AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında, AK Parti Konferans Salonu’nda düzenlenen Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu.
Çelik, toplantıda Teşkilat Başkanlığı ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın sunumlarının gerçekleştirildiğini belirtti. AK Parti Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Büyükgümüş’ün kapsamlı bir sunum yaptığı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun ise ulaştırma projeleri hakkında MKYK’ye bilgi verdiğini aktardı.
Nevruz’un dünya genelinde, Türk dünyasından Balkanlar’a, Orta Doğu’dan Mezopotamya’ya kadar her bölgede kardeşlik bayramı ve baharın habercisi olarak kutlandığını hatırlatan Çelik, şunları kaydetti:
“Bu kapsamda, 21 Mart günü saat 15.00’te Haliç Kongre Merkezi’nde Sayın Cumhurbaşkanımızın katılımıyla bir program gerçekleştireceğiz. Türk Devletlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığımız bunu koordine ediyor. Günümüzde, yaşanan kaos ortamında Türk dünyası ile Orta Doğu ve Balkanlar’a kardeşlik mesajı vermek önemli bir anlam taşıyor. ‘Terörsüz Türkiye’ hedefi açısından nevruzun, bu bağlamda da önemli bir aşama olmasını umuyoruz.”
“Türkiye, kilit rol üstlenmeye devam edecek”
ABD Başkanı Donald Trump ile Avrupa Birliği (AB) liderleri arasındaki tartışmaları değerlendiren Çelik, mevcut düzenin artık geçerliliğini yitirdiğini vurguladı. Dünya genelindeki yeni düzen arayışının, büyük aktörlerin gelecekteki yol haritasının belirlenmesine katkı sağladığını dile getirdi.
“İster ABD, ister AB, ister Çin, isterseniz Rusya açısından, Türkiye gelişmelerin merkezinde kilit ülke konumunu sürdürmektedir. Türkiye’nin nasıl bir yol izleyeceği ise gelecekteki bölge ve dünya düzeni hakkında önemli ipuçları sunacaktır. Bugün Avrupa liderleri, Başkan Trump’ın politikalarına yönelik eleştirilerde bulunurken, aslında eleştirdikleri konular Türkiye’ye yönelttikleri çifte standartların bir yansımasıdır. İkinci Dünya Savaşı sonrası kurulan düzende sorunlar açığa çıkmış durumda. Öncelikle AB’nin nasıl bir yol çizeceği ve NATO’nun geleceği gibi tartışmalar gündeme gelecektir. Tüm bu gelişmelerde Türkiye’nin rolü belirleyici olmaya devam edecektir.”
“Türkiye’yi sadece güvenlik konularına indirgeyemezsiniz”
Çelik, Avrupa güvenlik mimarisi bağlamında Türkiye’nin vazgeçilmezliğine dair çok sayıda makale ve siyasi beyanatın gündeme geldiğini belirtti. Türkiye’nin sadece güvenlik konuları ile değerlendirilmemesi gerektiğini ifade eden Çelik, şu şekilde konuştu:
“Türkiye, demokratik değerler, ekonomik refah ve sosyal dayanışma gibi unsurlar açısından ele alınmalıdır. AB üyelik süreci çerçevesinde Türkiye’ye uygulanan çifte standartlarla yüzleşmenin zamanı gelmiştir.”
Türkiye’nin, AB’nin taşımayı kabul etmediği bazı mükellefiyetleri yerine getirmediği yönündeki suçlamaların yanıltıcı olduğunu vurgulayan Çelik, AB’nin tartışılması gereken konular için fasılların açılmasında bile tereddüt gösterdiğini iletti.
Eski Almanya Başbakanı Angela Merkel ve eski Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy döneminde Türkiye’nin dahil olmadığı AB Liderler Zirvesi’ne dair örnekler veren Çelik, bu durumun Türkiye’siz toplantıların yetersizliğine işaret ettiğini belirtti:
“Ukrayna konusunda yapılan toplantılarda Türkiye’nin yer almadığını ifade etmek büyük bir vizyonsuzluk olduğunun kanıtıdır. Avrupa’nın küresel güç olma yolunda Türkiye’nin tam üyeliğinin şart olduğunu her fırsatta dile getirdik. Türkiye’nin dışlandığı bir AB, küresel gücünü kaybedecektir. Aşırı sağ tarafından engellenen Türkiye’nin AB üyeliği, bu gelişmelerle birlikte Avrupa demokrasilerinin aşırı sağ politikalar tarafından kuşatıldığını göstermektedir. Türkiye, yıllardır savunduğu tezlerle Avrupa’daki siyasi tartışmaların ne derece önemli olduğunu ortaya koymuştur.”
