir engel bulunmadığını, 2024 yılına ait yasal değişikliklerle bu konunun daha da netleştiğini ifade eden Kurt, şunları aktardı:
“7518 sayılı Kanun ile SPK’ye eklenen 99/B maddesi, kripto varlıkların haczedilebileceğini açık bir şekilde belirlemiştir. Ayrıca, İcra İflas Kanunu çerçevesinde bu varlıkların bilişim sistemleri aracılığıyla sorgulanarak elektronik ortamda haczedilebileceği hükme bağlanmıştır. Henüz UYAP üzerinden kripto hesaplarına haciz uygulanması tam anlamıyla devreye girmese de, yakın gelecekte sistem entegrasyonu sağlanarak bu sürecin daha etkin hale geleceği beklenmektedir.”