Sağlık Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, sağlık hizmetine ihtiyaç duyan hastaların yaşadıkları mekanlarda ‘evde sağlık hizmetleri’ kapsamında tıbbi hizmetlerin sunulduğu bildirilmiştir. Bakanlık, 1 Şubat 2010 tarihinden itibaren 2024 yılı sonuna kadar 2 milyon 780 bin 50 bireye evde sağlık hizmeti ulaştırıldığını belirtmiştir.
“Ayda ortalama 138 bin 884 hasta takip edildi”
81 ilde, 780 hastanede, 6 bin 349 personel ile 1631 ekip aracının görev aldığı ifade edilmiştir. Sistem kayıtlarına göre, hasta sayısının 803 bin 963 olduğu ve aylık ortalama 138 bin 884 hastanın takip edildiği aktarılmıştır. Ayrıca, toplamda 4 milyon 404 bin 726 hasta ziyareti gerçekleştirilmiştir. 2025 yılında, Türkiye’nin toplam nüfusunun ortalama binde 4’ünün evde sağlık hizmeti için hedef nüfus olarak belirlenmesi planlanmaktadır.
Kimler yararlanabilir?
Yönetmelik kapsamında, tanı almış hastalıklar nedeniyle cihaza, yatağa veya eve bağımlı olan, yaşlılık sebebiyle sağlık hizmetine erişimde zorluk çeken, yaşadığı mekanda sağlık hizmeti almak isteyen 80 yaş ve üzeri tüm hastaların evde sağlık hizmetlerinden yararlanabileceği vurgulanmıştır. Ayrıca, Sağlık Kurulu raporu ile belgelendiği takdirde, kronik rahatsızlıkları bulunan ve yaşam aktiviteleri skoru bakımından tam bağımlı veya ileri derecede bağımlı olan 65 yaş üstü hastalar da bu hizmetten faydalanabilecektir.
Bununla birlikte, hastalığı nedeniyle cihaza veya eve bağımlı olan, palyatif bakım hizmeti almış ve evde tıbbi bakıma ihtiyaç duyan bireyler, hastaneden taburcu edilirken hekimince evde sağlık hizmeti önerilen sürekli tıbbi bakım alacak hastalar ayrıca evde sağlık hizmetlerinden yararlanma hakkına sahiptir. Ek olarak, diyabet, kalp yetmezliği, inme, kronik obstruktif akciğer hastalığı (KOAH), alzheimer/demans, terminal dönem kanser gibi hastalıklara sahip bireyler ve tedavi ve takip gerektiren kalça/diz/omuz fraktürü sonrası hastalar, evde sağlık hizmetleri kapsamında öncelikli olarak değerlendirilir.
