Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), kalkınma ve yatırım bankalarının temel işlevi olan yatırım kredisi verme konusunda, kredi risk yoğunluklarının yönetimini sağlayacak yeni kredi sınırları belirlediğini açıkladı.
Açıklamada, Bankaların Kaldıraç Düzeyinin Ölçülmesi ve Değerlendirilmesi İlişkin Yönetmelik çerçevesinde, daha düşük kaldıraç oranlarıyla (ana sermaye / yönetmelik uyarınca hesaplanan risk tutarı) faaliyet gösteren bankalara yönelik daha ihtiyatlı kredi limitleri belirlendiği ifade edildi. Ayrıca, bankaların yeni oranlara uyum sağlaması için bir intibak süreci tanındığı vurgulandı.
Uygulamanın İstanbul Takas ve Saklama Bankası AŞ ile İller Bankası AŞ’yi kapsamayacağı belirtilirken, kalkınma ve yatırım bankalarının aynı gerçek veya tüzel kişilere ya da risk gruplarına verebilecekleri kredi tutarlarının, ana sermaye miktarlarına oranlarının belirli kaldıraç oranlarına göre düzenlendiği aktarıldı. Örneğin, yüzde 0 veya daha fazla olan kaldıraç oranları için kredi sınırı yüzde 35, yüzde 10 ya da daha fazla olması halinde yüzde 40, yüzde 20 veya daha fazla olduğu durumda ise yüzde 45 olarak belirlenmiş durumda.
Bir gerçek veya tüzel kişiye ya da bir risk grubuna dair oranların da yüzde 0 veya daha fazla kaldıraç oranlarında yüzde 40, yüzde 10 veya daha fazlasında yüzde 45, yüzde 20 veya daha fazlasında yüzde 50, yüzde 30 veya daha fazlasında yüzde 55, yüzde 40 veya daha fazlasında ise yüzde 60 olacak şekilde belirlendiği kaydedildi. Ayrıca, 1 Ocak 2020 sonrası kurulan ve konsolide olmayan bazda kaldıraç oranı yüzde 10 veya üzerinde olan bankalar için, kurulum tarihlerinden itibaren 5 yıl boyunca bu kredi sınır oranlarının 5 puan azaltılarak uygulanacağı duyuruldu.
Açıklamada, ilgili yönetmeliğin risk gruplarının belirlenmesi, risk tutarlarının hesaplanması, kredi sınırlarına dahil olmayan işlemler ve bu sınırların raporlanması gibi konulara dair hükümlerinin uygulanacağı açıklandı. Yönetmeliğin 16. maddesinin dördüncü fıkrası haricinde, bankaların kendi iradesi dışında oluşacak sınırlara aşım durumunda, bankaların bu aşım tutarlarını belirtilen süre içinde gidermesinin gerektiği ve bu süreçte idari para cezası uygulanmayacağı ifade edildi.
Ayrıca, açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Bankaların dahil olduğu risk gruplarına kullandırdıkları krediler hariç, 3 yıldan uzun vadeli kullanılan proje veya yatırım kredileri ile finansman sağlamak amacıyla edinilen ortaklık paylarının bu sınırlara tabi olmayacağı, 1. maddede yer alan sınırlara ilişkin herhangi bir aşım bulunması durumunda 31 Aralık 2025 tarihine kadar bu aşım tutarının yüzde 10’unun, 31 Aralık 2026’ya kadar yüzde 30’unun, 31 Aralık 2027’ye kadar yüzde 60’ının ve 31 Aralık 2028’e kadar ise yüzde 100’ünün giderilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca 2. maddede yer alan sınırlara ilişkin aşım durumunda, bu aşım sürelerinin bir yıl içinde giderilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Belirtilen sürelerin uzatılması ve muafiyetlerin değiştirilmesi konusunda başkanlık makamının yetkili kılınması kararlaştırılmıştır. Bu karar, yürütme organlarına ve kurumun internet sitesinde yayımlanmak üzere duyurulacaktır.”
